İlkbaharın gelmesi ve hava sıcaklıklarının mevsim normallerine dönmesiyle birlikte güzel havayı fırsat bilip Şanlıurfa Harran'daki Tarihi Harran Kümbet Evleri ziyarete giden vatandaşlar müzik ziyafeti yaşadı. Bir vatandaş, eline aldığı bendir ile 'Pınara Gel Ki Görem' türküsünü söyledi, dinleyenleri mest etti. Vatandaşın, bölgenin yöresel kıyafetleri ile özdeşleştirdiği performansı dikkatleri çekti. Urfa'nın 'Şark Bülbülü' olarak bilinen nadir seslerden rahmetli Seyfettin Sucu'nun yorumlaması sonrası türkü ile tanışan Urfalılar, uzun zaman sonra ilk defa böylesine yanık bir sesle türkünün söylendiğini duyunca hayran kaldı. Başka şehirlerden gelen ziyaretçiler ise video ve fotoğraf çekerek bu anı ölümsüzleştirdi.
Seyfettin Sucu Kimdir?
1942 yılında Şanlıurfa’nın Kamberiye mahallesinde dünyaya geldi. Dar gelirli bir ailenin çocuğu olduğu için ekonomik nedenlerden dolayı okul hayatıyla tanışamadı. 'Ayağında Kundura', 'Muradı Böyle' gibi pek çok şarkı Seyfettin Sucu'ya aittir. 70 Adet plak ve çok sayıda kasedi bulunan ve yanık sesi ile bilinen Seyfettin sucu Hoyrat ile nam yapmıştır. Urfa törelerini konu alan 'Havar' filmi tek yaptığı filmdir. Müzik yaşamından önce dokumacılık 'Çulhacıcılık' mesleğini yapmıştır.
1966 yılında İstanbul'a yolu düşen sanatçı bir şekilde denk geldiği bir plak şirketi sahibi ile tanışır ve ilk plak çalışmasını 'Bu Handan, Kervan İşler Bu Handan” isimli uzun hava ile yapar. 'Urfa Benim İçimde, Ben Urfa’nın İçindeyim' sözü Urfalıları mest etmiştir. En yakın arkadaşlarından biri olan İbrahim Tatlıses kendisi için, 'Herkes bana hayran, ben Seyfettin’e kurban.' diyerek değerini vurgulamıştır.
Seyfettin Sucu, Urfa'nın dışında da tanınmış şöhretli bir sanatçı olmuştur. 1975 ve 1978 yılları arasında Şam'da, Halep'te, Rakka'da konserler vermiş ve halk tarafından 'Şark Bülbülü' unvanı verilmiştir. 1984 yılında giderek sağlığı bozulmaya başlayan sanatçıya yapılan tüm tedaviler sonuç vermemiş ve sanatçı 1987'nin Temmuz ayında vefat etmiştir. Ölümü 'Sanatçımız İzmir’e gittiği bir konser sırasında fenalaşmış ve aramızdan ayrılmıştır.' sözleriyle duyurulmuştur. Kabri Bediüzzaman Mezarlığındadır.
Şanlıurfa’da ne kadar unutulmaya yüz tutmuş gibi görünse de hala şarkıları keyifle, zevkle dinlenmektedir.