Şanlıurfa’da köyü bakın ne için satılığa çıkarmış!

Geçmişten günümüze Türkiye'deki gazetelerde pek çok ilginç ilan yayınlandı. Bunlar arasında en dikkat çekici olanlardan biri, Şanlıurfa'da ‘Satılık müstakil köy’ başlığıyla verilen ilandı. İşte detaylar…

5

Türkiye'de bugüne kadar pek çok ilginç ilan gazetelerde yayınlandı. Bu ilanlar arasında en dikkat çekici olanlardan biri ise Şanlıurfa'da verilen bir köyün satış ilanıydı.

Bir döneme damgasını vuran yapımlardan biri olan, başrolünde Şener Şen’in yer aldığı ve büyük bir kısmı Şanlıurfa’da çekilmiş olan ‘Züğürt Ağa’ filmindeki Haraptar Köyü, bundan tam 46 yıl önce gazeteye verilen bir ilan sonucu satışa çıkarıldı. 

TRT arşivinde yer alan kayıtlara göre, 31 Mart 1978 yılında Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde Payamlı nahiyesine bağlı Yukarı Çaykuyu Haraptar mezrası ‘Satılık müstakil köy’ başlığıyla satışa çıkarıldı.

ŞANLIURFA’DA KÖYÜ BAKIN NE İÇİN SATILIĞA ÇIKARMIŞ

O dönem yapılan röportajda köyün sahibi Hacı Halil Öncel köydeki tahıllarının komşuları ve hayvanları tarafından talan edildiğini belirterek, köyü satmak istediğini söyledi. Öncel, “Ben 70 yaşında bir adamım. Bu Haraptar'ın da tadı yok burayı kaldırıp, indirip, ekip, biçiyorum. İki motor çürüttüm burada. Buradaki tahılın yarısını onlar yiyorlar. Davarı bırakıyorlar, öküzü bırakıyorlar, 200 beygirleri var beygirleri bırakıyorlar tahıla. Bende mecbur olarak bunların elinden köyü satıyorum.” dedi.

FİLMLERE KONU OLDU

1985 yapımı olan ve yönetmenliğini Nesli Çölgeçen'in yaptığı Türk filmi Züğürt Ağa, filmi Şanlıurfa’da yaşanan bu ilginç olaydan esinlenerek çekilmiş bir filmdir. Konusu ile bir dönem izleyenleri ekrana kilitlemeyi başaran film Türk sinemasının başyapıtlarından biri konumunda.

Film Haraptar Köyünü anlatıyor ancak köy ücra bir yerde olduğu için onun yerine Meliklere ait Sultantepe köyünde çekildi. Sültantepe ile Haraptar arsında yaklaşık 15 kilometre mesafe bulunuyor.

ZÜĞÜRT AĞA FİLMİNİN KONUSU

Türkiye'de feodalizmin çöküşünü konu alan filmde Şener Şen ‘Haraptar Köyü’nün ağasıdır. Köye sonradan çalışmak için gelen ve hayli kurnaz olan Kekeç Salman, kuraklık sebebiyle yeterince ürün elde edemeyen köy halkını örgütleyerek Ağa'nın mallarını çalmalarını ve bu malları satarak İstanbul'a göçmelerini sağlar. Filmdeki olayların bu durumun üzerine gelişir.