Columbia Üniversitesi'nde Jeokimya profesörü Beizhan Yan, AFP'ye yaptığı açıklamada, "İnsanlar şişelenmiş sudaki nanoplastiklerden endişe duyuyorsa, musluk suyu gibi alternatifleri düşünmek mantıklı olabilir" ifadelerini kullandı. Ancak Yan, susuz kalmanın insan vücudu üzerinde daha kötü etkisi olacağını belirterek, "şişelenmiş su içmeyin" tavsiyesinde bulunmadıklarını vurguladı.
Araştırmada, önde gelen üç markanın test edildiği ancak isimlerinin verilmediği belirtildi. Beizhan Yan, "Çünkü tüm şişelenmiş suların nanoplastik içerdiğine inanıyoruz, bu nedenle üç popüler markayı ayırmak haksızlık olarak değerlendirilebilir" şeklinde konuştu. Sonuçlar, litre başına 110 ila 370 bin parçacık içerdiğini gösterdi; bunların yüzde 90'ı nanoplastik, geri kalanı ise mikroplastik.
Araştırma, mikroplastiklerin ekosistem ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen sınırlı sayıdaki çalışmalardan biri olarak ön plana çıkarken, bulunan en yaygın nanoplastik türünün naylon olduğu belirlendi. Uzmanlar, bu nanoplastiklerin muhtemelen suyu arıtmak için kullanılan plastik filtrelerden kaynaklandığına inanıyor.
Aynı ekip, gelecekte musluk suyunu da inceleyerek, bu kaynaktaki mikroplastik seviyelerini ortaya çıkarmayı planlıyor. Mikroplastiklerin içme suyu ve gıda zincirindeki yayılmasının çevresel ve sağlık üzerindeki etkilerini anlamak adına yapılan bu tür araştırmalar, toplumun dikkatini çekmeye devam ediyor.
0 Yorum