Gazete İpekyol yazarı İbrahim Halil Arslan bu haftaki köşesinde, aşiretlerin güçlü olduğu bölgelerde gazetecilik yapmanın zorluklarını anlattı.
Arslan, Şanlıurfa'da gazetecilerin, aşiretlerin baskısı altında haber yaparken karşılaştıkları zorlukları da aktardı. Arslan, ana akım medyanın sansür duvarlarına takılan haberlerin büyük şehirlerde sınırlı yankı bulduğunu, ancak aşiretlerin güçlü olduğu yerlerde durumun çok daha vahim hale geldiğini öne sürdü.
Arslan, köşesinde şu ifadelere yer verdi:
“Dünyanın her köşesinde gazetecilik, tehlikelerle dolu bir meslek olsa da feodal kalıntıların hüküm sürdüğü topraklarda bu mesleği icra etmek adeta bir yaşam mücadelesine dönüşüyor. Türkiye'nin birçok bölgesinde olduğu gibi, Şanlıurfa'da da gazeteciler, aşiretlerin gölgesinde nefes almaya çalışıyor.
Ana akım medyanın sansür duvarlarına takılan haberler, en azından büyük şehirlerde bir nebze yankı buluyor. Ancak, aşiretlerin söz sahibi olduğu bölgelerde durum çok daha vahim. Bir gazeteci, bir haberle bir aileyi, bir klanı veya bir aşireti hedef gösterir gibi algılanabilir. Bu durum hem gazeteciyi hem de çevresini tehdit altında bırakıyor.
Şanlıurfa'da bir haber yaptığınızda, eşiniz, dostunuz, akrabanız demeden herkes sizi arar. ‘Haberini kaldır, yoksa sonuçlarına katlanırsın’ şeklinde açık tehditler veya ‘Mahalle baskısı’ yaparak psikolojik şiddet uygulanır. Aşiretin gücüyle orantılı olarak, tehditler de artar. Zayıf bir aşiretin mensubuysanız, fiziksel şiddet görme riskiniz bile olabilir”.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ…