reklam alanı

Şanlıurfalılar ve Kerküklüler nasıl dayı-yeğen oldu?

Şanlıurfa, kadim tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra, nesilden nesile aktarılan efsaneleriyle de derin bir mirasa sahiptir. Bunlardan biri de “Kerküklülerle Dayı-Yeğen Efsanesi”dir. Peki, bu efsane nedir ve hikayesi nereden gelmektedir? Şanlıurfalılar ve Kerküklüler nasıl dayı-yeğen oldu? İşte detaylar…

Şanlıurfalılar ve Kerküklüler nasıl dayı-yeğen oldu?

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şanlıurfa, sadece kadim tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda nesilden nesile aktarılan efsaneleriyle de derin bir mirasa sahiptir. Bu efsaneler, halk arasında anlatıla anlatıla bugüne kadar gelmiş ve zamanla şarkılara, türkülere ilham kaynağı olmuştur. Şanlıurfa’nın sokaklarında, köylerinde, kahvehanelerinde bu efsanelerin yankıları hala duyuluyor.

Şanlıurfa’nın bilinen en eski efsanelerinden biri de "Kerküklülerle Dayı-Yegen Efsanesi"dir. Peki, Şanlıurfalılar ve Kerküklüler nasıl dayı-yeğen oldu? İşte hikayesi…

KERKÜKLÜLERLE DAYI-YEGEN EFSANESİ

“Vaktiyle güneş tutulmuş, ortalık o kadar kararmış ki, yıldızlar görülmeye başlamış ve bundan dolayı Şanlıurfa’da salgın bir veba baş göstermiş. O kadar insan ölmüş ki, bir mahallede bir veya iki evin halkı kalmış, diğer evlerin anahtarları hükümete teslim edilmiş. Hastalığın adına da (Karanlık ölet) demişler. Karanlık öletin seyrekleştiği memlekete, Kerkük’ den gelen halk yerleşmiş, Kerküklerle akrabalık bağları oluşmuş, bu nedenle Şanlıurfalılarla Kerküklerin Dayı – yeğen olduğu söylenir.

Hakikaten de Kerkük'le Şanlıurfa halk kültürü arasında çok benzerlikler vardır. Halk müziği, hoyratlar, dil, örf ve adetler yönünden Kerkük'le Şanlıurfa inanılmaz derecede birbirine yakındır. Bu da Kerkük'e Urfa arsında geçmişe dayanan bir bağın olduğunu göstermektedir."

Kaynak: Folklor ve Şanlıurfa, Kitap, Abuzer Akbıyık, Sabri Kürkçüoğlu, Şurhoy Yayınları, 1990, Şanlıurfa

Şanlıurfalılar ve Kerküklüler nasıl dayı-yeğen oldu?

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.