'ZEYTİN AĞACI PLATFORMU' NEDEN YALNIZ BIRAKILDI?

  Ekonominin kötü bir süreçten geçtiği, insanların umutlarının azaldığı, sabrının tükendiği bu günlerde ucu ekonomiye de değen bir konudan bahsetmek istiyorum. Aslında daha önce de çeşitli vesilelerle bu konuları gündeme getirmiştik ancak bugünkü konu genel anlamda ağaçlandırma olayından farklı. Projelendirilmiş bir hareket ve odağında zeytin ağacı var. O yüzden gündeme getirmenin ve üzerinde ciddi ciddi durmanın gereği var.   Bu projenin çok çok önemli olduğuna dikkat çekmek, yaşanan süreci kısaca özetleyerek, kalınan yerden devam etmesi ve canlanmasına karınca misali katkı sunmak dışında da bir gayemiz yok.    Bu konuda Sayın İhsan Şenocak başkanlığında bir platform var (Zeytin Ağacı Platformu) ve büyük emekler harcanmış.   Bu platform, özellikle zeytin ağacının yeniden orman ağaçlarından sayılması için çaba sarf etmiş ve bunu başarmışlar.   Sözü uzatmayalım, basından ve sosyal medyadan yansımalarla devam edelim.    “'Zeytin Ağacı Platformu' Başkanı İhsan Şenocak, verdikleri mücadelenin sonuç verdiğini ve 'zeytin ağacı'nın yeniden orman ağaçlarından sayıldığını aktardı. Şenocak, "Önümüze gelen tüm siyasilere yalvardık ve çabamız sonuç verdi.     Yüz binlerce zeytin ağacından yüz binlerce aile istifade edecek"   https://www.ajansurfa.com/ haber/9127134/senocaktan-mujde-urfanin-kaderi-degisecek   Fıstık, zeytin, bağ ve bahçelerin imara açılması; teknik olarak da, ekonomik olarak da, yasal olarak da mahsurludur. İmara açılmaya müsait geniş arazilerimiz varken, böyle yerlerin imara açılması geleceğimiz açısından bir hayli sakıncalıdır. Yetkililerin Memleketi düşünerek bu hususlarda duyarlı davranmalarını bekliyorum.    https://www.sanliajans.com/haber/senocaktan-meyve-veren-agac-onerisi-10131   …Zeytin Ağacı Platformu Başkanı İhsan Şenocak ise, "Tüm ağaçlar çok kıymetlidir ama incelendiği zaman zeytinin yeri bambaşkadır. Zeytinin gövdesi, yaprağı, çekirdeği, meyvesi, yağı hepsi insanlığa faydalıdır. Hiç bir zararı yok. Aynı zamanda Kur'an-ı Kerim'de 6 yerde zeytin ağacından bahsediliyor. Dolayısıyla bir kutsal bir ağaç olduğuna inanıyoruz. Bunun için bir platform kurduk. İncelediğimiz zaman zeytinin ana vatanı da Urfa'dır. Kıraç bölgelerde de zeytin ağacının yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütüyoruz.    https://www.sanliurfa.bel.tr/icerik/3915/21/buyuksehir-zeytin-agaci-nakillerini-surduruyor   Urfa sahip olduğu bereketli topraklar, su kaynakları ve iklimi ile binlerce yıldır tarım yapılan bir şehir. Bunun yanı tarihi ve kültürel verilere baktığımız zaman zeytinin anavatanı diyebileceğimiz bir şehir. Hal böyle iken yılların getirdiği iklim değişikliği, kuraklık neticesinde ağaç varlığımız neredeyse yok olma noktasına gelmiş durumda.    İşte bizlerde Zeytin Ağacı Platformuna gönül vermiş arkadaşlarımız ile birlikte ağaç varlığımız artırmak için yola çıktığımız zaman bilimsel verilerin ve çalışmaların ışığında bölgeye ve Urfa'ya zeytin dikilmesinin en doğru karar olduğuna ulaştık.    Arkadaşlarımız ile birlikte; Verilere, bilimsel çalışmalara ve gözlemlere dayanarak yaptığımız çalışmalarda ekilecek ağaçların özellikle köylü vatandaşlarımız tarafından benimsenmesi, dikilen ağaçların korunması açısından onlara ekonomik bir değer katmasının önemine inandık. Bu tespitten sonra; zeytin ağaç olarak 365 gün yaprağını dökmeyen sürekli yeşil kalan bir ağaç türü.    