Bakanlıktan flaş ‘siyanür’ açıklaması: Şanlıurfa’nın içme suyu tehlikede mi?

Erzincan'ın İliç ilçesinde yaşanan toprak kayması felaketinin ardından siyanür ve kimyasal maddelerin Fırat Nehri'ne sızacağı endişeleri üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İletişim Başkanlığı, söz konusu iddialara açıklık getirdi. Peki, Fırat Nehri'ne siyanür karıştı mı? İşte detaylar...

Bakanlıktan flaş ‘siyanür’ açıklaması: Şanlıurfa’nın içme suyu tehlikede mi?

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
reklam alanı

Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen toprak kayması felaketinin ardından siyanür ve kimyasal malzemelerin Fırat Nehri'ne sızacağı endişesi oluştu. Konuyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan ve İletişim Başkanlığı’ndan açıklama geldi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden yapılan açıklamada, Erzincan'daki toprak kayması sonrasında çevre ekiplerinin Fırat Nehri'ne toprağın ulaşmasını önlemek amacıyla Sabırlı Deresi'nin Fırat Nehri'ne açılan menfezinde kapatma işlemi gerçekleştirdiği belirtildi. 

Açıklamada ayrıca, sosyal medyada dolaşan görüntülerin iddialarla uyuşmadığı ve söz konusu görüntülerin Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan bir altın madeninin atık havuzuna ait olduğu vurgulandı.

“SABIRLI DERESİ'NİN FIRAT NEHRİ'NE ULAŞTIĞI MENFEZİN KAPAKLARINI KAPATTIRDIK”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, maden kazasında mahsur kalan işçilere ulaşılması için çalışmaların sürdüğü ve devletin bölgedeki tüm imkanlarını seferber ettiği ifade edildi. 

Arama kurtarma çalışmalarının AFAD koordinasyonunda devam ettiği belirtilirken, toprak kaymasının ardından Sabırlı Deresi'nin Fırat Nehri'ne döküldüğü menfezin kapatıldığı bilgisi verildi. Ekiplerin bölgede çalışmalarını sürdürdüğü ve gelişmelerin yakından takip edildiği aktarıldı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bununla birlikte toprak kaymasının hemen ardından Bakanlığımız merkez ve il müdürlüğümüz denetim ekiplerini bölgeye ivedilikle sevk ettik. Toprak kayması sırasında akan malzemenin Fırat Nehri'ne ulaşmasının engellenmesi amacıyla Sabırlı Deresi'nin Fırat Nehri'ne ulaştığı menfezin kapaklarını kapattırdık. Ekiplerimiz sahada çalışmalarını sürdürüyor, gelişmeleri hassasiyetle takip ediyoruz."

SİYANÜR NEDİR?

Siyanür, siyano grubu, bir karbon ve ona üç bağlı azot içeren kimyasal bileşiklere verilen addır. Organik ve inorganik çeşitleri bulunmakta yahut endüstriyel prosesler ile üretilmekte ve kullanılmaktadır. Organik bileşikleri nitril grubu altında isimlendirilir ve çoğu zehirli olmaktan uzaktır.

Citalopram , fadrozol ve ledrozol gibi ilaçlar bu gruba örnek olarak gösterilebilir. Öte yandan bazı bitkiler ve hayvanlarca da üretilmektedir. Siyanürü doğal olarak üreten birçok bitki, bakteri ve böcek vardır. Kiraz, badem, kayısı, şeftali, erik, fasulye, patates, turp, lahana, şalgam, brokoli ve mısır siyanürlü bileşikleri doğal olarak üretmektedir.

Endüstride ise genellikle taşıma ve saklama güvenliği sebebiyle tuzları sodyum siyanür ve trityum siyanür demir çelik endüstrisi ve maden sanayi gibi çok çeşitli sanayi kollarında kullanılmakla beraber gaz formu hiydrosiyanik asit de 'HCN' akrilik fiber , plastik üretimi ve sentetik kauçuk uygulamalarında sıklık ile kullanılmaktadır. Hidrosiyanik asit 28 santigrat derecede kaynama noktasına ulaşır ve acı badem kokusuna sahiptir.

SİYANÜRE MARUZ KALMANIN BELİRTİLERİ VE UZUN VADEDE ETKİLERİ

Siyanürün neden olduğu zehirlenmenin derecesi, bir kişinin maruz kaldığı siyanür miktarına, maruz kalma yoluna ve maruz kaldığı sürenin uzunluğuna bağlıdır. Siyanür gazı solunması en fazla zarara yol açar, ancak siyanürün yutulması da aynı derece toksik olabilir.

Siyanür, solunduğu zaman vücut hücrelerinin oksijen kullanmasını önler yani hücreleri öldürür. Kalbe ve beyne diğer organlara göre daha fazla zarar verir çünkü kalp ve beyin çok fazla oksijen kullanır.

Soluma ile, deriyoluyla emerek ya da içeren yiyecekleri yiyerek az miktarda (20-40 ppm) siyanüre maruz kalan kişiler, birkaç dakika içinde; baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma, hızlı nefes alma gibibelirtilerden bazılarını veya tümünü gösterebilir.

Herhangi bir yoldan büyük miktarda (100-300 ppm) siyanüre maruz kalmak ise; bilinç kaybı, düşük kan basıncı, akciğer hasarı, yavaş kalp hızı ve ölüme yol açan solunum yetmezliği gibi belirtileri ortaya çıkarabilir.

Ciddi siyanür zehirlenmesinden kurtulanlarda kalp, beyin ve sinir hasarı gelişebilir.

MARUZ KALINIRSA NE YAPILMASI GEREKİR?

Siyanür gazı açık alanlarda hızla buharlaşır ve dağılır. Bu yüzden havalandırma çok önemlidir. Temiz havanın mevcut olduğu bir bölgeye hızla hareket etmek, siyanür gazına maruz kalmanın azaltılmasında oldukça etkilidir. Siyanüre deri yoluyla maruz kalındıysa, giysiler çıkarılmalı, tüm vücut sabun ve suyla hızlı bir şekilde yıkanmalı ve mümkün olduğunca çabuk tıbbi bakım alınmalıdır.

 

 

 

 

Bakanlıktan flaş ‘siyanür’ açıklaması: Şanlıurfa’nın içme suyu tehlikede mi?

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.