Asrın felaketi olarak nitelendirilen, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremler, yaklaşık 15 milyona yakın nüfusun yaşadığı Şanlıurfa dahil 11 ilde büyük bir yıkıma ve can kaybına yol açmıştı.
53 bin vatandaşımızı kaybettiğimiz depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen acılar ve duygular hala taze durumda.
Şanlıurfa Barosu, 6 Şubat depremlerinin birinci yıldönümünde basın açıklaması düzenledi.
Baro binasında düzenlenen basın açıklamasını, Şanlıurfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel okudu.
ÖNCEL: DERS ÇIKARILMADI
Daha önce yaşanan depremlerden ders çıkarılmadığını bu nedenle bu kadar vatandaşın kaybedildiğini dile getiren Öncel şu ifadeleri kullandı:
“6 Şubat depremleri yakın tarihte yaşadığımız 2003'te Bingöl'de, 2011'de Van'da, 2020'de Elâzığ-Sivrice ve İzmir'de meydana gelen depremlerden ders çıkartılmadığını şehirlerimizin, binalarımızın, kurumlarımızın ve yöneticilerinin depreme hazır olmadığı gerçeğini çok acı biçimde ortaya çıkarttı.
Türkiye'de afetlerde arama-kurtarma çalışmalarından ve koordinasyonundan sorumlu kurum olan AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre ;07 Şubat 2023 saat 19.00 itibarıyla "Bölgede AFAD, PAK, JANDARMA, DAK, Milli Savunma Bakanlığı, UMKE, İtfaiye, Milli Eğitim Bakanlığı, STK ve Gönüllüler, Güvenlik, Yerel Destek Ekipleri'nden görevlendirilen personel ile uluslararası arama- kurtarma ekiplerinden oluşan toplam arama ve kurtarma personeli sayısının 60.217 olduğu, diğer ülkelerden yardım için gelen 3 bin 251 personelin ise afet bölgelerine sevk edildiği duyurulmuştu. Görevli arama-kurtarma personellerine ilişkin belirtilen rakamın gerçeği yansıtmadığı özellikle afetzedeler tarafından bilinmekteydi. Etki alanı oldukça büyük olan deprem bölgesi için bu sayılar yeterli değildi”.
“KAYIP SAYILARI DOĞRU DEĞİL”
Depremde hayatını kaybedenlerin sayısının doğru verilmediğini belirten Öncel sözlerine şöyle devam etti:
“Kamu otoritesinin eksikliği, koordinasyonu sağlayacak afet yönetim planının olmayışının getirdiği eksiklikler nedeniyle arama-kurtarma çalışmalarına geç başlanması kadar enkaz kaldırma çalışmalarına ise erken başlanmıştır. Depremin 2.haftasında hala enkaz altındaki canlı kişilere ulaşılabildiği halde bazı enkazların kaldırılmaya başlanması, kurtarılmayı bekleyen kişilerin ölmelerine neden olduğu gibi enkaz altında kalarak yaşamlarını yitiren insanların da vücut bütünlüğünün bozulmasına yol açmıştır. Gerçek ölüm ve kayıp sayılarının resmi olarak açıklanan sayıdan çok daha fazla olduğunu kayıp kadın, erkek ve özellikle çocuk sayısının fazla olduğu tahmin edilmektedir. 1999 Marmara depreminde 5 bin 840 kişi kaybolmuştur. Etki alanı çok daha geniş olan Kahramanmaraş Depremlerinde kayıtlara girmeyen ve sayılara yansıtılmayan kaybolan kişi sayısının resmi olarak açıklanması gerekmektedir. Adli makamların elinde bulunan kayıtlardaki kimliği bilinen ölümlerle bilinmeyen ölümlerin sayılarının açıklanması, adrese dayalı nüfus kayıtlarıyla karşılaştırılması ve kamuoyuna açıklanması ile özellikle son günlerde ölüm sayılarına dair yaşanan tutarsız açıklamalar sonrası toplumda gerçek ölüm sayısına ilişkin oluşan belirsizliğin giderilmesi gerekmektedir.
KAYBOLAN ÇOCUKLARA NE OLDU?
“Depremler sonrası binlerce çocuk hayatını kaybetti birçoğu ise ebeveynlerini kaybederek refakatsiz kaldı kaybolan çocuklara dair kesin bir veri paylaşılmadı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılan tek açıklama; refakatçisi olmayan kayıt altına alınmış 1788 çocuk sayısı. Bunlardan Ailesine teslim edilen 1225, hastanelerde tedavi gören 479, tedavisinin ardından kuruluş bakımına verilen ise 84 çocuk. Birinci yılını doldurduğumuz 6 Şubat depreminden bu yana maalesef ki kayıp çocuklarla ilgili hala hiçbir haber yok.
Şanlıurfa Barosu olarak depremin ilk gününden itibaren tüm örgütlülüğümüzle, tüm üyelerimiz ve personellerimizle büyük bir seferberlik içinde olduk. Bir yandan üyelerimizin mesleki bilgi ve birikimini Yıkılan veya Ağır Hasar Gören Binalarla İlgili Delil Toplama/Delil Tespiti işlemleri ve sorumlulukları bulunan kişiler hakkında ivedilikle suç duyuruları için yönlendirirken, diğer yandan da baro olarak topladığımız yardım ve barınma malzemelerini afetzedelere gönderdik. Yöneticilerimiz ve gönüllü üyelerimiz depremin ilk gününden itibaren bölgenin her yerinde çalışmalara katıldılar.
Mülkiyetimizde bulunan Baro evimizi, Av.Tahir Elçi Konferans Salonumuzu ve diğer eğitim Salonlarımızı barınma ihtiyacı içerisindeki vatandaşlarımıza açtık yemek, giyim ve her türlü ihtiyaçlarını topladığımız yardımlar ile karşıladık. Girişimlerimiz ile uluslararası yardım kuruluşu olan WORLD CENTRAL KITCHEN tarafından 20.000 gıda kolisi baromuza gönderildi. Gönüllü avukatlardan oluşan ekibimiz başta bu gıda kolileri olmak üzere çadır, soba, battaniye, hijyen kitleri, kıyafetler ve diğer ihtiyaç malzemelerini ilimizde ve diğer illerde bulunan afetzedelere ulaştırdı.
Depremde ofisleri yıkılan veya kullanılamaz hale gelen meslektaşlarımızın kullanımı için Dayanışma Ofisi ve Baro Hizmet binamızda avukatlarımızın müvekkilleri ile görüşebilmesi için Avukat görüşme odası kurduk. Birlik ve beraberlik ile tüm yaralarımızı sarmaya çalıştık. Diliyoruz ki ülkemizin yaşadığı bu son felaket olsun. Yeniden böyle acılar yaşanmasın. Şanlıurfa Barosu olarak 6 ŞUBAT depreminde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı ve meslektaşlarımızı rahmet ve özlemle anıyoruz.”
0 Yorum