Zamandan münezzeh olan Allah, kâinatta zamanı egemen kılmıştır. Eğitimimiz, işlerimiz, ibadetlerimiz, tekâmülümüz, hülasa tüm hayatımız zamana bağlanmıştır. Sihirbazın eline bağlı olan ve seyircilerin görmediği şeffaf ipler gibi zaman bizleri eğip bükmekte ve istesek de istemesek de sürüklemektedir. Bizce meçhul olan süreler Allah’ın katında bellidir.
Zaman durmadan akıp gidiyor, gelmesi uzak sanılan ve beklenen her şey gelip geçiyor. Günler ve geceler gibi aylar, yıllar hatta asırlar da Allah’ın programladığı şekilde durmadan akıp gitmektedir. Daha dün gibi başladığımız bir ders yılının sonuna geldik. Bugün tüm öğrenciler için bir ders yılı daha sona erdi. Bu ders yılı boyunca, eğitim açısından bitmesini istemediğimiz dostluklar, unutmak istemediğimiz güzellikler yaşadık. Eğitimin yapısı gereği kimi tatsız zamanların dahi tatsızlıkları geçti, lezzet ve güzelliğe dönüştü. Bu nedenle “son” sözü hüzünlü bir esinti vermektedir.
İnsan, ebede aday olarak yaratıldığı için ruhuna sonsuzluk isteği verilmiştir. Bu nedenle hoşlandığı, keyif aldığı yaşantılarının bitmesini istemiyor. Sevdiklerinden ayrılması ebedilik duygusuna ters geldiğinden insan ruhuna hüzün veriyor. Bazı hoş zamanlarını kamerayla kayıt altına alması, fotoğraf çektirmesi, hatıralar yazması da “bitme”ye karşı çıkan ebedilik duygusundan dolayıdır. Bu kayıtlarla kendince bir tür kalıcılık rengi verdiğine inanarak ayrılığın verdiği hüzünden ötürü kendini teselli etmektedir.
Allah insanın önüne koyduğu kurallara uyması halinde, havsalaların alamayacağı güzelliklerle dolu ebedi bir hayatı vaat etmiştir. Ayrıca bilinmelidir ki Allah’ın sıfatları ebedi olduğu için, bu sıfatlara ayna olup yansıtıcılık yapmakla insan da ebediliği kazanmış olur. Çünkü sıfatın ebediliği, yansıtıcısı olan aynanın da ebedi olmasını gerektirir. Örneğin: Vedûd, “kullarını seven” anlamındadır; kulların tamamı yok olsa Vedûd ismiyle kimi sevecektir? “Rızık veren” anlamındaki Rezzak, kime rızık vermeyi sürdürecektir? “Kullarına merhamet eden” anlamındaki Rahim ismi kimlere merhamet edecektir? Allah ebedi olduğu için Esma-i Hüsna’sı da ebedidir; bu isimlerin çoğu kullara yönelik olduğu için kulların da ebediliğini gerektirmektedir.
O halde insan, fani yaşantısından her ne miktarını marifet, sevgi ve ibadet yönleriyle Allah’a bağlarsa, o kısmı kamerayla kaydetmiş gibi ebedileştirmiş olur, İlahî kameraya kaydetmiş olur. Ayrılıklar ve güzel zamanların bitmesiyle dolu bu dünya hayatında hüzünlenmek yerine, ilahî hafızaya kaydederek ebedileştirme çaresi vardır, ona başvurmak lazımdır.
Madem zaman durmuyor akıp gidiyor, madem zamanı durdurma gücümüz yoktur; o halde Rabbimizin bizlere tahsis ettiği süreyi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışmalıyız. Asr suresinde zamana yemin etmekle Allah, insanların zaman yönünden hüsranda olduklarına dikkat çekmektedir. Ancak iman eden, Salih ameller işleyenlerin, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin, zamanlarını çok iyi değerlendirmeleri sayesinde zarar etmeyecekleri belirtilmiştir. Bu nedenle zamanımızı iyi değerlendirmeliyiz. Farz olan ibadetlerimizi ihmal etmemeli ve bunun yanında en karlı ve en güzel olan arkamızdan dua edecek bir nesil bırakmaya çalışmalıyız.
Evet, beklenen yaz tatili bugün başlıyor. Ancak, Müslümanlar için Yahudi tipi bir tatil yoktur. Yani tatil, tüm işi gücü bırakmak değildir. Müslüman için tatil demek, bir işten diğer bir işe geçiş yapmak demektir. Bir yol bitince diğer bir yol başlıyor. Unutulmamalıdır ki, bütün yolların bitiş noktası yepyeni bir yolun başlangıcıdır. Bu nedenle gençlerimizin ve çocuklarımızın hedefledikleri amaca uygun olarak çalışmaya devam etmeleri, büyüklerin de kendilerine bu yönde rehberlik etmeleri gerekir.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum