Mersin'de 6 ay sonra haklarında dava açılan 7'si tutuklu 11 kişinin parti çalışmaları kapsamında yürüttükleri tüm eylem ve etkinlikleri, katıldıkları taziyeler, sanal medya paylaşımları ve yaptıkları telefon görüşmeleri suç unsuru olarak değerlendirilip, "örgüt üyeliği" iddiası yöneltildi.
Mezopotamya Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 23 Mayıs'ta gözaltına alınan isimlerden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yenişehir eski İlçe Başkanı Emrah Deniz, partinin Gençlik Meclisi üyeleri Mazlum Gök, Mehmet Halis Saykan, Özkan Yalçın ile Mehmet Can İlingi, Demhat Gökalp ile yüzde 85 engelli Azat Taş tutuklanırken, İbrahim Kaylan, Hüseyin Turhan, Devrim Aydın ve Süreyya Ceylan serbest bırakılmıştı.
Yürütülen soruşturma sonucunda 7'i tutuklu 11 kişi hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla iddianame hazırlandı ve sunulduğu Mersin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
PARTİ FAALİYETLERİ SUÇ SAYILDI
İlk duruşması önümüzdeki günlerde görülecek olan davanın 32 sayfalık iddianamesinde HDP’lilerin parti çalışmaları kapsamında katıldıkları eylem, etkinlik ve taziyeler, sanal medya paylaşımları ile yaptıkları telefon görüşmeleri suçlama konusu oldu.
İddianamede, HDP Gençlik Meclisi’nde yer alan isimlerin partinin 24-25 Aralık 2022 tarihlerinde Amed ve İstanbul’da gerçekleştirdiği 3’üncü Gençlik Konferansı’na dair sanal medya hesaplarında yaptıkları çağrılar maksatlı paylaşımlarının yanı sıra konferansa katılmaları suç sayıldı. Bahsi konu konferans, iddianamede “terör örgütü propagandasına dönüşen etkinlik” şekline değerlendirildi.
Gençlik Meclisi üyelerinden Özkan Yalçın’ın, İmralı’da 32 aydır kendisinden haber alınamayan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın durumuna dair basına verdiği demeçte, “Tecrit insanlık suçudur, Abdullah Öcalan'ın derhal avukatlarıyla görüşmesi lazım” ifadelerini kullanıp, bu konuda duyarlılık çağrısında bulunması iddianamede, “örgüt liderini sahiplenmek” olarak değerlendirildi ve Yalçın’ın "üyesi olduğu örgütün sözcülüğünü yaptığı" ileri sürüldü.
KÜRTÇE ŞARKILAR DA SUÇ
Haklarında iddianame hazırlanan isimlerin yaptıkları telefon görüşmeleri esnasında söyledikleri ve bulundukları mekanda çalan Kürtçe şarkılar da “örgütü övücü, sahiplenici şarkılar” şeklinde değerlendirilerek suçlama konusu yapıldı.
Savcılık yine bir telefon operatörü şirketinin müşteri hizmetleriyle görüşme yaptığı esnasında bulunduğu araç içerisinde arka fonda çalan Kürtçe şarkı nedeniyle Özkan Yalçın’a “örgütünün ideolojisini benimsediği ve Abdullah Öcalan’ı önderi olarak sahiplendiği” suçlanmasında bulundu.
İddianamede, yüzde 85 engelli olan Azat Taş’a yöneltilen suçlamanın delili ise 2016 yılında Akdeniz ilçesi Güneş Mahallesi’nde duvarlara yazılan "Taxa roj", "Şivan akbaş ölümsüzdür”, “YPS”, "Hesap geldi” ve “intikam” şeklindeki yazılamalar oldu.