Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile bir dönem CHP Şanlıurfa İl Sekreterliği görevini yürüten Ronayi Paydaş arasında sosyal medya üzerinden yaşanan sözlü atışma, gündem oldu.
PAYDAŞ: BU ALGIYI VE YURTTAŞLARIN MERAKINI BİLMENİZİ İSTERİM
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Paydaş, CHP Şanlıurfa İl Örgütü hakkında eleştirilerin olduğunu belirterek, “Geçtiğimiz dönemlerde CHP Urfa İl Örgütü’nde kısa bir süre görev almış, İl Sekreterliği yapmış biri olarak, sizlerle önemli bir gözlemi mi paylaşmak istiyorum.
CHP’li ve CHP’li olmayan birçok vatandaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu için yürütülen imza kampanyasına ilişkin neden Urfa il ve ilçe örgütleri tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, kamuoyuna yönelik bir bilgilendirme ya da saha faaliyeti gerçekleştirilmediğini sorgulamaktadır.
Bu sorular, doğrudan bana yöneltilmekte olup, sahada bir eksiklik hissedildiği yönünde ciddi bir kanaat oluştuğunu göstermektedir.
Kamuoyunda oluşan bu algıyı ve yurttaşların merakını bilmenizi isterim, Sayın CHP Urfa İl Örgütü.” ifadelerini kullandı:
TANAL’DAN SERT CEVAP
Tanal, Paydaş’ın yaptığı bu paylaşımın altına yorum yaparak sert bir şekilde cevap verdi. Tanal, verdiği cevapta şu ifadelere yer verdi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa edip seçim sürecinde başka partilere çalışanların, bugün dönüp sosyal medya üzerinden Şanlıurfa İl Örgütümüzü itibarsızlaştırmaya çalışması ne etikle ne siyasetle ne de partili ahlakıyla bağdaşır.
Partiye aidiyet; yalnızca koltuk sahibi olduğunda değil, zorlukta da sorumluluk üstlenmektir. CHP Şanlıurfa İl ve ilçe örgütleri, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in liderliğinde ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun arkasında kenetlenmiş şekilde sahadadır, halkla beraberdir, çalışmaktadır.
Sosyal medyadan fitne yaymak, genel merkeze yaranma gayretiyle örgütü haksız yere hedef göstermek; partili olmak değil, siyasi etik dışı bir tutumdur.
CHP’de mücadele, makamla değil inançla yürür. Kendi bireysel beklentileri karşılanmadı diye partiyi suçlayıp ardından linç kampanyasına katılanlar, halkın vicdanında da, tarihin sayfalarında da yer bulamayacaktır.”
PAYDAŞ: HODRİ MEYDAN
Tanal’ın açıklamalarının ardından Paydaş da bir yanıt vererek, “Hodri meydan” diyerek Mahmut Tanal’ı canlı yayında karşı karşıya gelmeye davet etti. Paydaş açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Vekil,
Seçim sürecinde beni bizzat aradınız. “Biz başka parti adayına çalışacağız, genel merkezimizin ve il örgütümüzün kararı bu yöndedir,” dediniz. Ben de size, partimizin bir aday çıkarmasının ve o adayla çalışmanın daha doğru ve etik olacağını söyledim. Ek olarak şunu da belirttim:
“Başka partili adaylara alkış tutmayacağımı, yalnızca kendi partimden adaylara alkış tutup çalışmak istediğimi” açıkça ifade ettim.
Siz ise bana, kent uzlaşısı adı altında çalışmalar yürütüldüğünü ve bu nedenle başka partili adayla çalışılacağını doğrudan söylediniz. (Bunu inkâr edeceğinizi sanmıyorum.)
Haşa, ben sizin kültürünüzden değilim. Bu nedenle kimseyi linçlemem, karalamam, kötülemem; karakterim buna müsaade etmez. Ancak;
Bu yanıtınızla aslında siz beni linç etmeye çalışıyorsunuz.
Sanırım son zamanlarda genel merkezinizle aranız açık olduğu için şovlarınızın dozunu artırdınız.
Bir örnekle; Tutuklu gençler için Adalet Bakanlığı önündeki eyleminize tam puan verdim. Ama vekili olduğunuz ilde, kolluk tarafından kötü muameleye maruz kalan, darbedilen vatandaşlarımızı ve onları savunmak için giden avukatların da aynı şekilde kollukta darbedilmeleri üzerine, Urfa Barosu öncülüğünde bölge barolarının da destek verdiği cübbeli yürüyüşümüzü, protestomuzu ve eylemimizi görmemeniz için kör, duymamanız için de sağır olmanız gerekirdi. Ama anlaşılan ulusal çapta, popülist alanlarda görünmek sizin tercihiniz.
Partiden istifa etme nedenim, sizinle konuştuktan sonraydı. Ve siz de çok iyi bilirsiniz ki, partideki birçok kıymetli yol arkadaşım da şahittir: Etik gerekçelerle, CHP’deki yol arkadaşlarımın ve adayların emekleri heba olmasın diye istifa sebebimi ne yazdım, ne açıkladım, ne de duyurdum.
Bu arada, benim partili kimliğimi sorgulayacak en son kişi sizsiniz. Neden mi?
Yine basit bir örnekle;
Biz Akçakale’de linç edilirken, il başkanınız sandıkları terk etmemiz yönünde çağrıda bulundu. Ardından siz, “Gelmem gerekiyorsa geleyim mi” dediniz, ben de “Gelin” dedim. Ama sonra çark edip “Urfa şehir merkezinde kalmam gerekiyor” dediniz. O sırada milletvekili Ali Şeker darbedildi, burnu kırıldı; görüntüleri ulusal basında yer buldu.
Siz de “Ben de darbedildim” dediniz ama buna dair hiçbir görüntü paylaşmadınız. Çünkü öyle bir darp yoktu. Geçtiğimiz günlerde Saraçhane’de “darp edildim” diyerek vücudunuzu göstermiştiniz ya, Urfa’da gerçekten darp edilmiş olsaydınız onu da nasıl pazarlayacağınızı çok iyi biliyoruz, unutmadık Sayın Tanal.
Bu arada, eğer çok meraklıysanız ve gerçekten kim partiliydi, kim değildi ortaya çıksın istiyorsanız, buyrun, Urfa’da istediğiniz bir kanalda canlı yayına çıkalım.
Hodri meydan diyorum size.”
Kaynak: Ahmet Hakkı Ak
0 Yorum