Son yıllarda artan uydu ve diğer girdi maliyetleri ile zor günler geçiren yerel televizyon, gazete ve radyoların içinde bulunduğu durum gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor.
Kamuda tasarrufu öngören genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarına gazetelere ilan ve abonelik yasağı getirilmesi, yerel basını ciddi şekilde etkiledi. Bu yasak nedeniyle çok sayıda yerel televizyon ve gazete kapanma noktasına geldi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, bu genelgenin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, yerel basının yaşatılması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Gazeteci kökenli bir milletvekili olan Çakırözer, Anadolu basınının ayakta kalması ve kamuoyunu bilgilendirme görevini sürdürebilmesi için TBMM'de bir komisyon kurulmasının önemine dikkat çekti.
Yerel basının yaşadığı mali sıkıntıların yanı sıra, uydu ve diğer girdi maliyetlerinin yükselmesiyle mücadele edemediğini belirten Çakırözer, bu konunun araştırılması ve çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi.
‘GÜNLÜK GAZETE ALIMINI YASAKLADILAR’
Tasarruf genelgesinin gazeteleri kötü etkilediğine dikkat çeken Çakırözer, şu ifadeleri kullandı:
“Mayıs ayında tasarruf genelgesi yayımlandı. Yazlık, kışlık, uçan saraylarından, geçmediğimiz köprülerden, uçmadığımız havaalanlarından tasarrufa gitmeyenler emeklinin, emekçinin, memurun sırtına tasarrufu yüklediler. Bir de ne yaptılar? Kamu kurum ve kuruluşlarına günlük gazete alımını yasakladılar. Başka ne yaptılar? SGK tarafından basın kuruluşlarına verilecek ilan sayısını azaltan düzenleme getirdiler. İlan yayınlama rayiç bedeli 5 katına çıkarılarak gazeteler ilan alamaz hâle getirildi. Bu yapılanlar gazeteler için ölüm fermanıdır. Bunu ben söylemiyorum, Anadolu'nun dört bir yanında seslerini duyurmaya çalışan gazeteler söylüyor. İşte Akdeniz Gerçek gazetesi ‘Basının idam fermanı kaldırılmalıdır’ diyor.”
‘BİRÇOK ŞEHİRDE GAZETELER YAYIN HAYATLARINA VEDA ETTİLER’
Birçok gazetenin kapanma aşamasına geldiğini vurgulayan Çakırözer, şunları dile getirdi:
“Tasarruf genelgesi sonrası birçok şehirde gazeteler ya son sayılarını çıkararak ya da başka gazetelerle birleşmek zorunda kalarak yayın hayatlarına veda ettiler, etmekteler. Ankara'da 24 Saat, Ticari Hayat, Anadolu, Güçlü Anadolu, Zafer gazeteleri 31 Mayıs’ta kapandı. Ankara’da yerel gazete sayısı 9'dan 4'e düştü. Bartın'da 5'ten 2'ye, Nevşehir'de 2'den 1'e, Kırıkkale'de 4'ten 2'ye, Uşak'ta 3'ten 1'e. İzmir'in otuz beş yıllık Yeni Çeşme gazetesi ‘Elveda Çeşme’ diyerek kapandı. Birkaç gün sonra, Ordu'da 9 olan gazete sayısı 3'e düşecek. Balıkesir ve Çanakkale'de yerel gazeteler 1'inci sayfalarını kararttılar, dediler ki: ‘Kamu kurum ve kuruluşlarımızın çalışmalarını halkımıza haberdar edemediğimiz için özür dileriz.’ Kapkara çıktı gazeteler”
‘YEREL TELEVİZYONLAR DA İNİM İNİM İNLİYOR’
2019 yılında 1100 olan gazete sayısının söz konusu genelgeden hemen önce 842’ye düştüğünü açıklayan Çakırözer, yerel televizyonlara da değinerek şunları kaydetti:
“Siz sadece gazetelerin ipini çekmiyorsunuz, Anadolu'nun sesi olan yerel televizyonlar da inim inim inliyor. Her ay TÜRKSAT'a 10 bin dolar uydu kirası ve aplin ücreti ödemek zorundalar. Bir yıl önce ‘Aman, Erdoğan seçimleri kazansın’ diye doları 11 liraya sabitlemiştiniz ama şimdi yerel seçimleri de kaybedince acısını kimden çıkarıyorsunuz? Anadolu medyasından çıkarıyorsunuz! Bir yılda bu kanalların ödeyeceği para yüzde 200 artmış durumda. Hangi televizyon kanalı ayda 300-400 bin lira ödeyecek? Onu ödese hangi parayla muhabir çalıştırıp program hazırlayacak?”
‘GAZETECİLERİN İŞ VE AŞ KAPISI KAPANACAK’
Gazetecilerin iş ve aş kapısının kapanacağını kaydeden Çakırözer, şunları vurguladı:
“Çoğu zaman ana haberlerde hayretle izlediğimiz, Türkiye'yi sarsan haberlerin kaynağı aslında hep yerel basından gelmekte. Depremde, yangında, pandemide, selde olayı biz hep Anadolu'daki gazetecilerden alıyoruz. Şimdi, siz tasarruf yapacağız diye bu gazetelerin üç kuruş aboneliğine el koyduğunuzda, uydu giderlerini yüzde 200 artırdığınızda bu kurumlar nasıl yaşayacak? Yaşayamayacaklar! Ya kararacak yok olacaklar ya da birleşmeye zorlanacaklar ve Anadolu'da, ülkemizde, şehirlerimizde çok sesliliğe darbe vurulacak, şehirlerimizde yurttaşlarımız yerel ve merkezî idarelere karşı öz denetim hakkından mahrum kalacak, gazetecilerin iş ve aş kapısı kapanacak, işsiz gazeteci ordusuna binlerce yenisi eklenecek.”