ŞANLIURFA-
Eğitim Sen Şanlıurfa Şubesi MYK üyelerine açılan soruşturmalara ve verilen ev hapislerine tepki göstererek bir basın açıklaması düzenledi.
Rabia Meydanı’nda ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’ sloganıyla yapılan basın açıklamasına çok sayıda sendika üyesi ve vatandaşlar katıldı.
Basın açıklamasını sendika adına Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanı Özlem Ulutaş Şengül, okudu.
Şengül, ülke genelinde devam eden eylemlerin barınmadan geçim sorunlarına, ifade özgürlüğünden bilimsel özerkliğe kadar geniş bir alanda biriken öfkenin yansıması olduğu belirtti.
ULUTAŞ: SESLERE KULAK VERMEK SENDİKANIN SORUMLULUĞU
Öğrencilerin ve üniversitede görev yapan üyelerin sesine kulak vermenin sendikanın sorumluluğu olduğunu ifade eden Ulutaş, “Eğitim Sen olarak öğrencilerin ve üniversitede görev yapan üyelerimizin sesine kulak vermek, taleplerini sahiplenmek sendikamızın tarihsel sorumluluğunun ve mücadeleci çizgisinin bir gereğidir. Öğrencilerin demokratik tepkilerine sahip çıkak, onları yalnız bırakmamak kamusal ve özgür bir eğitimi savunan sendikamız açısından bir zorunluluktur. Ne var ki bu meşru dayanışma, iktidar blokunun ve siyasallaşmış yargının sendikamızı hedef almasına neden olmuştur” dedi.
"YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMA HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUNDUR”
Ulutaş, Eğitim Sen'e yönelik yürütülen soruşturmanın, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Sendikal haklarımız uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile güvence altındadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ILO'nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi ve Anayasamızın 90. maddesi, kamu emekçilerinin sendikal haklarını açıkça tanımaktadır. Türkiye'nin taraf olduğu bu sözleşmelere göre kamu emekçilerinin iş bırakma hakkı vardır. Buna rağmen, Eğitim Sen'e yönelik yürütülen soruşturma, hukuki dayanaktan yoksundur ve sendikal mücadeleyi hedef almaktadır.
“HADDİNİ AŞARAK BİZLERE YAPTIRIM TEHDİTLERİ SAVURMAKTADIR”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yasa dışı protestolara katılarak derse girmeyi boykot eden eğitimciler için, "Eğitim-öğretim hakkının sağlıklı bir şekilde kullanılmasını engelleyen her kim varsa, Milli Eğitim Bakanlığı olarak gerekli adli ve idari mekanizmaları işleterek, hukuk sınırları içerisinde gerekli yaptırımları uygulayacağız" açıklamasını hatırlatan Ulutaş, şu ifadelere yer verdi:
“Üstüne bir de Eğitim Bakanı Yusuf Tekin devlet televizyonunda verdiği demeçte yıllardır ayaklar altına almaktan çekinmediği insan haklarına yönelik sendikamıza ders vermeye kalkmış; yine yasaya göre yetki alanı dışında olan konuları kendine vazife etmiştir. Bakan Tekin’in Encümen-i Muallimin’den, TÖS ve TÖB-DER’den gelen 100 yılı aşan insan hakları ve demokratik toplum mücadelemizden haberi olmadığı gibi, aldığı talimatlarla haddini aşarak bizlere yaptırım tehditleri savurmaktadır. İfade etmekten çekinmiyoruz; bu tehditler bizlere vız gelir! Sayın Bakan ilk önce eğitimden koparılarak gönderildiği MESEM’lerde can veren çocukların hesabını vermelidir.”
“MÜCADELE ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Ulutaş, Eğitim- Sen olarak toplumun geleceği için mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin dört bir yanında üniversitelerde yaşanan boykot, bu karanlık rejime karşı halkın vicdanını temsil etmektedir ve biz o vicdanın yanındayız. Eğitim-Sen olarak bir kez daha altını çiziyoruz: Baskı, tehdit, şiddet ve sömürüye karşı birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız! Sadece kendi haklarımız için değil; çocukların, öğrencilerin, toplumun geleceği için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.”
Kaynak: MİNE KÖSELER
0 Yorum