Reklam Alanı

SABIR İNSANA MAHSUSTUR

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
  Muhterem Kardeşlerim… * Sabır insana mahsustur. Hayvanlarda sabır yoktur. Meleklerin ise sabra ihtiyacı yoktur. * Belaya sabretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allahü Teâlâ, senin iyiliğini senden iyi bilir. * Mümin kimse küçük günahları da büyük görür. Peygamber Efendimiz; "Mümin kimse, günahını dağ gibi görüp, kendi üzerine düşeceğinden korkar. Münafık ise, günahını burnu üzerine konan ve hemen uçan sinek gibi görür" buyurdu.  * Sen, haset ettiğin kimseyi, hangi hususta haset ediyorsun. Onun kısmeti için mi, yoksa kendi kısmetin hususunda mı? Eğer onu, Allahü Teâlâ’nın ona kısmet olarak verdiği şeyde haset ediyorsan, ona haksızlık etmiş olursun. Haset ettiğin kimse, Allahü Teâlâ’nın kendisi için takdir ve taksim ettiği nimetin içerisinde bulunmaktadır. Sen onu, Allahü Teâlâ’nın bu ihsanından dolayı haset etmekle, ne kadar haksızlık ve cimrilik yaptığını, ne kadar akılsızlık ettiğini biliyor musun? Eğer onu, sana takdir edilenin onun eline geçeceğinden endişe ederek kıskanıyorsan, bu senin çok cahil olduğunu gösterir. Çünkü senin kısmetini başkası yiyemez. Muhakkak ki Allahü Teâlâ sana zulmetmez. Allahü Teâlâ senin için takdir ettiğini, sana nasip olarak verdiğini, senden alıp başkasına vermez.  * Allahü Teâlâ’nın verdiği nimeti, Onun sevdiği yerde harcamak şükür; sevmediği yerde kullanmak ise Küfrân-ı Nimettir (nimeti inkâr etmektir). * Allahü Teâlâ’nın, her yaptığımızı her düşündüğümüzü bildiğini unutmamalıyız. İnsanlar birbirinin dışını görür. Allahü Teâlâ ise hem dışını hem içini görür. Bunu bilen bir kimsenin işleri ve düşünceleri edepli olur. * Aklı olan kimse nefsine demelidir ki: Benim sermayem, yalnız ömrümdür. Başka bir şeyim yoktur. Bu sermaye, o kadar kıymetlidir ki, her çıkan nefes hiçbir şeyle tekrar ele geçmez ve nefesler sayılıdır, azalmaktadır. O halde bugünü elden kaçırmamak bunu saadete kavuşmak için kullanmamaktan daha büyük ziyan olur mu? Yarın ölecekmiş gibi bütün âzâlarını haramdan koru.  * Ey nefsim, sonra tevbe ederim ve iyi şeyler yaparım, diyorsan, ölüm daha önce gelebilir, pişman olup kalırsın. Yarın tevbe etmeyi bugün tevbe etmekten kolay sanıyorsan, aldanıyorsun. Hem yarına çıkacağına delilin ne? * Allahü Teâlâ ile konuşmak isteyen, Kur'an-ı Kerim okusun.  * Riya, korkunç bir afettir. Allahü Teâlâ’nın rızasına uygun olmayan işler, ameller boştur. Bir zat, bir mescide ibadet etmek için girmişti. Geceleyin bir ses duydu. Demek ki mescide biri girdi. O kişi, büyük bir zatın geldiğini zannetti. “Böyle yere büyük zatlar ancak Allahü Teâlâ’ya ibadet etmek üzere gelir. Bu zat beni görür, hâlime nazar kılar” diye düşündükten sonra, bütün geceyi seher vaktine kadar ibadetle geçirdi. Kendini nasıl göstermek istiyorsa öyle yaptı. Seher vakti etraf ağarınca geriye dönüp baktığında bir köpeğin yattığını gördü. Çok utanıp kendi kendine, “Ey edepsiz, Allahü Teâlâ seni şu köpekle terbiye etti” dedi.   Söz gümüşse sükût altındır * Ağızdan çıkan söz muallakta kalmaz ya sağ tarafa yazılır ya da sol tarafa. * Bir söz söylerken hem kendi hem de karşınızdakinin ahiretini düşünerek konuşun. * Söz insanın terazisidir. Fazlası ziyan, azı vakardır. * Az konuşan kınanmaz, üstelik itibarı çok olur. * Şaka, alay ve boş konuşmak belaya yol açar. Efendim; * Çok konuşmak dostluğu bozar, lüzumsuz konuşmak ayıpları açar, acı söyleyenden dostlar kaçar. * Eğer kalbde darlık ve üzüntü, vücutta bitkinlik ve halsizlik, rızıkta eksiklik ve bereketsizlik olursa, bunun boş ve yersiz konuşmalardan meydana geldiği bilinmelidir! * Hikmeti konuşmakta değil, susmakta arayın! * Susmak aklın süsü ve cehaletin örtüsüdür. * Sükût, Âlimin ziyneti, cahilin aybına perdedir. * İbadet on kısımdır, dokuzu susmak, biri de kötü arkadaştan uzak durmaktır.  * Dil, irfan hazinesinin anahtarıdır, çok konuşan, gönüldeki hizmet cevherini boşaltır. * Az söz edeptir, güzel amelleri korumaya sebeptir. * Kişi dilinin altında gizlidir. Sır saklayan murada erer. * Hayırlı söz keramet, sükut selamettir. * Yalan zayıflatır imanı, rezil eder insanı. * Dedikodu gıybettir, şiddetli bir afettir.  * Alay belki güldürür, ama kalbi öldürür. * Güzel söz sadaka, mahşere nafakadır. * Çok söz kalb katılaştırır, Haktan uzaklaştırır. * Fazla şaka cahillik alameti, sükut et, istersen selameti. * Az söz hikmettir, Rabbimizden nimettir. * Dil söylerse gönül susar, gönül susunca, dil zehir kusar.  * Söz dinleyen âlim, susan sâlim olur. * Kimin azsa sözü, açılır kalb gözü. * Dil ederse istirahat, kalb eder rahat. * Çok konuşan gaf eder, vakti israf eder. * Dil yarası ok yarasından acıdır.  * Akıllı, bildiğini söylemez, deli söylediğini bilmez. * Bilmem demek ilmin yarısıdır. * Sükût, yorulmadan yapılan ibadet, masrafsız takılan bir ziynet, hükümdarlığa muhtaç olmadan ele geçen bir devlet, duvara ihtiyaç duyulmadan yapılan kale, çalışmadan kazanılan zenginlik ve ayıpların kapatılmasıdır. * Bütün pişmanlıklarım söylediğim sözlerden oldu. Söylemediğimden hiç pişman olmadım. * Bazı sözleri söylemeye gücüm yetti, fakat söylediğim sözleri geri almaya gücü yetmedi.   Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Âmin)
SABIR İNSANA MAHSUSTUR
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.