1953 yılında Nuri Cıngıllıoğlu önderliğinde kurulan Demirbank, kurulduğu günden itibaren hızlı bir büyüme grafiği çizdi. Özellikle 1980'li yıllarda aldığı cesur yatırımlar ve yenilikçi yaklaşımlarıyla sektörde öncü bir konuma yükseldi. 1990'lara gelindiğinde ise 200'e yakın şubesiyle Türkiye'nin en büyük bankalarından biri haline gelmişti.
EKONOMİK KRİZLER VE SARSINTILI DÖNEMLER
Ancak 2000'li yılların başında Türkiye ekonomisini etkisi altına alan dalgalanmalar ve 2001 krizi Demirbank için de dönüm noktası oldu. Bankanın büyük bono ve tahvil portföyü, ekonomik dengesizlikler ve yüksek faiz oranları nedeniyle değer kaybetmeye başladı. Bu durum likidite sorunlarına yol açtı ve ne yazık ki iflas kaçınılmaz hale geldi.
TMSF DEVRALMA VE HSBC'YE SATIŞ
2001 yılında TMSF'ye devredilen Demirbank, Türkiye'nin en büyük ekonomik krizlerinden birini tetikleyerek diğer bankaların da batmasına neden oldu. Sonrasında ise HSBC tarafından satın alınarak Türk bankacılık tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturdu.
DEMİRBANK'IN ÇÖKÜŞÜNÜN EK ETKİLERİ
Demirbank'ın iflası sadece bankacılık sektörünü değil, tüm Türkiye ekonomisini derinden etkilemiştir. Bu olaydan sonra birçok insan mevduatlarını kaybetmiş, işsiz kalmış ve ekonomik olarak büyük kayıplar yaşamıştır. Demirbank'ın çöküşü, Türkiye'de uzun süreli bir güven bunalmasına da yol açmıştır.