Şanlıurfa’da PELDA Derneği, Urfa Bisiklet Topluluğu Spor Kulübü ve Göbeklitepe Bisiklet Spor Kulübü tarafından Rabia Meyda’nında İklim İçin Güç Ver Küresel Eylem Günü etkinliğinde basın açıklaması yapıldı.
Açıklamayı grup adına Avrupa Birliği İklim Elçisi Ahmet Doğan yaptı.
Doğan, iklim krizinin etkilerinin her geçen gün daha da hissedildiğini belirterek, “İklim krizinin başlıca sorumlusu fosil yakıtlara dayalı sistemdir. Bu sistem, yeryüzünü büyük bir tahribata uğratıyor. İklim krizinin faturasını ödemek zorunda kalanlar ise yine bizler oluyoruz” dedi.
SEL VE DOLU BU HASTALIĞIN SEMPTOMLARIDIR
“15 Mart 2023 tarihinde, 21 kişinin hayatını kaybettiği Şanlıurfa ve Adıyaman’daki aşırı yağış sonucu meydana gelen sel ve su baskınları ile 29 Nisan’da Hilvan ilçesinde etkili olan dolu yağışı sonrası oluşan su taşkınında cadde ve sokakların zarar görmesi ve tarım arazilerinin tahrip olması da yine bu hastalığın semptomlarıdır.” Diyen Doğan şöyle konuştu:
“Olağandışı zamanlardan geçiyoruz. Savaşlarla, küresel adaletsizliklerin her geçen gün derinleşmesiyle, ekolojik eşiklerin aşılmasıyla ve iklim kriziyle nefes almak her geçen gün zorlaşıyor. Üstelik nefes alamayan bir tek bizler değiliz, evimiz yeryüzümüz hasta. Ve kaynaklar sınırsızmış gibi hareket ederek sadece ekonomik büyümeyi el üzerinde tutan sistemimiz yeryüzünü her geçen gün daha da hasta ediyor. Her yaz yaşadığımız kontrol edilemeyen orman yangınları, kuraklık, sıcak dalgaları, aniden bastıran yağışlar hep bu hastalığın semptomları. “
YAPILMASI GEREKENLERİ SIRALADI
Türkiye’nin de iklim dostu bir gelecek için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini belirten Doğan, şunları kaydetti:
“Türkiye’de elektriğin en büyük üretim kaynağı halen iklim krizinin baş failleri kömür ve gaz. Payları sırayla yüzde 35 ve yüzde 25. Bununla birlikte kömürlü termik santraller geçtiğimiz 55 yıl içerisinde 196 bin erken ölüme ve yaklaşık 5 trilyon liralık sağlık maliyetine sebep oldu.
Türkiye’de 20 bin 331 megavat kurulu güce sahip 68 kömürlü termik santral bulunmakta. Bu santrallerin 16’sı ithal kömürle çalışıyor ve yaklaşık 9 bin megavat kurulu güce sahipler. Kömürlü termik santrallere verilen teşvikleri yok saysak bile bu durum kömürün bütçeye ciddi bir yük getirdiğini gösteriyor.
Yapılan araştırmalar Türkiye’nin 2030’a kadar kademeli olarak kömürden çıkışı gerçekleştirebileceğini söylüyor. İhtiyacımız olan ise bugünden başlayarak politikalar geliştirmeye başlamak ve adil bir enerji dönüşümünü sağlamaktır.
Üstelik araştırmalar yenilenebilir enerji projelerine harcanan her bir dolarlık teşviğin, fosil yakıt proje yatırımlarının üç katı kadar istihdam yarattığını da gösteriyor. Kısacası enerji dönüşümüne ve iklim çözümlerine yatırım yaparak istihdamı da artırabiliriz.
Tüm bunların yanında Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi hızla gelişmekte. Ancak şirketlerin tekelinde olan bu süreç demokratik bir enerji dönüşümünün de önünü kapıyor. Oysa güneş potansiyeli muazzam olan ülkemizde topluluk odaklı yenilenebilir enerji çözümleri geliştirilebilir, mevzuat engellerinden dolayı istenen düzeyde olmayan yenilenebilir enerji kooperatiflerinin önü açılabilir. Böylece toplulukların kendi elektriğini ürettiği, ucuz enerjiye ulaşım da garanti altına alınabilir.
Belediyeler, kent içi ulaşımı çevreci, temiz ve sürdürülebilir yöntemlerin kullanımıyla herkesin erişine açık, eşitlikçi ve adaletli kılarak, dönüştürmelidir.
Belediyelerin doğrudan kontrol ettiği veya sahibi olduğu filolar; otobüsler, hizmet araçları, acil durum araçları, servis araçları, iş makineleri ve araçlardan oluşan filolarda, belediye yönetiminin doğrudan inisiyatifi ve müdahalesi ile fosil yakıtlı taşıtlar Düşük Emisyonlu Taşıtlar ile değiştirilmelidir.
Kentte temel ihtiyaçlara, hizmetlere ve diğer faaliyetlere erişim, ortalama yürüme ve bisiklete binme mesafelerine göre düzenlenmeli, Bisiklet ve yaya yollarının yapımı ve kentin genelinde yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Yol güvenliği, konforu ve ulaşım verimliliğini sağlayacak trafik işaretleme, bisiklet parkı, kaliteli yol malzemeleri gibi altyapının oluşturulması yine belediyelerin önceliği olmalıdır.”
“YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR AMA ANA TALEBİMİZ NET”
“Fosil yakıt çağının sonlanmasını, başta güneş ve rüzgar enerjisini merkezine alan, yenilenebilir enerjiye dayalı adil bir enerji dönüşümünü talep ediyoruz. Herkesi fosil yakıtların olmadığı bir dünyaya, adil, demokratik enerji dönüşümüne, iklim için güç vermeye davet ediyoruz.”