Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan “Yaşam Memnuniyet Araştırması” sonucunda Türkiye’nin en mutsuz illeri sıralaması da belli oldu.
“Yaşam Memnuniyet Araştırması” her yıl olduğu gibi bu yıl da TÜİK tarafından araştırıldı.
Araştırma sonucunda Türkiye’nin en mutsuz kentleri belli oldu.
İLK SIRADA HANGİ İL VAR?
Türkiye’nin en mutsuz şehri komşu il oldu. Diyarbakır, listenin ilk sırasında yer aldı. Diyarbakır’da mutsuzların il nüfusuna oranı: 24,75.
ŞANLIURFA KAÇINCI SIRADA?
Peki sıralamada başka hangi şehirler yer alıyor?
Mutsuz şehirlerin ikinci sırasında Tunceli bulunuyor. Tunceli’de mutsuzların il nüfusuna oranı: 24,2.
Şanlıurfa ise Türkiye’nin en mutsuz üçüncü şehri. Şanlıurfa’da mutsuzların il nüfusuna oranı: 21,04.
Sıralamadaki mutsuz şehirler şöyle;
1. Diyarbakır
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 24,75
2. Tunceli
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 24,2
3. Şanlıurfa
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 21,04
4. Mardin
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 18,38
5. Muş
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 18,34
6. Bitlis
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 17,93
7. Batman
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 17,16
8. Osmaniye
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 16,91
9. Ağrı
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 16,42
10. Kars
Mutsuzların il nüfusuna oranı: 15,74.
URFALILARI MUTSUZLUKTAN KURTARACAK 8 İPUCU
1. MUTSUZLUKTAN KURTULMAK İÇİN YÜRÜYÜŞE ÇIKIN
Yapmanız gereken en son şey, evde oturmak ve yalnızlık sığınağınıza saklanmaktır. Bunu asla yapmamalısınız. Bunu yapmak yerine, eski spor ayakkabılarınızı, rahat bir eşofmanınızı giyin, ev anahtarlarınızı yanınıza alın ve… yürüyün!
Hızlı tempoda, tüm gücünüzle yürüyün ve her adımda, yaşamınızdaki problem ağını çözümleyin ve içinizdeki kötü hissi yok edin. Terlemek iyidir ve kalbinizin atması ile vücudunuzun hareket etmesi harikadır.
Bu şekilde, kalbinizin yeniden endorfin, yani mutluluk hormonu, salgılamasını sağlayabilecek ve bu defa kafanızdaki düşüncelerin önem düzeyini düşürebileceksiniz. Bunu deneyin!
2. GÜNEŞTE OTURUN VE GÖZLERİNİZİ KAPAYIN
Huzur ve sükunet anı, cildinize güneşin değmesine izin vereceğiniz on beş dakika ile sınırlı bir süreç olmalıdır. Yeterli dozda D vitamini, memnuniyet ve huzur duymanızı sağlayacaktır. Kendinizi mutsuz hissettiğiniz günlerde, yatağınızda, yorganın köşesinden bakıp gölgeler aramamalısınız.
Normalde, depresyonda olan kişiler, gün ışığından kaçınma eğilimindedirler. Siz bunu yapmak yerine, sıcaklığın vereceği o güzel anın tadını çıkarmalısınız.
3. İKİ SAATLİĞİNE DE OLSA, TÜM ZORUNLULUKLARINIZI BİR KENARA BIRAKIN
Hepimiz biliyoruz ki bu bazen hiç de kolay değildir. Yapacak işleriniz, sorumluluklarınız, mesleğiniz, zorunluluklarınız… Mutsuz olduğunuz zamanlarda, etrafınızda bir duvar belirir ve neredeyse hiçbir şeyi doğru yapmanıza izin vermez. Hiç motivasyonunuzun veya enerjinizin olmadığını hissedersiniz.
Çözüm, bir anlığına durmak ve kendinize, kişisel alanınızdan ve zamanınızdan keyif duyabileceğiniz ve hiçbir kaygı veya baskı hissetmeksizin geçirebileceğiniz iki saat vermektir. Kendiniz olun!
