ŞANLIURFA- GAP İdaresi İnsani ve Sosyal Gelişme Genel Koordinatörü Adalet Budak Akbaş; hem bir kadın, hem bir anne, hem de bir iş insanı olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Şanlıurfa’daki kadınlara örnek olacak hikayesini Gazete İpekyol ile paylaştı.
ŞANLIURFA’DAN NEW YORK’A UZANAN EĞİTİM SERÜVENİ
Gazete İpekyol'dan Özlem Çelik'in haberine göre; Budak Akbaş, Şanlıurfa’da doğup büyüdü. İlkokul eğitiminin ardından ortaokul ve liseyi açıktan okudu. Eğitim koşulların zor olduğu, ekipman ve öğretmen açığının bulunduğu kentte kız çocuklarının okula gönderilmesine pek de sıcak bakılmadığı bir dönemde babasının da desteği ile New York’a dil eğitimi için gitti. Üstelik bu yolculuk öncesi annesinin ise kendisiyle aylarca konuşmadığını anlatan Budak Akbaş, yaşadığı zorlukları ve edindiği tecrübeleri şöyle dile getirdi:
BUDAK: BABAM DESTEK OLDU, CESARET VERDİ
“Toplum baskısını ileri derecede yaşamış, bunu her fırsatta vurgulayan bir annenin ellerinde ve toplumun içinde büyüdüm. Kadın olmanın zor olduğu bir coğrafyada doğdum ve büyüdüm.
Şansım, babam gibi birine sahip olmaktı. Her fırsatta destekledi beni. New York’a gitme fikrine annem çok karşı çıkmıştı; benimle aylarca konuşmadı. Babam yanımda durdu, destek oldu, teşvik etti, cesaret verdi. New York’ta dil eğitimi ile başlayan hikâye beni daha sonra Avrupa Birliğine bağlı 6 ülkenin ortak programı olan bir yüksek lisans programına kabul edilmem ile devam etti. Program kapsamında Fransa, Danimarka, Tayland ve Tayland’ın kırsal bölgelerinde ‘katılımcı kırsal kalkınma’ gibi bir tecrübe edinmeme ön ayak oldu. Hali hazırda Harran Üniversitesinde yüksek lisans yapıyorum, tez aşamasındayım ve tez konum kalkınma kuramları bağlamında kadın, ekoloji ve ekofeminizm.”
“SABRETTİM, ÇOK ÇALIŞTIM, VAZGEÇMEDİM”
Şanlıurfa’da kadın olmanın zorluğuna dikkat çeken, başarısının sırrının ise azim ve kararlılık olduğunu belirten Budak Akbaş “Zor bir bölgede, kadın olarak doğmak çok kolay değil. Başladığım ve bugün bulunduğum yer arasında kat ettiğim mesafeye bakınca ben de ürküyorum bazen. Nasıl oldu diye sorguladığım da oluyor. Çok kolay olmadı, en büyük şansım baba desteği, azim, kararlılık, hedef ve sonuç odaklı düşünmekte geçiyor bir parça diye düşünüyorum. Sosyal ve kültürel değerlere bağlı kalarak, sabrederek, bildiğim yolda emin adımlarla ilerleyerek, çok çalışarak, vazgeçmeyerek oluyor” dedi.
20 YILDA 1,5 MİLYON HAYATA DOKUNDU
GAP İdaresi’ndeki görevi ve 20 yıldır yürüttüğü projeler neticesinde geçim desteği ve sosyo-ekonomik yardımlar ile kadınların hayatına dokunan Budak Akbaş; güçlü ve mutlu bir toplum, sosyal ve ekonomik anlamda gelişmiş bir bölge ülke için çalışmaya devam ediyor. Yorulsa da hayalleri için koşmaktan geri durmayan Budak Akbaş, zorluklar karşısında ilham verecek şu ifadeleri kullandı:
“Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde başta kadınlar olmak üzere çocuklar, gençler, yaşlılar, engelliler, topraksız çiftçiler gibi toplumun kırılgan gruplarına yönelik plan, program, proje ve faaliyet gerçekleştiren GAP İdaresinde çalışıyorum. Burada bölgesel, ulusal ve uluslararası kuruluşlara çalışma şansına sahip oldum. Her zaman dünyanın bir yerinde bir kurumla bir iş yapma kültürü içinde yetiştim/yoğruldum. Çok çalıştım, yoruldum, bazen vazgeçtim ama sonra tekrar başladım, başlamayı öğrendim. Çeşitli projeler aracılığıyla yurtdışı tecrübeleri edindim.”
“AİLELER KIZLARINI GÖRÜNÜR KILSIN”
Budak Akbaş; kadınlara karşı hala ayrımcılığın fazlaca yapıldığı, sayı artsa da hala kız çocuklarının okullaşma oranının yeteri düzeyde olmadığı, küçük yaşta evliliklerin hala yapılmaya devam ettiği Şanlıurfa’da ailelere ve kız çocuklarına şu tavsiyelerde bulundu:
“Kızlarımız geleceğimiz, kıymetlilerimiz. Güçlü bir şekilde ayakta durabilmeleri için her anlamada donanımlı olmaları şart. Kızlarımızın eğitim alması çok önemli, öğrenmeye açık olması, azimli olması, motivasyonunun yüksek olması, değişim ve dönüşümü sağlayacak kapasiteye sahip olması hem şehrimiz hem ülkemiz hem de dünya için çok önemli. Bunu yapabilmek için hem aile hem de kızlara çok iş düşüyor. Aileler kızlarına inansınlar, alan açsınlar ve onları görünür kılsınlar.”