ŞANLIURFA -Sendika, bu önemli sorunların çözülmesi için yetkililere çağrıda bulunarak, çalışanların ve emeklilerin haklarının korunmasını talep etti. Eylem, Şanlıurfa’da olduğu gibi Türkiye genelinde birçok şehirde de eş zamanlı olarak yapıldı.
Şanlıurfa'daki basın açıklamasında sendika temsilcileri, katılımcıların taleplerini dile getirerek, kamuoyunun dikkatini bu kritik konulara çekmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Şanlıurfa’da da düzenlenen basın açıklaması Karayolları 91. Şube Şefliği önünde düzenlendi.
AYAKSIZ: BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
Basın açıklamasını Sendika Temsilcisi Şerif Ayaksız okudu.
Çalışanlar olarak yaşadığı sorunlara dikkat çekmek için toplandıklarını ifade eden Şerif Ayaksız, “Bugün yine bir aradayız. Sıkıntılarımız artarak devam ediyor. Hayat pahalılığı, satın alma gücümüzdeki gerileme, adaletsiz vergi sistemi, kamu işyerlerinde ücret dengesizliği, işsizlik, güvencesiz çalıştırma ve kayıt dışı ve mülteci istihdamı gibi sorunlar, başta işçiler olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşama şartlarını ağırlaştırmaktadır. Yani mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele etmektedir. Yaşadığımız sorunlara dikkat çekmek için önce geçtiğimiz ay 81 ilde basın açıklaması yaptık. Ardından 26 Ağustos'ta Tekirdağ/Çerkezköy'de, 3 Eylül'de ise Zonguldak'ta on binlerce işçinin katıldığı mitingler yaptık. Sesimizi duyurmak istedik. Sağduyulu davranmaya gayret ettik. Diyalog kapılarını açık tuttuk. Ancak bir sonuç alamadık. Sürekli sabırlı olmamız istendi. Ama bıçak kemiğe dayandı. Bundan sonra sözümüzü meydanlarda yüzbinler ile söyleyeceğiz. Ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz.” dedi.
“ASGARİ ÜCRETİN AÇLIK SINIRININ ALTINDA OLDUĞU BİR TOPLUMDA HUZURU TESİS ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Kişi başına düşen gelirin arttığımı ama işçinin ve emeklinin sefaletinin arttığını belirten Ayaksız, “Markete, pazara, temel tüketim ürünlerine, tepeden tırnağa her şeye her gün zam geliyor. Dün aldığımızı aynı fiyatla bugün alamaz olduk. Büyükşehirlerde ev kiraları ortalamada asgari ücretin üzerine çıktı. Okullar açıldı, eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hale geldi. Analar, babalar ‘çocuğumuzu okula nasıl göndereceğiz’ diyor. Elektriğe ve doğalgaza geçtiğimiz aylarda yüzde 38 zam geldi. Önümüz kış... İşçisi, emeklisi kışı nasıl geçireceğiz diye kara kara düşünüyor. Kişi başına düşen gelir artıyor ama işçinin ve emeklisinin geliri değil sefaleti artıyor. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozuldu. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Buradan tekrar söylüyoruz: Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, en düşük emekli maaşının asgari ücretten de düşük olduğu bir toplumda huzuru tesis etmek mümkün değildir. Sosyal barış olmaz.” şeklinde konuştu.
0 Yorum