4. YAZIN
Günlük tutar mısınız? Eğer yanıt hayır ise, belki de başlamanın zamanı gelmiştir. Bu; terapi niteliğinde ve fikirlerinizi düzenleyebilmenize olanak sağlayan, kendiniz ifade edebilmenize, kendinizle konuşmanıza ve yazmaktan kaynaklanan o özel hisse kapılmanıza imkan tanıyan bir aktivitedir.
Bir günlük yazabilmek için, Gabriel García Márquez veya Daphne Du Maurier olmanız gerekmez: Kendinizi, kendi kaynaklarınız, kelimeleriniz ile ifade edin, kendinizle tartışın, kime istiyorsanız ona yazın. Özellikle duygularınızı tarif edecek kelimeler kullanmaya özen gösterin.
5. EĞER İHTİYACINIZ VARSA, AĞLAYIN
Bazen, ağlamaya ihtiyacınız olabilir ve bu yapılacak doğru bir harekettir. Mutsuzluk, bazen bir yürüyüşün veya en iyi arkadaşınızla dertleşmenin işe yaramadığı durumlarda, gerginliği atabilmek için bir kaçış mekanizmasına ihtiyaç duyar.
Bu durumda, gözyaşlarınızı serbest bırakmalı ve kendinizi rahatlatarak gerginliğinizi azaltmalısınız. Duygularınızı saklamamak ve kendinizi bırakarak ağlamak, sağlıklı ve gerekli bir eylemdir.
6. AYNADA KENDİNİZE BAKIN VE NEYİN YANLIŞ GİTTİĞİNİ SORUN
Aynadaki kişi siz misiniz? Hayır, bu aynı çekici ve pozitif insan siz değilsiniz. Mutsuzluk sizden yaşam enerjinizi çalıyor ve eminiz ki kendinizi bu şekilde görmekten memnun değilsiniz.
Kendinize, kalbinize umut verebilmek ve üzüntünüze çözüm bulmak amacıyla, ne yaparsanız daha iyi hissedebileceğinizi sorun. Aynadaki insana, ne yaparsa yüzüne yeni bir gülümseme yerleşebilir sorusunu sorun.
7. KENDİNİZE SİZİ NASIL DİNLEMESİ GEREKTİĞİNİ BİLEN BİRİNİ BULUN
Herkes, bunun nasıl yapılacağını bilmez. Çevrenizde mutlaka, sizi desteklemektense, her zaman kendisi hakkında konuşmayı tercih eden ve size nasıl olduğunuzu dahi sormayan bir akraba veya bir arkadaş vardır. Gözünüzün içine nasıl bakması gerektiğini bilen, anlatacaklarınızı ilgi ve samimiyetle dinleyebilecek birini bulun. Hissettiklerinizi paylaşabilmenin sizi nasıl rahatlatabileceğini ve bu negatif duygunun bir yerden dağılmaya başladığını fark edeceksiniz. Destek aramaktan asla vazgeçmeyin.
8. KENDİNİZİ TEDAVİ EDİN
Neden olmasın? Mutsuz günler, üzüntünüzden kurtulabilmeniz adına biraz baskıya ihtiyaç duyarlar. Eğer tüm dikkatinizi duyduğunuz endişelerinize verirseniz problem gittikçe daha büyük hale gelecektir.
Bu durumda biraz rahatlamak en iyisidir. Neden sinemaya gitmeyesiniz? Neden bir yoga kursuna başlamayasınız? Neden parka veya sanat müzesine doğru bir yürüyüşe çıkmayasınız? Bazen, eve gelip de en sevdiğiniz şarkıyı dinlemek gibi küçük şeyler, büyük mucizeler yaratabilir.
Bu, problemlerinizi çözmez; ama kendinizi daha sakin ve daha iyi hissetmenize ve durumu farklı bir perspektiften ele alabilmenize yardımcı olur. Kendinizi ne zaman mutsuz hissederseniz, bu basit ipuçlarını denemekten tereddüt etmeyin.