Gizemini hala koruyor! Göbeklitepe'de bulunan figürün sırrı hala çözülemiyor...

O şimdiye kadar Göbeklitepe'de bulunmuş tek kadın figürü. Gizemini hala koruyan bu kadın figürünün tam olarak neyi anlatmak istediği, hangi olay üzerine resmedildiği merak konusu olsa da hala gizemi çözülemiyor. Büyük bir ihtimal doğum yaparken tasvir edilmiş olduğu yönünde, diğer ihtimal ise cinsel ilişkiye hazırlık safhası olarak değerlendiriliyor. Yaklaşık 12 bin yıl öncesine tarihlenen bu kadın figürü belki de bize çok şey anlatmak istiyor.

Gizemini hala koruyor! Göbeklitepe'de bulunan figürün sırrı hala çözülemiyor...

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
reklam alanı

Göbeklitepe, tarihin bilinen en büyük tapınağı. Milattan önce 10 binli yıllarda inşa edildiği biliniyor. Tarih öncesi dönemlere ışık tutan, dünyanın en eski tapınak kompleksi olarak kabul edilen Göbeklitepe, tarihi önemiyle birçok arkeolog ve tarihçinin ilgisini çekmiştir. İnsanlık tarihinin yeniden yazılmasına neden olacak derecede büyük bir öneme sahip Göbeklitepe dünya tarihinde de önemli bir yere sahiptir.

Göbeklitepe sadece Şanlıurfa'nın veya Türkiye'nin değil tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilmiştir. Göbeklitepe'nin keşfi, ait olduğu döneme ait tarihin yeniden yazılmasına neden olmuş ve bu önemi nedeniyle bütün insanlığın ortak değeri olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası Daimi Listesine dahil edilmiştir.

Göbeklitepe'nin keşfi ve kazı çalışmalarında önemli rol oynayan Prof. Dr. Klaus Schmidt'in liderliğinde yapılan kazılarda, Göbeklitepe'nin insanlık tarihi için önemli ipuçları ortaya çıkmış ve 2018'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildikten sonra Türkiye'nin en çok ziyaret edilen ören yerleri arasına girmiştir.

1983 yılında tarlasını süren bir çiftçi, toprak altında oymalı taş buldu. O dönem nedeni bilinmeyen şekilde hafife alınan ve fazla önemsenmeyen bu bulgunun önemi, ancak 1995'te anlaşıldı. 1995 yılından beri de arkeolojik kazılarla tekrar gün yüzüne çıkarılmaya başlandı. Göbeklitepe keşfi, yerleşik tarih anlayışını ve bilgilerini değiştirecek, dinler tarihini sorgulatacak önemli bir keşiftir.

Gelgelelim Göbeklitepe'de bulunan önemli figürlere... 

Göbeklitepe’deki taşların ve sütunların üzerinde akrep, tilki, boğa, yılan, yaban domuzu, aslan, turna ve yaban ördeği gibi hayvanların figürleri yer almakta. Ve tabi keşfedilmeyi bekleyen belkide onlarcası... Ancak içlerinden öyle bir tanesi var ki! O şimdiye kadar Göbeklitepe'de bulunmuş tek kadın figürü. Gizemini hala koruyan bu kadın figürünün tam olarak neyi anlatmak istediği, hangi olay üzerine resmedildiği merak konusu olsa da hala gizemi çözülemiyor. Büyük bir ihtimal doğum yaparken tasvir edilmiş olduğu yönünde, diğer ihtimal ise cinsel ilişkiye hazırlık safhası olarak değerlendiriliyor. Yaklaşık 12 bin yıl öncesine tarihlenen bu kadın figürü belki de bize çok şey anlatmak istiyor. Gizemi hala çözülemeyen kadın figürü ile ilgili değerlendirmeler, araştırmalar hala sürüyor. 

İşte o değerlendirmelerden bazıları...

1. 11 bin 600 yaşındaki Göbeklitepe’de keşfedilen ve muhtemelen ters doğum yapan bir kadın figürü. Ayrıca kendisi şimdiye kadar Göbeklitepe’de bulunmuş tek dişi figürüdür. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi.

2. Göbekli Tepe’de kadın figürü ya da betimi bulundu mu? Bu bize ataerkil ve erkek egemen bir toplum hakkında birşey söylüyor mu?

Şu ana kadar, insan ya da hayvan olsun cinsiyeti açık olarak tanılabilen bilinen tüm betimler erkek betimleri. Bunun tek istisnası, daha sonraki Çanak Çömleksiz Neolitik B dönemi (PPNB) yapılarından birinde bir taş tabakası üzerinde bulunan, sonradan eklenmiş tek bir kadın graffitisidir.

