Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 12 Mart’ta kabul edilen Siber Güvenlik Kanunu, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni düzenleme, siber güvenliği güçlendirmeyi amaçlarken, yerli ve milli teknolojilerin öncelikli kullanılmasını da hükme bağlıyor.
SİBER GÜVENLİKTE YERLİ VE MİLLİ ÜRÜN
Kanuna göre, Türkiye’nin siber güvenliğinin sağlanmasına yönelik yürütülecek çalışmalarda öncelikli olarak yerli ve milli ürünlerin kullanılması esası benimsendi. Ayrıca, kanun kapsamında elde edilen kişisel veriler ve ticari sırlar, ilgili sebepler ortadan kalktığında resen silinecek, yok edilecek veya anonim hale getirilecek. Bu süreçlerin nasıl uygulanacağı ise Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
SİBER GÜVENLİK İHLALLERİNE AĞIR CEZALAR
Yeni kanun, siber güvenlik ihlalleriyle ilgili ağır cezalar öngörüyor. Buna göre:
Kamu kurumlarının taleplerine uymayanlara: 1 ila 3 yıl hapis ve 500 ila 1500 gün adli para cezası
Yetkisiz faaliyet yürütenlere: 2 ila 4 yıl hapis ve 1000 ila 2000 gün adli para cezası
Sır saklama yükümlülüğünü ihlal edenlere: 4 ila 8 yıl hapis cezası
Veri sızıntısı yapanlara: 3 ila 5 yıl hapis cezası
Gerçeğe aykırı siber güvenlik haberleri yayanlara: 2 ila 5 yıl hapis cezası
Türkiye’nin siber altyapısına saldıranlara: 8 ila 12 yıl hapis cezası, bu verileri yayanlara ise 10 ila 15 yıl hapis cezası
MEVCUT KURUMLARIN YETKİLERİ DEVREDİLECEK
Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Dijital Dönüşüm Ofisi’nin siber güvenlik ile ilgili varlıkları ve personeli, altı ay içinde Siber Güvenlik Başkanlığı’na devredilecek.