Bilim insanları, Cordyceps militaris adlı parazitik bir mantarın, kanser hücrelerini etkisiz hale getirmede nasıl kullanılabileceğini keşfetti. Bu mantar, geleneksel Çin tıbbında uzun zamandır araştırılan ve çeşitli tıbbi faydaları ile bilinen bir türdür.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Cordyceps militaris, içinde bulundurduğu cordycepin adı verilen bileşiği ile dikkat çekiyor. Cordycepin, daha önce bazı çalışmalarda kanser tedavisinde potansiyel bir madde olarak gösterilmişti, ancak bilim insanları bu bileşiğin nasıl çalıştığını tam olarak anlamamıştı. Son yapılan bir araştırmada, İngiltere'deki Nottingham Üniversitesi'nden uzmanlar, cordycepin'in birden fazla hücre hattındaki etkilerini incelediler ve bu bileşiğin kanser hücrelerinde nasıl bir etki yarattığını daha ayrıntılı bir şekilde keşfettiler.
YENİ KANSER İLAÇLARI İÇİN UMUT
Araştırmanın başkanı Cornelia de Moor, bu bulguların cordycepin'in, yeni nesil kanser ilaçları için güçlü bir temel oluşturduğunu ve tedavi edici etkilerinin artık daha iyi anlaşıldığını söyledi. FEBS Letters dergisinde yayımlanan araştırmada, cordycepin'in kanser hücrelerinin kontrolsüz büyümesini tetikleyen mekanizmaları engellediği, bu sayede kanserli hücrelerin bölünmesini durdurabildiği vurgulandı.
Araştırmacılar, cordycepin'in hücre içine girdiğinde, kordisepin trifosfat adı verilen bir bileşiğe dönüştüğünü keşfettiler. Bu yeni molekül, hücrelerin büyümesini teşvik eden sinyalleri engelleyerek, kanser hücrelerinin bölünmesini engellemeye yardımcı oluyor. Bu bulgu, cordycepin'in kanser hücrelerine özel bir şekilde etki ettiğini ve sağlıklı hücrelere zarar vermeden tümör büyümesini durdurabileceğini gösteriyor.
KEMOTERAPİYE ALTERNATİF OLABİLİR
Kordycepin bazlı tedaviler, geleneksel kemoterapiye kıyasla daha az yan etkiye sahip olabilir. Kemoterapi, sağlıklı hücreleri de etkileyebilen agresif tedavi yöntemlerinden biri olarak bilinirken, cordycepin'in kanser hücrelerine özgül etkisi, vücuda daha az zarar verebilir. Bu, kanser tedavisinde daha hedeflenmiş ve etkili bir yaklaşımın önünü açabilir.
De Moor, birkaç yıldır cordycepin'in farklı hastalıklar üzerindeki etkilerini araştırdıklarını ve her yeni adımda bu bileşiğin, kanser tedavisinde nasıl kullanılabileceği konusunda daha fazla bilgi edindiklerini belirtti. Araştırmaların daha da ilerlemesiyle, cordycepin'in kanser tedavisinde önemli bir alternatif olma potansiyeli taşıdığı söylenebilir.
Bu keşif, kanser tedavisinde devrim niteliğinde bir gelişme olabilir ve gelecekte daha etkili, daha az yan etki oluşturan tedavi seçeneklerinin önünü açabilir.