MEHMET AZİMLİ VAKASI

Vakti zamanında Siyeri Farklı Okumak, Dört Halifeyi Farklı Okumak, Müslümanların Engizisyonu isimli kitapları okumuş, farklı zamanlarda yaptığı bazı konuşmalarını dinlemiş ve ne saklamalı Mehmet Azimli hocayı çok sevmiştim. İlim namusuna riayet eden tam bir akademisyen titizliği vardı bütün yazdıklarında ve konuşmalarında. Tasannudan uzak dürüst ve mütevazi bir kişiliğe sahipti aynı zamanda. Mevcut ilahiyatçılar içinde en velut ilahiyatçı diyebiliriz. Yaklaşık on dört yıl önce yazdığı bir şeyden, daha doğrusu bir dipnottan dolayı hakkında malûm çevrelerce linç kampanyası başlatıldı. Amacın üzümü yemek olmadığı bağcıyı dövmek olduğu gayet açıktı. Mezkûr pasajın siyak ve sibakına bakıldığında hocanın kastının onların kastının tam aksi olduğu gayet açıktı. Daha önceleri aynı şey Mustafa Öztürk'ün başına da gelmişti. Ama bir fark vardı: Öztürk sonuna kadar haklı olduğunu ve bundan dolayı özür dilememekte ısrar ederken Mehmet Azimli büyük bir olgunluk ve alicenaplık göstererek konuyu etraflıca tavzih eden bir özür açıklaması yaptı. Ama nedense bu açıklama bile malûm çevrelerin saldırılarını durdurmaya yetmedi. Çünkü dediğimiz gibi amaç bağcıyı dövmekti. Konu ile alakalı Yasin Aktay, İbrahim Kiras, Hamdi Tayfur, İsmail Özcan, Hüseyin Yılmaz çok güzel ve sağduyulu yazılar kaleme aldılar. Hasan Aydın Hoca biz Müslümanlarda eleştiri kültürü üzerine güzel bir video çekti. Dinlemenizi bilhassa istirham ediyorum. Bizde neden eleştirel düşünce yok, tehafüt ve reddiye geleneğinin niçin çağdaş eleştiri olarak değerlendirilemeyeceğini çok güzel bir şekilde anlatıyor hocamız. Bizdeki bütün eleştiriler sonunda gelip eleştirilemeyen bir şeye dayanıyor. Bunun bir türlü özgür düşünceye irtifa edemeyişimizle çok yakından bir ilgisi var. Farklı bir okuma teşebbüsü tekfir edilmeniz için yetiyor. Bundan korunmak için kutsalları kendi temelinize çekmek zorundasınız. Gazali Felsefeyi Kur'an ayetlerine dayanarak telin ederken İbn-i Rüşt felsefenin müdafaasını yine Kur'an ayetlerine dayanarak yapar. Hâsılı, liyakatsiz, ehliyetsiz ve kişiliksiz olanlar liyakatli, ehliyetli ve kişilikli olanlardan nefret eder. Prof. Dr. Mehmet Azimli hocaya saldıranlara, ölüm ile tehdit edenlere bakın tek mümeyyiz vasıfları var: liyakatsizlik, ehliyetsizlik, kişiliksizlik. Madem o kadar dürüst ve hassas insanlarınız gözlerinizin önünde o kadar haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik cereyan ederken hangisine tek kelime ettiniz? Kur'an sureleri ile "bakara/makara" diyerek alay edenlere tek kelime ettiniz mi? Böyle tiplerin psikolojisini merak edenler Senai Demirci'nin "Trol Kimdir?" yazısına müracaat etsinler lütfen. Sed hezar defa yazık!!!