BELAYI DUA İLE DEFETMEK

Hastalık, bela, musibetler ve insanları bitap düşüren diğer etkenlerin; halis bir kalp ile yapılan dualarla def-u ref olacağına dair çokça hadisi Şerif ve ilahi burhan vardır. Taberâni'nin rivayet ettiği bir hadisi Şerifte, Allah'ın Resulü (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Dua ve bela gökle yer arasında karşılaşırlar" Dua Müminin silahıdır, Efendimizin beyanı; biz ümmetini duasız kalmaması yönünde uyarmaktadır. Belaya karşı dua, musibete karşı dua, sıkıntı ve hastalıklara karşı dua, hayatın her alanını dua ile tezyin etmek; Müslümanın vaz geçilmezi olmalıdır. Aziz ve Celil olan Rabbimiz, Kerim kitabımız Kur'an'i kerimde mealen: " (Ey Resulüm!) De ki: “Eğer sizin duanız (davanız, takvanız) olmasaydı, Rabbim size ne diye değer versindi? Fakat siz gerçekten yalanladınız (Kur’an’ın her hükmünün gerekli ve geçerli olmadığını söylediniz); artık (bunun cezası da mutlaka lazımdır ve azabı da) kaçınılmaz olacaktır (ve çekilecektir).” (Furkan 77) buyurmakla, takva ve dua sayesinde ancak bize değer vereceğini hatırlatmaktadır. Dua, kulun yüce olan Rabbine; acziyetini, fakirliğini, çaresizliğini, güçsüz ve şaşkınlığını arz etmekle yardım dinlemesidir. Allah Resûlü (s.a.v) bir hadisi şerifinde şöyle buyurdu: "Birinizin duası, "Rabbime dua ettim de kabul etmedi," diyerek acele etmediği sürece, mutlaka kabul olunur." (İmam Buhari) Numân b. Beşîr'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, "Dua, ibadetin ta kendisidir." buyurdu. (Ebû Dâvûd, Tirmizî) başka bir hadisini, Allah Resûlü (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kim, şiddetli ve sıkıntılı durumlarında duasının kabul edilmesinden hoşlanıp, sevinç duyarsa, rahat durumdayken çok dua etsin!" (Tirmizî) Aziz ve Celil olan Rabbimiz: "Rasûlüm! Kullarım sana beni sorarlarsa, şüphesiz ben onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasına icâbet ederim. Öyleyse onlar da benim dâvetime uysunlar ve bana iman etsinler. Böyle yaparlarsa, en doğru yolu bulmuş olurlar. (Bakara. 186) buyurmakla, iman eden kullarının, hayatlarının her anını dua ile süslemeleri gerektiği hatırlatmaktadır bir yönüyle. Hakikatten öyledir. Günde beş vakit Namazlarımız da okuduğumuz Fatiha suresi baştan sona kadar dua değil midir? Allah'a hamd, Rahman ve Rahim sıfatını zikretmek, Din gününün tek sahibi olduğunu ikrar etmek; ve iyyake na'büdü ve iyyake neste'in (Ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım dileriz). Bizi hidayet yoluna, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gazaba ve Dalalete duçar olanların yoluna değil! Ve Amin ile dua ve yakarışımız nihayet ermektedir. Kalın sağlıcakla.