Kapılar, Osmanlı'da ait oldukları evlerde yaşayan insanlarla ilgili ipuçları verirdi. Kapı tokmakları, daha evden içeri girmeden hane halkının sosyal statüsünden mesleğine kadar pek çok bilgi verirdi. Bir evin kapısı, o evin mimari tarzını yansıttığı gibi içinde bulunduğu toplumun geleneklerini de yansıtmaktaydı. Kapıların işlev ve biçimsel özellikleri yanı sıra, kapı yüzeyleri üzerinde, toplumların inanç ve kültürel olarak düşünce sistemlerinin yansıtıldığı bir öge olan kapı tokmakları günümüzde işlevlerini yitirse de halen dikkat çekmektedir.
Kapı Tokmaklarının Özellikleri ve İşlevi
Osmanlı zamanı geleneği kapı tokmakları zarafet, incelik, estetik ve mahremiyet dolu bir gelenek. Tokmağın şeklinden, çıkardığı sese hatta tılsımlarına kadar uzanan kültür mirası. Tokmaklardaki figürler sadece estetik kaygılar gözetilerek değil, figürlerin anlamları da düşünülerek seçilirdi. Ev halkının sosyal ve kültürel durumunu hakkında da bilgi verirdi. Bununla birlikte eve gelenin anlaşılması için kapı üzerine işlenen tokmaklar, şekli ve çıkardığı ses ile farklı anlamlar taşıyordu.
Kapının üzerinde ana tokmak ve ana tokmağın altında küçük bir tokmak daha bulunur, kalın ses geliyorsa kapıyı çalanın erkek, ince ses geliyorsa kapıyı çalanın kadın olduğu bilinirdi. Bazı örneklerde çocukların boyunun yetişemeyeceği düşünülerek üçüncü bir kapı tokmağı da eklenmiştir. Öte yandan, kapı tokmakları üzerinden ailelerin sosyal ve kültürel kimlikleri anlaşılmaktaydı. Fakir evlerdeki kapı tokmakları ince, basit, demir ve halkalar şeklinde, zengin evlerdeki kapı tokmakları kalın, ağır, süslüydü.
Kapı Tokmaklarının Yapımı
Kapı tokmaklarının yapımında demir veya pirinç malzeme kullanılırken, yapım tekniği olarak döküm ya da dövme teknikleri kullanılmıştır. Tokmağın başı hareketli bir mekanizmaya bağlıdır ve kapıda değdiği yerde metal bir kabara bulunur. Bazı kapı tokmakları ise ahşap kapı üzerinde bulunan metal bir aynaya monte edilir. Genelde iki kanatlı olan kapılarda iki ayrı kapı tokmağı bulunur. Bu, içerdeki mahremiyetin korunmasına yönelik bir tercihtir.
Tarihçe
Kapı tokmaklarının ilk olarak binlerce yıl önce Atinalılar tarafından Antik Yunan’da kullanıldığı söylenmektedir. Günümüzdeki kullanım amacından farklı olarak kapı tokmakları, o dönemde kölelerle ilişkilendirilmiştir. Buna göre, herhangi bir konuğu karşılamak amacıyla köleler, kapıya tutturulmuş olan metal bir çubuğa zincirlenmiş; böylelikle kapıyı açmaları için uyarılmışlardır. Hatta kölenin uykuya dalması durumunda konuğun, kölenin veya ev sahibinin dikkatini çekmek için kapı tokmağına hafifçe vurduğu söylenmektedir. Söz konusu bu çubuğun bir silah olarak kullanılabileceği anlaşılınca çubuk, büyük bir halka ile metal bir plakaya dönüştürülmüştür. Böylelikle 15. yüzyıla kadar kapı tokmakları, ziyaretçilerin sadece geldiklerini duyurmaları için bir araç olarak kalmıştır.
16. yüzyıla doğru, kapı tokmaklarının kullanımı daha da yaygınlaşmıştır. Demir madenciliğinin gelişmesiyle eş zamanlı olarak demircilerin de becerilerini geliştirmesiyle birçok toplumda farklı desenlerde ve şekillerde kapı tokmakları ortaya çıkmıştır. Demirciler, metal plakalara dekoratif ögeler ekleme başlamışlardır. Tokmakların her birinin kendince bir anlam taşıdığı iddia edilmektedir. Sonuç olarak uzun bir geçmişe sahip olan kapı tokmakları, zaman içerisinde hızla gelişerek daha dekoratif amaçlar uğruna kullanılmaya başlanmıştır.
Farklı Toplumlarda Yansımaları
İngiliz toplumu, kapı tokmağının kullanımını popülerleştiren ilk modern uygarlıklardan biridir. İlk kapı tokmaklarının (Georgian Dönemi) basit formlarda, dökme demirden yapılmış ve siyaha boyalı olduğu söylenmektedir. Bu dönemde, aslan başı ve sfenks kedisi figürlerinden oluşan kapı tokmaklarını kullanmak moda olmuştur. Viktorya Dönemi boyunca ise genellikle kapı tokmakları pirinç metalinden yapılmadır ve bu, zenginliğin bir göstergesi olarak kabul görmüştür. Günümüzde birçok lüks ev, kökleri bu dönemlere kadar uzayan pirinç metalinden yapılma kapı tokmakları ile süslenmiş, görkemli ön kapılara sahiptir. Alt tabaka toplumlarda kapı tokmakları basit formlu, demir malzemeden ve küçük halkalar şeklindedir. Sosyal ve ekonomik durumu orta hâlli olan topluma ait evlerin kapı tokmakları pirinçtendir. Ekonomik zenginliğe sahip kesimler ile yöre ağalarının evlerinde görülen kapı tokmakları ise süsleme ve görsellik bakımından ön plana çıkmaktadır
Anadolu’ya ait kapı tokmaklarının ise günümüze gelebilen en eski örneğinin Anadolu Selçukluları dönemine ait olduğu iddia edilmektedir. Cizre Ulu Cami’nin kapısında, 13. yüzyıl başlarına tarihlenen iki ejder ve bir aslan başı biçimli çift kapı tokmağı vardır (birinin İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde, diğerinin ise Kopenhag David Koleksiyonu’nda bulunduğu söylenir).
Sonuç olarak günümüzde kapı tokmaklarına eskisi kadar önem verilmemektedir. Kapı zillerinin hatta görüntülü kapı zili sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanılması ile kapı tokmaklarının işlevi neredeyse geçersiz kılınmaya başlanmıştır.
Kaynaklar:
Yazar: Ece Günen, Yeliz Selvi, Yahya Melikoğlu
Willow ve Stone, 2017
Koçer, 2016