Tel-Futur'dan Tılfındır’a: Şanlıurfa’daki tepenin isminin hikayesini duyunca şaşıracaksınız...

Şehir, Şanlıurfa gibi kadim bir şehir olunca her köşesinde bir hikayenin olmaması söz konusu bile olamaz. Sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış, farklı din ve ırkların bir arada barındığı Şanlıurfa'nın mahalleleri ve sokakları, adeta bir tarih kitabı gibi geçmişin izlerini taşır. Bu mahalleler, sadece geçmişin anlatıcıları değil, aynı zamanda isimlerinin ardında barındırdıkları hikayelerle de dikkat çekiyor. Eyyübiye’de yer alan Tılfındır Tepesi, ismiyle merak uyandıran ve kökeni hakkında ilginç bir efsaneyi barındıran kadim bir nokta. Peki, bu tepeye neden "Tılfındır" deniyor? İşte, isminin ardındaki şaşırtıcı hikaye...

5

Sayısız medeniyetin izlerini taşıyan, farklı din ve ırkların bir arada yaşadığı kadim şehirlerden biri olan Şanlıurfa, geçmişin derinliklerine yolculuk yapmak isteyenler için adeta bir açık hava müzesi gibidir. Şehrin mahalleleri ve sokakları, sadece yapılarına ve sokak aralarına yerleşmiş taşlarına bakarak değil, aynı zamanda isimlerine odaklanarak da tarihe tanıklık eder. Her bir mahalle, bir zamanlar burada yaşamış olan insanların kültürel birikimlerini, geleneklerini ve inançlarını yaşatır. Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinde bulunan Tılfındır Tepesi, bu tarihsel zenginliği ve gizemli geçmişiyle öne çıkan noktalardan biridir.

Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinde Kadıoğlu Mahallesinde  yer alan Tılfırdır Tepesi, adının ardındaki ilginç hikaye ile dikkat çekiyor. Bölgede yaşayanların anlatısına göre, bu tepede bir zamanlar yaşanan olaylar, bugün hala halk arasında anlatılmaya devam ediyor. 

Tepesinin adı, aslında çok eskilere dayanan bir rivayete dayanıyor. 2. İslam halifesi Hz. Ömer döneminde, İyad Bin Ganem komutasındaki askerlerin, Urfa'yı kuşatmak için geldikleri sırada iftarlarını burada açtıkları söyleniyor. İşte bu nedenle Urfalılar, bu tepeyi "Tel-Futur" yani "İftar Tepesi" olarak adlandırmışlar. Zamanla, Urfa'nın yerel ağzında bu isim, Tılfındır'a dönüşmüş ve bugüne kadar ulaşmış.

Tevfik Kapçı, Değişim Gazetesindeki köşesinde Tılfırdır Tepesi'nin geçmişini anlattı. İşte o hikaye: 

“Tılfındır Tepesi’nin hikayesinden bahsetmek istiyorum. Kadri Eroğan'ın özel albümünden aldığım bir fotoğraf ve Mehmet Sadık Alican’ın yorumuyla güzel bir hikayeden bahsetmek istiyorum sizlere.

‘Tılfındır tepesi’ ( Tel-Futur-yani iftar tepesi )

İkinci İslam halifesi Hz. Ömer döneminde şehri kuşatmaya gelen İyad Bin Ganem komutasındaki askerlerin bu tepede iftar açmış olduğu rivayetiyle Urfalılar buraya Tel-Futur demiş.

Zaman içinde Urfa ağzında Tel-Futur - Tılfındır ismine evrilmiş diye tevatüren günümüze ulaşmış.

Vali Kadri Eroğan bu tepeyi ağaçlandırmış ve bir mesire yeri haline gelmiş.

Halkın içinde vali Kadri Eroğan’ı çok sevenler

‘Babo’ diye hitap ettiği için Tılfındır tepesi kimilerine göre ‘Baboyun Dağı" olmuş.

Fotoğraflar Vali Kadri Eroğa'nın Tılfındır tepesinde ki ağaçlandırma çalışmalarından.

Ayrıca Tılfındır tepesinde Mevlana Mahmud Efendi türbesi diye bilinen iki kabir de vardır, bir inanışa göre Urfa da boğmaca öksürüğüne yakalanan çocuklar, Tılfındır Tepesinde bulunan türbeye götürülür. Anne ve babalar, çocukları hastalıktan kurtulduğunda türbeyi tekrar ziyaret ederek burada şişe kırarak şükranlarını sunar. Halk arasında boğmaca öksürüğüne şifalı olduğuna inanılan Mevlana Mahmud Efendi türbesindeki bu ilginç geleneğin kaynağı ise bilinmiyor.”