Yahya Sinvar için Şanlıurfa’da gıyabi cenaze namazı!

HAMAS Lideri Yahya Sinvar’ın şehit edildiği iddiaları üzerine Şanlıurfa'da gıyabi cenaze namazı kılındı ve yapılan saldırı kınandı.

5

ŞANLIURFA - İsrail, Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS) Lideri Yahya Sinvar’ın Gazze’nin güneyinde bir saldırı sonucu öldürüldüğünü öne sürdü. 

Şehit edildiği öne sürülen Sinvar için Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Platformu tarafından, cuma namazının ardından Balıklıgöl Dergah Camii'nde gıyabi cenaze namazı kılındı.

Kılınan gıyabi cenaze namazının ardından Sinvar’a düzenlenen saldırı yapılan basın açıklamasıyla kınandı.

Yapılan açıklamada, Şehid edilen HAMAS Lideri Yahya Sinvar’ın şehadeti ve mücadelesine dikkat çekildi.

Basın açıklamasını Şanlıurfa STK'ları Platformu Sekreteri Veysel Toprak okudu.

TOPRAK: İSRAİL’İN KORKULU RÜYASI BÜYÜK KOMUTAN YAHYA SİNVAR’IMIZ ŞEHİT OLDU

HAMAS Lideri Yahya Sinvar’n şehit edilirken üzerinde hücum yeleği ve elinde silahı olduğuna vurgu yapan Toprak, “Şimdilerde sancağı taşıyan Hamas liderleri Şeyh Ahmed Yasin, Dr. Abdulaziz Rantisi, İsmail Heniye ve diğer tüm şehitler ve dün de siyonist İsrail’in korkulu rüyası büyük komutan, büyük başkan Yahya Sinvar’ımız şehid oldu. Hepsinin şehadetlerini tebrik ederiz, direnişin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Yahya Sinvar, görüntülerde görüldüğü gibi; üzerinde hücum yeleği, elinde silahı ile kanını en sevdiği toprağa akmış durumda şehit olmuş.” dedi.

“SİNVAR, ‘SIRADAN BİR ÖLÜMDENSE ŞEHİT OLMAK İSTİYORUM’ DEMİŞTİ”

Toprak, konuşmasın devamında Yahya Sinvar’ın şehit olma arzusuna değinerek şunları söyledi:

“Şehit Yahya Sinvar bir konuşmasında şunları haykırmıştı; Düşmanın bana verebileceği en büyük hediye, beni öldürmektir. Allah’ın huzuruna, düşmanın eliyle şehit olarak gitmek istiyorum. Felç, kalp krizi ya da bir kazayla ölmek istemiyorum. Sıradan bir ölümdense şehit olmak istiyorum. 59 yaşındayım. F-16 ile şehit edilmeyi korona virüsten ölmeye tercih ederim. Demişti ve arzu ettiği şekilde siyonist işgal çetesi ile göğüs göğüse çarpışırken canını vermiş. Bu şekil bir şehadet te yani  cihad meydanında göğüs göğüse çarpışarak şehid olmak şehadetlerin en yücesidir. İşte Sinwar bunu yapmıştır ve inşallah o yüce mertebeye ulaşmıştır.’Eğer Musa'nın asası sizi yola getirmezse yarın Firavunun sopası sizi yola getirir.’ diyordu Yahya Sinwar ve yine “Uğrunda Öleceğin Bir Dava Edin, Adı İslam Olsun” diyordu Şehid Yahya Sinvar.” 

“ASLANLAR GİBİ MÜCADELE EDİP ALLAH YOLUNDA ŞEHİT OLMAYI TERCİH ETTİ”

Sinvar’ın savaş meydanlarında diğer mücahitler gibi savaştığını ifade eden Toprak, “29 Ekim'de doğdu. 18 Ekim'de cezaevinden çıktı. 7 Ekim'de Aksa Tufanı'nı başlattı. 17 Ekim'de şehit oldu. Ekim ayının parlak yıldızı Sinvar, tam da üstadı Şeyh Ahmed Yasin’in ‘bizler direndik! ileri atıldık ve kaçmadık! dediği gibi yaptı; kaçmadı, ileri atıldı, savaştı ve şehid oldu. Cebinden ise belkide biz Müslümanların sessizliğine sabretmek için sabır çektiği tesbihi çıktı. Sinvar istese Mısır, Ürdün ya da Katar'a gitme şansı vardı ama o meydanda aslanlar gibi mücadele edip Allah yolunda şehid olmayı tercih etti. İşgalcilerin kendi itiraflarına göre şehit edildiğinden Sinvar olduğu anlaşılmış, Yani direnişçilerden farksız bir şekilde mücadele vermiş. Allah bilir en ön cephede şimdiye kadar kaç cendereden çıktı, kaç pusuda kaç işgalciyi cehenneme yolladı.” şeklinde konuştu.

“BU DAVA, ALLAH’IN DAVASIDIR VE YİĞİTLERİN OMUZLARINDA DEVAM EDECEKTİR”

“Allah elindeki silahı, üzerindeki hücum yeleği ile son ana kadar izzetli bir şekilde direndiğini bariz bir şekilde tüm dünyaya gösterdi ve bizleri şahit etti” diyen toprak son olarak şu ifadelere yer verdi:

“Allah, çıkan görüntülerle onun cephenin en ön saflarında aslanlar gibi göğüs göğüse çatıştığını, elindeki silahı, üzerindeki hücum yeleği ile son ana kadar izzetli bir şekilde direndiğini bariz bir şekilde tüm dünyaya gösterdi ve bizleri şahit etti. Allah şehadetini mübarek eylesin. Peki bundan sonra ne olacak diye soranlara ise aslında Ebu Ubeyde geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmasının bir bölümünde şu şekilde cevap vermişti; ‘Eğer suikastler direnişi sona erdirseydi, 90 yıl önce İzzeddin el Kassam şehit olduğunda direniş biterdi. Liderlerimizin yerine yeni liderler, bir askerin yerine on, bir şehidin yerine binlerce direnişçi gelir. Bu kutsal topraklar, zeytin ağaçları gibi mücahitler yetiştirir. ’Şimdi anladınız mı? Yani bu dava şahıslara bağlı değil, Allah’ın davasıdır ve yiğitlerin omuzlarında devam edecektir.”

Basın açıklaması Hayrat Vakfı İl Temsilcisi Faysal Vuran tarafından okunan dua ile sona erdi.