Yanlış anlaşılmasın. Biz her türlü ağacın dikilmesini arzu ediyoruz ve teşvik ediyoruz. Ama mesele tüm Urfa'nın etrafındaki orman ve kıraç alanlarının ağaçlandırılmasına geldiği zaman stratejik ürün olarak zeytini öneriyoruz.     Mesela bazı vatandaşlarımız meyve ağacı diyor; bakın bir şeftali ağacının ömrü 7-10 yıldır ve 10 yıl sonra bu ağaç ömrünü tamamlar. Çam ve meşe ağaçları oksijen verir ama oksijenin dışında her hangi bir ekonomik getirisi yok gibidir.    … fıstığı özel arazilerde teşvik ediyoruz ve çok karlı. İncir de bereketli ama onun da hasatı, nakliyesi işlenmesi sıkıntılı. Geriye zeytin kalıyor. Zeytin her anlamda insan vücuduna faydalı , bir çok tüketim alanı olan bir ürün. Gövdesi, tanesi, çekirdeği, yağı.. Zeytin bir çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Kur'an-ı Kerim'de altı yerde övülerek adı geçiyor.    …" siz zeytinde çok ısrar ediyorsunuz. Çeşitlendirmek gerekiyor" diyorlar. Haklılar. Ama biz de şunu söylüyoruz;    biz kıraç araziler için zeytini öneriyoruz. Birinci sınıf tarım arazilerinde, taban suyu yükselmiş arazilerde zeytini önermiyoruz.   …Halbuki bu emeği zeytine versek hem ağaçlandırma yapmış olacağı hem de ekonomiye ciddi katkıda bulunacağız. Zeytindeki ısrarımız bundandır.    Evet, altını çizerek söylüyorum ki; zeytin Türkiye için stratejik bir üründür. AB bize bir koşul öne sürüyor; AB'ye girdiğiniz zaman zeytin ağaçlarınızın sayısını tespit edeceğiz ve artık zeytin ağacı ekmeyeceksiniz. Allah, Allah.. Diğer ağaçlar için bir şey demiyorlar ama zeytin için sınırlama getiriyorlar. Buradan anlıyoruz ki zeytin stratejik bir ürün. İşte bizde diyoruz ki; madem stratejik bir ürün, madem bizim imkanımız var neden dikmeyelim?   10 milyon ağaç dikmek gibi bir hedefimiz var.    Urfa'nın bu ağaçları dikmek için arazisi var. Zeytini önerdiğimiz arazilerde zaten verimsiz araziler. Kıraç ve bomboş duruyor. Bir kısmı Maliye Bakanlığına bir kısmı de diğer kamu kurumlarına ait araziler. İşte buralarda zeytin ağacı ekilirse ve bunun bakımı, hasatı ekilen bölgedeki köylü vatandaşlarımıza verilirse o zaman hem Urfa'yı ağaçlandırmış oluruz hem de şehrimize müthiş bir ekonomik değer kazandırmış oluruz.   Ağaç, ağaçlandırma, zeytin ağacı dikme gibi konulara yaklaşık 30 yıldır arkadaş çevremizde konuşuyoruz, tartışıyoruz.    Bu konu şimdiki bir mesele değil. Kurumlarımızın başındaki yetkililere, ilgililere derdimizi anlatıyoruz. Herkes bizi haklı buluyor. Ama adım atan kimse olmuyor.  Ama unları anlatırken bizim her hangi bir siyasi gücümüz, yaptırım gücümüz yoktu. İşte bizde arkadaşlarımız ile yaptığımız istişarelerde kamuoyunu arkamıza almak, farkındalık oluşturmak ve vatandaşlarımızın bu konudaki katılımını sağlamak amacı ile Zeytin Ağacı Platformunu 20 Ocak 2016'da kurduk.   …Acizane içlerinde en yaşlı ben olduğum için yaşımıza hürmeten bir nevi sözcü gibi beni öne sürdüler. Platformu kurduktan sonra daha önce ferdi olarak dile getirdiğimiz meseleleri Valilik, Orman Bölge Müdürlüğü, Harran Üniversitesi, TİGEM gibi ilgili kurumlara, ilgili Bakanlıklara, Milletvekillerine, Belediye Başkanlarına anlatarak zeytin ağacının Urfa ve Türkiye için önemine vurgu yaptık. Bunun yanı sıra 2 Nisan 2016 tarihinde zeytinle ilgili yaklaşık 500 kişinin katılımı ile panel gerçekleştirdik.   