Göbeklitepe, insanlık tarihinin derinliklerine ışık tutan bir hazine. Ancak, burada bulunan iskeletlerin DNA testlerinin "örtbas edildiği" iddiaları, kamuoyunda tartışma yarattı. Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul, bu spekülasyonların gerçekle ilgisinin olmadığını vurguladı.
Haber.dk’dan Tülay Çetinkaya ile yaptığı röportajda, Karul, DNA testlerinin sonuçlarının kamuoyundan saklandığına dair spekülasyonların tamamen yanlış olduğunu ifade etti.
Saraçoğlu yazısında şu ifadeler yer aldı:
“Göbeklitepe’de bulunan insan iskeletlerinin DNA testlerinin ‘örtbas edildiği’ iddiaları, gerçeği yansıtmayan spekülasyonlardan ibarettir. Kazılarda bulunan insan iskeletlerinin parçalarında şu ana kadar korunmuş DNA elde edilememiştir.
Bunun temel nedeni, bölgenin aşırı sıcak ve kurak olması nedeniyle DNA’nın zamanla bozulmasıdır. Bu tür çevresel faktörler, DNA korunmasını zorlaştırır. Ancak bu, ileride gelişmiş teknolojilerle yeni sonuçlar elde edilemeyeceği anlamına gelmez. Antik DNA çalışmaları sürekli olarak gelişiyor ve gelecekte, şu an mümkün olmayan sonuçlar elde edilebilir.
Eğer Göbeklitepe’de bulunan kemiklerden herhangi bir DNA sonucu elde edilseydi, bunu saklamak mümkün olmazdı. Bilimsel topluluklar, elde edilen bulguları hızlıca paylaşır ve yayınlarlar. Dolayısıyla, bu konuda bir gizleme ya da örtbas etme söz konusu değildir. Göbeklitepe ve benzeri arkeolojik alanlardaki bulgular, bilim insanları tarafından dikkatle incelenir ve elde edilen veriler, şeffaf bir şekilde toplumla paylaşılır.
Modern toplumların geçmişe yönelik yaklaşımlarında ‘yakıştıramama’ eğilimi, bu tür spekülasyonların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Günümüz toplumları, kendilerini geçmişe kıyasla daha gelişmiş ve üstün görme eğilimindedir
Ancak, Göbeklitepe gibi yerleşimler, tarih öncesi insan topluluklarının da zeki, yaratıcı ve organize olduklarını kanıtlıyor. Bu başarıları kabul etmekte zorlananlar, fantastik açıklamalara başvuruyor, örneğin ‘uzaylılar’ veya ‘gizli DNA sonuçları’ gibi teoriler üretiyorlar. Ancak bu, modern insanın kendini üstün görme arzusunun bir yansımasıdır.
Sonuç olarak, Göbeklitepe’deki bilimsel çalışmalar şeffaf bir şekilde yürütülüyor ve örtbas edilmesi mümkün olmayan bir süreç izleniyor. DNA analizleriyle ilgili yapılan çalışmalar da bu şeffaflığın bir parçasıdır.”
Kaynak: HABER.DK
0 Yorum