Dünya Kahve Günü, her yıl 1 Ekim’de kutlanır. Bu gün, kahvenin dünya genelindeki kültürel, sosyal ve ekonomik önemini kutlamak amacıyla Uluslararası Kahve Örgütü (ICO) tarafından 2015 yılında resmi olarak ilan edildi. Şanlıurfa’da da çok eski zamanlardan beri yapılan ve adeta burada kültürel amaca hizmet eden mırra damaklarda bıraktığı izlerle birlikte, geçmişten günümüze bir köprü kuruyor.
Arap ülkelerinde ve Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde mırranın yapılışı ve sunuşu başlı başına bir seranomidir. Arapça marra, iyi sıhhat dileği, mırra da sağlığa yararlı hoş manasında olup mırra isminin de buradan gelindiği tahmin edilir. Bir başka görüş de Arapça mur yani acı kelimesinden türetildiği yönünde. Yani ‘Acı kahve’ anlamında.
Kahvenin atası olarak kabul edilen mırra hem Şanlıurfa’daki vatandaşlar için vazgeçilmez bir değer, hem de şehre gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler için unutulmaz bir tat olarak karşımıza çıkıyor. Hazırlanışı yönünden diğer kahvelerden farklı olan mırra, içerdiği mineraller sayesinde de birçok rahatsızlığa iyi geldiği biliniyor. Dünya Kahve Günü vesilesiyle, Şanlıurfa’da mırranın köklü geçmişini ve zengin kültürel bağlamını bir kez daha hatırlamak, bu eşsiz lezzet için harika bir fırsat.
ÖZEL GÜNLERİN VAZGEÇİLMEZİ
Şanlıurfa ya ait has içeceklerinin başında gelen mırra; düğün ve taziye gibi etkinliklerde misafirlere ikram ediliyor. Mırra, sadece bir içecek olmanın ötesinde, misafirperverliğin ve dostluğun bir samp-img width='1.33' height='1' layout='responsive'esi olarak görülüyor. Şanlıurfa’da, bu kahve ile yapılan ikramlar, insanların bir araya gelmesine ve sosyal bağların güçlenmesine yardımcı oluyor.
BU GELENEK NASIL ORTAYA ÇIKTI
Bu geleneğin nereden geldiği kesin olmamakla beraber bir rivayete göre şöyle anlatılır:
“Bir ağanın odasında oturan zengin bir misafir ağanın kahvecisine bahşiş vermek istemiş. Ama ağaya karşı ayıp olmasın diye bir bahane aramış, mırrayı içtikten sonra fincanını kahvecinin eline değil, yere bırakmış. Kahveci de fincanı yerden almış. Misafir, kahveciye, ‘Kusura bakma unuttum, fincanı yerde bıraktım’ deyip onun gönlünü almak için fincana altın doldurmuş. O gün bugündür, bu hikayeyi duyan kahveciler fincan yere kondu mu, ‘Ya fincanımı alem doldur, ya da beni evlendir’ diye bahşiş ister olmuş.
MIRRA NASIL YAPILIR?
Mırra, incecik dövülmüş kahve çekirdekleri kullanılarak yapılır. Normal kahve çekirdeğinin iki katı kavrulup yarım oranda çekilmesinin sonucunda elde edilen üründür. Bu çekirdekler, su ve bazen şeker eklenerek uzun süre kaynatılır 19 saat kaynar üzerinden köpüğü çıkar köpüğü alınır. Altan telvesi alınır. 9-10 defa kaynatma işlemleri devam eder. Diğer kahve türlerine göre daha uzun süre kaynatıldığı için daha yoğun ve acı bir tada sahip olur. Mırra, klasik kahve fincanlarında değil, tek nefeste içilebilecek kadar az doldurulabilecek küçük çömleklere benzer fincanlarda servis edilir.
MIRRA NASIL İÇİLİR
Mırra, geleneksel olarak bakır, işlemeli bir ibrik ya da cezveye aktarılır ve kulpsuz, küçük bir fincanla servis edilir. Serviste yaş olarak büyükten küçüğe doğru bir sıra izlenir. Kahveyi servis eden kişi, konuğa bir içimlik fincanı doldurur. Konuk, kahveyi içtikten sonra fincanı geri verir. Kahveyi servis eden kişi, her servisten sonra bardağı silerek bir sonraki konuğa aynı fincanla ikramda bulunur.