Japon Nissan, tüm dünyada Çin’de geliştirilen elektrikli araçlar satacağını bildirdi. Nedeni ise, Çin’de üretim maliyetinin daha düşük olması.
Nissan’ın bu adımı aynı zamanda, Çin’in araba üretimindeki büyüyen gücünün global oyuncuları da stratejilerini ve beklentilerini değiştirmeye zorladığının bir kanıtı.
Çinli otomotivcilerin bir önemli avantajı da, dünyada tedarik zincirindeki hakimiyetinin maliyeti düşük tutması. Berkshire Hathaway’in yatırımcısı olarak büyük başarı elde edeceğine inandığı BYD, bu konuda önemli bir örnek. BYD, hammaddeden pile kadar elektrikli araç pillerinin tedarik zincirine sahip. Aynı zamanda kendi yarı iletkenlerini de üretiyor.
Nio, Xpeng, Li Auto gibi diğer elektrikli araç üreticileri de, değişen oranlarda benzer avantajlara sahip.
BYD bu yılın başında Çin’de 11 bin dolar civarı fiyatı olan elektrikli araç Seagull’ı lanse etti. Bu marka, ülkede satılan elektrikli araçlar arasında kısa sürede en çok satanlar arasına girdi. Seagull ya da Çinli benzer araçlar, deniz aşırı ülkelerdeki pazarlarda yıkıcı bir güç olabilirler.
Çin’in maliyet avantajı dünyada bilinen otomobil firmalarını da maliyet tasarrufuna öncelik vermeye mecbur ediyor.
Nitekim Ford CEO’su Jim Farley, birkaç ay önce elektrikli araçların geleceğini tartışırken şöyle demişti: “Rakip olarak Çinli otoları görüyoruz. GM ya da Toyota’yı değil. Çin üretimi araçlar gerçek bir güç haline gelecek.”
Nissan, Çin’de geliştirilen elektrikli araçları, BYD gibi aynı pazarlarda yani Güneydoğu Asya ve Avrupa’da satacağını belirtti.
Nissan ayı zamanda, “Çin pazarını daha derinden anlamak ve Çin’deki müşterilerin ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak için stratejiler geliştirmek” üzere Çin’in Tsinghua Üniversitesi’yle elektrikli araç teknolojisinde ortak araştırma yapacak.
Bu aslında son derece mantıklı. Çinli elektrikli oto üreticilerinin deneyimlerinin ortaya koyduğu gibi, Çin’de rekabet edebiliyorsanız, her yerde edebilirsiniz.
KAYNAK: FORTUNE.COM