Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesindeki 10 katlı Ezgi Apartmanı, 6 Şubat günü saat 04.17’de meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremde yıkıldı. Sadece apartman görevlisi Mulla Kenger ile oğlu Mesut Kenger’in sağ olarak kurtulduğu binada 35 kişi hayatını kaybetti.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Ezgi Apartmanı ile ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği’nden bilirkişi raporu istemişti.
7 öğretim üyesinin hazırladığı raporda binayı inşa eden müteahhit ve tadilat yapan Kervan Pastanesi’nin yıkımda asli kusurlu oldukları belirtildi. KTÜ’nün raporunda Kervan Pastanesi perde duvarında havalandırma için delikler açıldığı, zemin kat ile asma kat arasında fretli kolonun kesildiği, pastanenin servis asansörü için tabliyede statik ve mimari projede bulunmayan bir boşluk açtığı anlatıldı. Rapora göre; binada temel kirişler donatı alanı açısından yetersizdi. Binada kaçak bir kat da vardı.
KTÜ’nün raporu üzerine Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Kervan Pastanesi’nin sahipleri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in, mevcutlu olarak savcılığa getirilmesi talimatı verdi. Ancak haklarında “olası kastla kasten öldürme ve yaralama” suçlarından 876 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlenen Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’i kayıtlı adreslerinde bulamadı.
Yakalama kararı çıkarılan Kervan Pastanesi’nin sahipleri aranırken dikkatleri çeken bir başka gelişme yaşandı.
MÜVEKKİLİ İÇİN YARDIM İSTEMİŞTİ
KTÜ’ye hazırlatılan ve binanın yıkılmasına Kervan Pastanesi’nin neden olduğu yönündeki rapora firari Kervancıoğlu ve Pekel’in avukatı itiraz etti. İtiraz dilekçesine Kervancıoğlu ve Pekel’in avukatlığını kamuoyunun yakından tanıdığı ve son seçimde Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini açıklayan Prof. Dr. Ersan Şen’in üstlendiği görüldü. Şen itirazında, “Kolonun kesildiği iddiasının kanıtlanmadığını” belirterek KTÜ’nün raporuna karşı çıktı.
Ayrıca Şen, depremin dördüncü gününde katıldığı bir televizyon programında, yıkılan Ezgi Apartmanı’nda yaşayan müvekkili Ayça Zeynep Bildirici ve ailesi için yardım çağrısında bulunmuştu. Ardından Bildirici’nin de yaşamını yitiren 35 kişi arasında yer aldığı öğrenildi.
“BEN ZOR İŞLERİN ADAMIYIM”
BirGün Gazetesinin haberine göre, Ersan Şen yaptığı açıklamada, Kervan Pastanesi’nin sahipleri Kervancıoğlu ve Pekel’in masum olduğuna inandığını ve bu yüzden davayı üstlendiğini kaydetti.
Şen, şunları söyledi:
“Ezgi Apartmanı’nda yaşamını yitiren hanımefendinin davasına baktığımız doğru. Fakat dava bitmeden kendisi iki çocuğuyla elim bir şekilde vefat etti. O dönemde ben de herkes gibi yardım çağrılarında bulundum. Bahsi geçen Kervan Pastanesi sahipleri ile hanımefendinin herhangi bir ihtilafı, uyuşmazlığı yoktu. Pastanenin sahipleri kaçak durumda ama binanın müteahhitleri onlar değil. Ben ceza hukukçusu olduğum için zor işlerin adamıyım. Ezgi Apartmanı depremden 25 yıl evvel yapılmış. Dosyayı Kervan Pastanesi’nin sahipleri yönünden alınabilir gördüm. Kalben ve vicdanen müvekkilimin masum olduğuna inanıyorum. Binada ciddi müteahhitlik hataları var ve ayrıca belediyenin de hataları var. Temsil ettiğim insanların iddia edildiği gibi binanın yıkıma neden olmadığına inanıyorum. Dosyayı zorla almadım. Suçsuz olduklarına inanmasam almazdım.”
ŞEN GERÇEKTEN İNANIYOR MU?
Ezgi Apartmanı’nda oğlu Ahmet Can Zabun, gelini Avukat Nesibe Zabun ve henüz 6 aylık torunu Asude’yi kaybeden Nurgül Göksu ise yaptığı açıklamada, “Ezgi Apartmanı’nda oğlumu, gelinimi ve 6 aylık torunumu kaybettim. Hazırlanan bilirkişi raporunda pastane sahipleri ile iç mimarları asli kusurlu bulundu. Ancak pastane sahipleri hâlâ firari. Söz konusu rapora Ersan Şen itiraz etmiş. Ben sadece çocuklarım için değil 35 kişi için adalet mücadelesi veriyorum. Ersan Şen verdiği itiraz dilekçesine gerçekten inanıyor mu? Bu işin peşini bırakmam için bana para dahi teklif edildi. Ayrıca binanın yıkımına neden olan kaçakları devlet, savcılık ve polis değil de ben mi bulacağım? Firariler nasıl hâlâ bulunamaz?” dedi.
Nurgül Göksu, ailesinin cenazesini depremden 8 gün sonra enkazdan almıştı. Bir ay sonra binanın enkazının delil toplanmadan kaldırıldığını gördü. Enkazın başında nöbet tutarak kesilen bir kolonu, tabye kırılarak binaya yerleştirilen asansör parçalarını buldu ve görüntüledi. Savcıları çağırarak tutanaklar tutturdu. Acılı anne adalet mücadelesi verirken Kervan Pastanesi’nin avukatlarının hakaretlerine uğradı. Kervan Pastanesi ile ilişkili bir yerel gazeteci, onun ailesini kaybettiği enkazda yayın yaparak anneyi hedef gösterdi. Ama Nurgül Göksu vazgeçmedi. Yeni delillerle soruşturmaya destek oldu.