Bu durum, Göbekli Tepe’nin erkek avcıların barınağı gibi bir yer olduğu anlamına gelebilecek olsa da, tabii ki kadınların Çanak Çömleksiz Neolitik dönem toplumunda bir rol oynamadığı anlamına da kesinlikle gelmiyor. Örneğin aynı dönemde iskan edilmiş çağdaş yerleşimlerde açıkça kadınlarla ilişkili olan çok çeşitli buluntular ortaya çıkarıldı. Fakat Göbekli Tepe’de kadınlar (ve onların gerçekleştirdiği faaliyetler) halen görünmez durumda.

3. Göbeklitepede Aslanlı Dikilitaş Yapısı'na ait kireçtaşı levha üzerine kazınarak yapılmış çıplak kadın tasvirinin ilk neolitik dönem ikonografisinde henüz benzerine rastlanılmamıştır. Doğum mu yoksa abartılı vulva mı yoksa cinsel ilişkiye hazırlık mı tasvir edildiği henüz bilinmemektedir. Klaus Schmidt'in yorumu; aşağıya doğru sarkan kısmı oldukça büyütülmüş üreme organına ait ferç dudakları (makronymphia), doğum sahnesi yerine koitus'a (cinsel ilişkiye) hazırlığı işaret ettiği şeklindedir.  Benzer şekilde  Kuzey Afrika'da bulunan kaya resimlerinde çıplak ve benzer pozisyonda 20.000 yıllık kaya resimlerinde betimlenmiştir fakat abartılı ferç dudakları gözlemlenmez (kaya resimleri hikayede). Kadın başının ters çevrilmiş kalp betimi; kabarık bir saç tipi veya yılan başı şeklinde olması olasıdır.

Beden modifikasyonu konusunda Etnolog Peter Duerr ise; kadınların ergenlik çağında ferç dudaklarının sürekli çekilerek 10cm'ye kadar uzatıldıklarını, özellikle Boşiman halkı tanrıçalarının makronymphia'ya sahip olduğunu belirtir. Schmidt bu kadın betimi için şu yorumda bulunmuştur; bu betim "Neolitik Devrim" i başka açıdan dile getiren bir protestoydu. Acaba bu dönem insanları değişimi hissetmiş ve yeni başlangıcı hiç de sevinçle karşılamamışlar mıydı?

4. Göbeklitepe’de bulunan "doğum yapan kadın" figürü. İlginç olan şu; bu figür kazıyla ortaya çıkarılıyor ama yüzyıllar boyunca bu figürün bulunduğu noktaya çocuğu olmayan Urfalı kadınlar adak adamaya gelmiş.

5. Şanlıurfa'da bulunan, Göbeklitepe'nin ppnb (prepottery neolithic b/çanak çömleksiz neolitik b) safhasına tarihlenen bir yapıya ait taş üzerine kazıma ile yapılmış "doğum" yapan kadın figürüdür ve dönemin atmosferine gayet uygundur. yazılanların aksine pornografik bir yanı da yoktur.

Toprak, yani gaia dişidir; topraktan gelen mahsül, baharda yeniden canlanma ve bereket ile... kadın da bu noktada bir hayat, bir canlı var ettiğinden kutsaldır tasvirlerde. figür kutsaldır deniyorum burada; yanlış anlaşılmasın, sembolizmde kadına atfedilen anlamdan bahsediyorum.

Buradaki figürde de kadın yüksek olasılıkla doğum yaparken tasvirlenmiştir. Ki phallusun * daha arkaik çizilerinde yahut taşa işlenirken hiçbir şekilde gizli kalmaması da bunu destekler niteliktedir... Yani insanlar penis yapmak istediklerinde bunu yapıyorlar açık açık ve orada bir phallus göremiyorum ben. Üzerine komplo teorisi yazacaksak eğer, çok çok plasenta içerisindeki suyun gelmesinin tasviridir diyebiliriz. Bu da mübalağa olur pek tabii...

6. Göbeklitepe'de tanımlanabilen tek kadın figürü. Doğurmayı mı yoksa bir cinsel birleşmeyi mi temsil ediyor olabilir? Şu ana kadar, insan ya da hayvan olsun, Göbeklitepe'de cinsiyeti açık olarak tanımlanabilen tüm betimler erkek betimleri. Bunun tek istisnası, daha sonraki Çanak Çömleksiz Neolitik B dönemi (PPNB) yapılarından birinde bir taş tabakası üzerinde bulunan, sonradan eklenmiş tek bir kadın graffitisi. Tek kadın figürü olması ve stil olarak farklı olması nedeniyle bu çizimin Göbeklitepe'deki törensel çizimlerin bir parçası değil, bir çeşit graffiti olabileceği düşünülüyor.

7. Göbeklitepe'de bulunan 12000 yıl yaşında tek kadın figürü. Doğum yaptığı öne sürülen eserde, kadınının öneminin ve kutsallığının vurgulandığı düşünülmektedir. Neolitikçağ’dan günümüze ulaşan gizemli bir eser.

 

Gizemini hala koruyor! Göbeklitepe'de bulunan figürün sırrı hala çözülemiyor...

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.