KADINLARIN ÇALIŞMASI
Değerli Okuyucularımız…
Tam İlmihal Saadeti Ebeddiye’den faydalanarak dinimizde kadınlarla ilgili birçok bilgileri aktarmaya gayret edeceğiz. Bu yazımızda ise sizlere kadınların çalışması konusuyla ilgili bilgiler verelim istedik…
Dinimizde kadın, geçim derdinden, düşüncesinden muaf tutulmuştur. O, çalışarak, didinerek para kazanmaya, bunun için beş vakit namazı aksatmaya, başını, kolunu açarak veya erkeklerin arasına karışarak günah işlemeye mecbur değildir. Her şeyi onun ayağına getirmek mecburiyeti vardır. Dinimiz ona bu kıymeti vermiştir.
Müslüman kadın ticaret, fen, sanat ve ziraat ile uğraşmaya mecbur değil ise de, bunlarla meşgul olması, para kazanması günah değildir, kendi isteğiyle çalışabilir. Yalnız, bunlarla meşgul olurken, haramlardan sakınması şarttır. Haram işleyerek ibadet de yapılamaz. Mesela farz olan hacca kadın mahremsiz gidemez.
İhtiyaç halinde çalışmak
Bir kadının, kızın, anası, babası ve mahrem akrabası yoksa veya var da, fakir iseler ve devlet de yardım etmez ve kimse yardım etmezse, bu kadın kendinin, çocuklarının ve hastalık, ihtiyarlık sebebiyle çalışamayan fakir ana babasının nafakalarını temin etmek için çalışmak zorundadır. Erkekle karışık olmayan kadın işlerinde çalışır. Erkek bulunmayan iş yoksa sıhhatini, dinini, namusunu, Müslümanlık haysiyetini ve şerefini koruyacak kadar farz olan nafakayı kazanmak için, yabancı erkeklerin bulunduğu yerde örtülü olarak çalışması caiz olur. Bu nafakayı kazanmasında mani olunması, ikrah olur. Böyle ihtiyaçtan fazla, orada kalması caiz olmaz.
Çalışırken başını, kollarını açması için zorlarlarsa, açmazsan burada çalışma derlerse, örtülü olarak çalışacak başka yer bulamayınca, kolları açık çalışması, İmam-ı Ebu Yusuf’un kavline göre caiz olur. Kadının kulaklarından sarkan saçlarını örtmesi farz değildir diyen âlimler de vardır. Harac olduğu zaman, bu zayıf kaville amel etmek caiz olur. Başında bulunan saçları örtmenin farz olduğu sözbirliğiyle bildirildiyse de, kulaklardan sarkan saçların açılması, zorlanmak sebebiyle caiz olur. Böyle zorlanan kadın, her zaman, erkekle karışık olmayan veya örtülü çalışacak yer aramalıdır. Bulunca, orada çalışması lazım olur. Saçlarını, kollarını sokakta, gidip gelirken örtmelidir. Müslüman erkekle evlenince, bunun nafakasını kocası temin etmeye mecburdur. Zengin olmadığı için, anasına, babasına ve çocuklarına nafaka vermesi lazım gelmezse de, kocasının izniyle çalışıp onlara bakması lazımdır. (S. Ebediyye)
Nafakayı kazanmak
Dışarıda yemek yemek, cep telefonu değiştirmek, lüks eşyalar almak günah değilse de, önce evin nafakasını temin etmesi gerekir. Nafakasını kazanacak ve borçlarını ödeyecek kadar çalışıp kazanmak farzdır. Bunu yapmayıp, ailesini zor durumda bırakan günahkâr olur.
Üç Hadis-i Şerif meali şöyledir:
“Çalışıp kazanmak her Müslüman’a farzdır.” [Taberani]
“Kimseye muhtaç olmamak ve ana baba, çoluk çocuğunu muhtaç etmemek için işe gidenin, her adımı ibadettir.” [Taberani]
“Çalışmayıp kendini sadaka isteyecek hâle düşüren, 70 şeye muhtaç olur.” [Tirmizi]
Erkek mesleği
Bu işler, zamana göre değişirse de, genelde, güreş, hamallık, polislik, şoförlük, veznedarlık, genel hizmetler, inşaat, mezbaha gibi meslekler bu sınıfa dâhildir. Zaruret olmadan kadınlar bu meslekleri seçmemelidir.
Kadının cihadı
Riyad-un Nasıhin’de buyuruluyor ki:
Resulullah efendimiz, ev işlerini Hazret-i Fatıma’ya, dış işlerini Hazreti Ali’ye vermiş, bu hususta şöyle buyurmuştur:
“Hanımının evde oturması için, işlerini gören, ihtiyaçlarını karşılayan, onu yabancı erkeklerin görmesinden koruyan, ümmet-i Muhammed’in düşmana esir düşenlerini satın almış, azat etmiş gibi sevaba kavuşur.”
“Ya Fatıma, ne mutlu o kadına ki, kocası ondan razı olur. Allahü Teâlâ’nın farz kıldığını yapmaktan ve kocasına itaatten sonra kadınlar için, yün eğirmekten, iplik bükmekten üstün iş yoktur. Bir saat yün eğirmek, iplik bükmek veya dokumak, kadınlar için bir yıl ibadet etmekten daha sevaptır. Dokudukları her iplik için amel defterlerine bir şehid sevabı yazılır.”
“Beş vakit namazını kılan, malının zekâtını veren, Ramazan-ı Şerif orucunu tutan, kocasının günah olmayan işlerinde ona itaat eden ve tesettüre uyan kadın, Cennete istediği kapıdan girer.” (Karı-koca Hakları bahsi)
Peygamber Efendimiz, kendi kızına ve diğer kadınlara şehid sevabı kazanmak için ev işleri ile meşgul olmalarını emretmektedir. Başka bir Hadis-i Şerifte de, “Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir” buyuruldu. (Şir’a)
Kadınların başörtüsü
Şart olan saçları örtmektir. O Âyet-i Kerimenin meali şöyledir:
“[Kadınlar, yabancı erkeklere bakmaktan] sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, [el, yüz gibi] görünen kısmı hariç, ziynetlerini [saç, kulak, boyun, gerdan gibi ziynet takılan yerlerini] göstermesinler, başörtülerini yakalarına kadar [saç, kulak ve gerdanlarını] örtsünler!” [Nur 31]
Demek ki, başı örtmekten maksat, saçları, kulakları ve gerdanı örtmektir. Bu örtünmenin şekli değil, önemli olan örtülmüş olmasıdır. Örtü, dikkati çekecek renk ve şekillerden de, uzak olmalıdır.
Allahü Teâlâ cümlemize iyi/kötüyü, yanlışı/doğruyu, helali/haramı, günahı/sevabı ayırt etmeyi, İslam dinimize uygun yaşamayı nasib eylesin inşaallah. (Amin)