Şanlıurfa’da 1979 yılında kurulan Hazreti İbrahim Halilullah Kültür ve Eğitim Vakfı, kentin adını duyurmak ve dini değerlerini koruma amacıyla büyük umutlarla faaliyete başlamıştı. Ancak, aradan geçen yıllar içerisinde vakıf, yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla anılmaya başladı.
Son olarak gazeteci İsmail Saymaz’ın “Hazreti Ahmet Demirdöver” isimli köşe yazısında gündeme getirdiği iddialar, vakıf üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Saymaz’ın bugünkü köşe yazısında kaleme aldığına göre, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 2013-2020 yıllarındaki denetimleri sonucunda, vakfa ait 1 milyar 396 bin 584 TL’nin Kuran kursu yapımı için yatırılmasına rağmen kaybolduğu ortaya çıktı. Bu tespit üzerine, 2023 yılında vakfa kayyım atandı ve başta Ahmet Demirdöver olmak üzere tüm mütevelli heyeti görevlerinden uzaklaştırıldı.
AİLE BOYU KADROLAŞMA İDDİALARI
Demirdöver’in vakıfta geniş çaplı bir aile kadrolaşması kurduğu iddiaları da dikkat çekiyor. İsmail Saymaz’ın aktardığına göre, Demirdöver, Kuran kurslarındaki baş öğretici görevini bizzat kendisi üstlenirken, ailesinin birçok üyesini de kurslarda öğretici olarak görevlendirdi. Dokuz öğreticiden altısının Demirdöver ailesine mensup olduğu iddiası, vakfın içindeki kadrolaşmanın boyutlarını gözler önüne seriyor.
ÖĞRENCİLERE ZORLA İŞ YAPTIRMA VE GIDA MALZEMELERİNİN KULLANIMI
Vakfın kurslarında eğitim gören öğrencilerin, fiziki işlerde çalışmaya zorlandığı ve karşı çıkmaları halinde tehdit edildikleri ileri sürülüyor. Ayrıca, vakfa ait gıda malzemelerinin lojmanlara götürüldüğü ve bazı hocalar tarafından kişisel çıkarlar için kullanıldığı yönündeki şikayetler de ortaya çıktı. Bu iddialar üzerine, birçok öğrencinin kurstan ayrıldığı belirtildi.
PARALEL YAPILANMA VE PARA TOPLAMA İDDİALARI
Vakfın yönetiminde yaşanan bu karışıklık, Demirdöver’in ve ailesinin Süleymaniye’de bir paralel dernek kurarak para topladığı iddialarını da beraberinde getirdi. Vakfa ait camide imamlık yapan Demirdöver’in, bu camiyi ve Kuran kursunu elinde tutarak, Süleymaniye İlim Yayma Derneği üzerinden yeni bir yönetim oluşturduğu ileri sürüldü. Toplanan paraların, vakıf adına değil, şahsi hesaplara aktarıldığı yönündeki iddialar ise durumu daha da karmaşık hale getirdi.
0 Yorum