Reklam Alanı

KUL HAKKI

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
  İnsanın Allah ile olan ilişkisinin ölçüsü, insanın yaratılmışlarla ama özellikle de insanın insan ile ilişkisi ile de ilgilidir.    İslam'ın çok temel, adalete/ahlaka dayanan ve ondan taviz vermeyerek dini ayakta tutan mekanizmaları vardır. Bunlar; önemli ekonomik, sosyal, siyasi, insani, ahlaki, hukuki bağlamları da olan ayetler/sabitler/ilkelerdir.   Bunlardan genellikle kişisel/lokal/sivil yorumlarla kapsamı daraltılan, kamusal/toplumsal/siyasal/sistemsel yönleri geri plana atılan birkaçı hemen hepimizin aklına gelir ve bizde genellikle bir heyecan uyandırmaz. Zekat, eksik tartma, kul hakkı gibi.  Kul hakkı; sadece ekonomik haklarla sınırlandırıl/a/maz. İnsanın doğuştan getirdiği temel haklar başta olmak üzere sonradan kazandığı tüm hakları da kapsar. Sadece yanlış yapılmasını değil; yapılması gerektiği halde yapılmayan tüm eylemleri de kapsar.   Bunların siyasal/sistemsel/dinsel yönü aslında daha ön plandadır. Yani bir kulun diğer bir kulun hakkını yemesi de kul hakkını gasp etmek anlamına geldiği gibi sistemin/güçlülerin toplumun/topluma ait olan hakları yemesi de aynı anlama gelir ancak aralarında ciddi farklar vardır. İkincisi sistemsel olduğu için, toplumsal bir karşı koyuş gerektirir.   Aynı şekilde zekat, topluma ait bir hak olduğu için otorite onu zorla da olsa mutlaka alır. Hem kul hakkını çiğneyen bir sistemin aynı şekilde devam etmesinde bir beis görmeyip hem de helalleşme Allah’ a isyan veya Allah ile alay etmek anlamına gelir.    Zekat, sermaye birikimini önleyen ve yoksullukla mücadeleyi içeren bir mekanizmanın adıdır.    Zekat, dönüp bakmasını bir türlü beceremediğimiz bir devrimdir.   Eksik tartmayı, bir esnafın terazisinde domates tartması olarak sınırlandır/a/mayız. Esas eksik tartma; sistemsel olarak zengini daha zengin eden; yoksulu da daha yoksul kılan, sermayeci, sermaye birikimine olanak tanıyan, emeği sömüren ve değersiz kılan uygulamalar ve çarklardır. Bu düzenlerle mücadele etmek farzdır ve peygamberler bunu yapmışlardır. Sadece ekonomik anlamda eksik tartmayız; hayatın tüm alanlarında (sosyal, siyasal, hukuksal, sağlık, eğitim, istihdam vs) eksik tartma söz konusu olabilmektedir.   Topluma ait olması gereken tüm kaynakların ve gelirlerin, Allah’ın belirlediği şekilde tasarruf edilmemesi, tolumu Allah’ın belirlediği ölçülerle kurmak ve işleyişini sağlamak da kul hakkı ile ilgilidir. Sistemsel sömürü sadece bir kulun değil; genel anlamda kulların hakkını gasp etmek olduğundan, kul hakkı kavramını, sömürücü ve adil olmayan ekonomik sistemden bağımsız olarak ele alamayız.   Bu açıdan kul hakkını öncelikle sistemsel anlamda halletmek gerekir ve kul hakkının sürekli gasp edilmesine olanak tanıyan ekonomik sistem yok edilerek kul hakkı korunmuş olur.    Günümüzde kul hakkı yemek küresel boyutlarda uygulanmaktadır.    Bu bağlamda küresel emperyalizm kul hakkı önündeki en büyük engeldir.   Yoksulluk insan onurunu zedeleyen bir olgudur.    İslam, zenginliğe de yoksulluğa da izin vermez; zekat, bu bağlamıyla da sosyal ve insani bir mekanizmadır.    “Aynı şekilde senden önce de hiçbir topluluğa bir uyarıcı göndermedik ki, topluluğun zevku sefâya dalmış kesimi şöyle demiş olmasınlar: “Biz atalarımızı bir inanç üzerinde bulduk ve biz onların izlerinden gitmekteyiz.”” Zuhruf:23 Bu ayette süregelen bir düzenin, atalardan kalma olmasının ona bir meşruiyet kazandıramayacağı, ondan daha iyisinin mümkün olduğu da vurgulanmaktadır. Toplumun, düzen değiştirmede atalarının yanlışlarına saplanmasının gereksizliği de ortaya konmaktadır.   Peygamberler zevku sefa düzeni kurmuş bu mekanizmalara karşı mücadele etmişlerdir. Bunların, kurdukları sermayeden yana haksız çarkları, peygamberlerin mücadeleleriyle tehlikeye girmiştir.    İslam, yoksulların sırtında kurulan tüm sömürücü sistemlerle mücadeleyi farz kılar.    Kul, Allah’ tan başka ilah/otorite/hüküm koyucu tanımayan yani İslam’ dan başka sistem/din tanımayan hür insan demektir. Ne hak yer ne de hakkını yedirir. Ne zulmeder ne de zulme razı olur.   Rabbim bizleri, kul hakkı konusunda gerekli ameli işleyebilecek erdemli ve şerefli kullarından eylesin. Selam ve dua ile.
KUL HAKKI
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.