TORPİLDE YENİ BİR ÇIĞIR

Gerek özel sektörde, gerekse kamuda torpilin(adam kayırma) bir çok türüne rastlanabilir.   Kendi içinde bir çok (gayrı meşru) sebebi de olabilir. Mesela, —“Akrabam isen hak haklının değil, senindir” denilerek yapılabilir. —“Cemaatimden isen hak haklının değil senindir, hatta bir de sevap kazanırım” denilerek yapılabilir. —“Paran varsa, hak senindir” denilerek yapılabilir. —“İstediğin torpili yaparsam, alacağın projeye ortağım” denilerek yapılabilir. —“İstediğin torpili yaparsam, alacağın lisansın satışından elde edeceğin gelire ben de ortağım” denilerek yapılabilir. —“Partilim isen, hak konusunda en baştasın” denilerek yapılabilir. —“Hele bir de parti/şirket/kurum içinde sadece bana çalışan ve diğerlerinin kuyusunu kazan ekibimdeysen; dile benden kimin hakkını dilersen” denilerek yapılabilir. Maalesef bu menfur ve geleneksel literatür uzayıp gidiyor. Bu geleneksel yöntemlerin dışında yeni bir yöntemin daha türediğini duydum. Yeni yöntem, torpilcilikte yeni bir çığır niteliğinde. (Belki de ben ilk defa duydum diye taaccüp etmiş olabilirim.) Aktarıcının söylediği şuydu; “Hakkımız olan bir şey için torpil yaptırdık” yoksa olmayacaktı. Sağ olsun “falanca” devreye girdi de, hakkımızı zayi olmaktan son anda kurtardı. Hak yiyenler, hak yemek için torpil yaparken de aynı “falancayı” buluyor, hakkı olduğu halde hakkı elinden alınmasın diye çabalayanlar da aynı “falancayı” buluyor. Nasıl bir ironi değil mi? “Ne kadar acı verici” değil mi? Kişi, hakkını elinden almaya muktedir birine gidip, torpil yaptırıp, hakkını korumak durumuna düşüyor. Eğer o merciye kendisi ulaşamazsa, başka biri ulaşıp hakkını yiyecekti.  “Ne kadar acı biriktirici” değil mi? Ahiret için çok acı ve elem biriktirici bir durum.  Hak yemek için torpil yapanların ve yaptıranların hali, “ateş biriktirmek” değil de nedir?