DEM Parti lideri Hatimoğulları: Bu manifestonun muhatabı sadece PKK değildir

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik silah bırakma ve kendini feshetme çağrısına ilişkin, “Bu manifestonun muhatabı sadece kendi örgütü olan PKK değildir; aynı zamanda devlettir, iktidardır, toplumun kendisidir ve muhalefetin tamamıdır.” dedi.

5

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik silah bırakma ve kendini feshetme çağrısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hatimoğulları, Öcalan’ın çağrısının sadece PKK’ya yönelik olmadığını, devlet, iktidar, toplum ve muhalefeti de kapsadığını söyledi.

Bundan sonra devletin ve iktidarın adım atması gerektiğini ileri süren Hatimoğulları, "Atılacak acil adımlardan birisi, bu sürecin yasal ve hukuki adımlarının atılmasıdır" dedi.

HATİMOĞULLARI: BU MANİFESTONUN MUHATABI SADECE PKK DEĞİLDİR

Hatimoğulları açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Sayın Öcalan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile bir asrı cesaretle kapatmıştır. Yeni dönemin kapılarını aralayan barış ve demokrasi manifestosunu bütün dünya kamuoyuyla paylaşmıştır. Bu manifestonun muhatabı sadece kendi örgütü olan PKK değildir; aynı zamanda devlettir, iktidardır, toplumun kendisidir ve muhalefetin tamamıdır. Barış Ve Demokratik Toplum Çağrısının en önemli muhataplarından biri de şu an çatısı altında konuştuğumuz TBMM’dir. Parlamento hızla demokratik siyaset ve hukuk alanını genişletmelidir. Barış ve demokrasiyi büyüterek darbe mekaniğinin tarihe karışmasında kurucu ve tarihsel bir rol üstlenmelidir. Bakın Sayın Abdullah Öcalan asrın çağrısında ne dedi: ‘Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip demokratik anlamda örgütlenmeleri ve her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik ve siyasal alanın mevcudiyeti ile mümkündür. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir’.”