Afet sonrası oluşan “Ruhsal travma” doğal olarak nasıl atlatılır?
Çocuk Ergen ve Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzm. Dr. Abdullah Karataş, meydana gelen afet sonrası oluşabilen “Ruhsal travma” doğal olarak nasıl atlatılacağına dair önemli veriler aktardı....
ŞANLIURFA
-Yaşanılan bir afet sonrası kişide korku, endişe, kaygı, panik gibi duyguların
hissedilmesi sıklıkla görülür. Travmatik deneyimler, kişilerin psikolojik
yapısını derinden etkileyip, kişiyi olumsuz ruh hali içine sokabilir. Bununla
birlikte yaşamı olumsuz etkileyen bu durumlarla başa çıkmanın farklı yolları
bulunur. Ruhsal travma; profesyonel yardım, sosyal çevre desteği ve uygun ilaç
tedavileriyle iyileşebilen bir durumdur.
Şanlıurfa
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Ergen ve Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzm. Dr.
Abdullah Karataş, afet sonrası oluşabilen “Ruhsal travma” doğal yollarla
atlatılabileceğini kaydetti.
Travma
temelde insanın güvende olduğu algısının tehlikeye düştüğü olaylara genel
olarak verilen bir isim olduğu ifade eden Çocuk Ergen ve Ruh Sağlığı
Hastalıkları Uzm. Dr. Abdullah Karataş, travma sonrası insanlarda ruhsal
belirtilerin ortaya çıkması genel olarak beklenen bir durum olduğunu, özellikle
en son yaşanan deprem gibi çok büyük afetlerde veya yakın zamanda yaşanılan sel
gibi afetlerden sonra bu türlü belirtiler sıklıkla ortaya çıkabileceğine vurgu
yaptı.
KARATAŞ: BELİRTİLER
NEREDEYSE YÜZDE 90-95 ORANINDA GÖRÜLEBİLİR
Böylesi
büyük bir travmadan sonra kişilerde tabii ki korku, endişe, kaygı, bu türlü
belirtiler neredeyse yüzde 90-95 oranında görülebildiğinin altını çizen
Karataş, “Travmayı hatırlatan travma ile ilgili yerlerden çekinme, kaçınma, eve
girmeme, eve girmekten korkma, tek başına kalmaktan korkma şeklinde çeşitli
belirtiler ortaya çıkabilir.
Bununla
birlikte yine uyku, iştah sorunları şeklinde çeşitli belirtiler görmekteyiz.
Özellikle küçük çocuk yaş grubunda daha önceden kazanılan becerilerin geriye
dönmesi şeklinde belirtiler olabilmekte. Örneğin tuvalet eğitimini almış bir çocuk bu
dönemde altını ıslatabilmekte veya kaka kaçırabilmekte. Travma yaşandıktan ilk
bir ay içerisinde oluşan korku, kaygı ve demin bahsettiğim geri çekilme
belirtileri normal olarak değerlendiriliyor. Bu belirtilerin özellikle çocuğun
ders başarısında düşmeye, kişilerarası iletişiminde bozulmaya neden oluyorsa
işlevsellik denilen durumunu bozuyorsa. Bu durum bir psikiyatrik bozukluk
olarak adlandırılabilir ve bu durumda yardım aramak gerekir.
“TRAVMA SONRASINDA İLK BİRİNCİ BASAMAK TABİİ
Kİ GENEL GÜVENLİĞİN SAĞLANMASIDIR”
Özellikle
ebeveynlerin dikkat etmesi gereken temel noktalara baktığımızda travma
sonrasında ilk birinci basamak tabii ki genel güvenliğin sağlanması olduğunu
söyleyen Karataş, “Uyku beslenme, uygun bir ortam hazırlanması, fiziksel
şartların uygun hale getirilmesi ilk temel basamak olarak değerlendiriliyor.
Bunlar yerine getirildikten sonra çocuklarla yaşadıkları duygular hakkında
konuşmak, onlarla bu duygularını anlatmak istedikleri zaman sakince dinlemek, onlara
net kısa cevaplar vermek, çok ayrıntılı öğüt cevaplara çok girmemek veya çocuk
duygusunu ifade ederken onu anında kestirip atmamak, şeklinde yaklaşım
gerekiyor.
Travmanın
en iyileştirici tedavisi aslında rutinlere tekrar dönebilmektir. Travma sonrası
belirtilerin bir aydan uzun ve çok şiddetli devam ettiği durumlarda en yakın
çocuk psikiyatrisi polikliniğe başvurmaları önem teşkil etmektedir” diye
konuştu.
BİHA