Ki bu tür panellere katılım çok az olur ve bizim panelimize katılanların en az yarısı zeytin konusunda uzman kişilerdi ve biz bu panelden çok önemli kazanımlar elde ettik.    …Bunun yanı sıra faaliyet olarak çeşitli platformlarda, medya organlarında dilimiz döndüğü kadar zeytin ve zeytin dikiminin önemini anlattık ve anlatmaya da devam ediyoruz.    …devletin bize destek olması, devlet gücünün harekete geçmesi lazım.    Biz çok çırpınıyoruz ve karşımıza bazı sorular çıkıyordu. " Zeytinde ısrar ediyorsunuz. Verimsiz arazide zeytin olur mu?" " su vermek lazım" "bakım yapmak lazım" diye. Doğru diyorlar. Bunlar yapılırsa ürün çok daha bereketli olur. Ama bunlar olmazsa bile zeytin ağacı pek ala yaşayabiliyor. Biz bunu ispat etmeye çalışıyoruz ve İşte Cudi Vadisi Anıt Zeytin Ağacı bunun en canlı örneğidir. Anıt zeytin ağacı bize ne diyor; Asırlardır yaşıyorum; bana kimse su vermedi, ilaç, gübre vermedi. Bakım yapmadı. Ama hala yaşıyorum ve zeytin veriyorum" diyor. Bütün bu anlattıklarımız en canlı şahidi hala yaşıyor orda. Bu ağaç bunu ispat ediyor. Fazla söze ne hacet?    …Ayrımız- gayrımız yok.  Fakat biz daha önce yola çıkmış bir Platform olarak bizim tecrübemiz biraz daha fazla diyebilirim.     Her türlü çabayı destekliyoruz ama bahsettiğim sebeplerden dolayı Zeytin Ağacı Platformu olarak biz ağaçlandırma kampanyalarında zeytin ısrarımızı sürdürüyoruz. Tekrar ediyorum; zeytin stratejik bir ürün.    Urfa zeytin için arazisi, iklimi, insan kaynağı olarak her anlamda çok müsait bir yer. Eğer biz bu konuda adım atabilirsek, sizin deyiminiz ile hayalimiz gerçek olursa abartmıyorum, tüm samimiyetim ile söylüyorum; değil    Urfa'nın tüm Türkiye'nin ekonomisini katlayacak sonuçlar elde ederiz.    Tek handikabımız yetkililerimizin bu konuda harekete geçmesi. 10 milyon ağaç ne demek? 400-500 yıl yaşayan ürün veren bir ağaç ne demek?   …Urfa Medyasının da bu hayırlı çalışmaya katkı sunacağına da inancımızı belirtmek isterim. Bize bu desteği verenlere ve verecek olan gazeteci arkadaşlarımıza da şimdiden yürek dolu teşekkürlerimi sunuyorum.    Gelecek kuşaklarımız, gençlerimiz iyi insan olabilmek için insanların faydası olan işler ile uğraşsınlar. Ki bu ağaç dikmek, yeşili sevmek te bu faydalı işlerden birisidir.    … bu çabamızı destekleyen, emek veren, omuz veren herkese teşekkür ediyorum.”   https://www.gapgundemi.com/haber-zeytin-urfa-icin-stratejik-bir-urundur-48578.html   Esas biz, bu değerli çabaları için emeği geçenlere teşekkür eder, sürecin canlanmasını temenni ederiz.   Urfa için ağaçlandırma sadece ekonomik ve ekolojik bir gereksinim değil stratejik ve sosyolojik açıdan da bir ihtiyaçtır.   Bu konu yoğun olarak gündeme gelir, mesela ' Yeşil Urfa Platformu ' gibi girişimler de hep olur ve medyada gündem olur.   https://www.gazeteipekyol.com/makale/9322092/isa-dervisoglu/urfa-yesile-mecbur   https://www.gazeteipekyol.com/makale/9297712/isa-dervisoglu/agaclandirma-seferberligi   Ancak gerekli yol haritası plan ve projelendirme yapıldığı halde hep desteksiz kalır. Toprağımız, ağacımız, yetişmiş ve iş beklenen/atıl durumda beklettiğimiz insan kaynağımız var. Öyle ise neden yapılmıyor? Yağımız var unumuz şekerimiz var yani.   Tüm yetkililere soralım:   Evet, soruyoruz: Neden yapmıyoruz, neden? Neden 'Zeytin Ağacı Platformu ' nu desteklemiyoruz?    Selam ve dua ile.