VARLIK VE VAROLUŞ
Varlıktan öteyegeçebilme; işte var oluş burada başlayacaktır. Salt varlık olmaktan öteyegeçebilmek; nasıl olacak, insan varlık olma halinden varoluşa, nasıl geçecek?Soru önemli. Yer gök doğa, cümle canlılar varlık olarak karşımızda dururken;var oluş başka bir yere, başka bir şeye, başka bir duruma karşılık geliyorkanaatimizce.
Varlık ve varoluş;sözlüklerde çokça bir arada geçen ya da birbirilerinin yerine kullanılan ikikelime. Varlık ve varoluşumun sizdeki çağrışımı nedir? Nedir, varlık tek başınavar olmaya, mevcudiyete, nesnel olarak gerçekliğe karşılık gelirken, varoluşvarlıktan öteye geçebilme girişimidir.
“Yeryüzünde bir halifeyaratacağım” derken Allah, varoluşsal bir görev veriyordu insana. Ya da birbaşka açıdan bakacak olursak; yerin, göğün, dağların yüklenemediği, altındaezildiği yüce emaneti yüklenen insan var oluşa talip oluyordu. Var oluşa talipolan insanın serüveni uzun olacaktı. Topraktan, çamurdan, bir damla sudanyaratılan insan beşer yönüyle salt bir varlık haline razı olmayacak, emanetiyüklenecek, halife olmanın neye karşılık geldiğini ortaya koymak için yaşamdanhayata, beşerden insana, varlıktan var oluşa bir yola girecektir. Bu yolculuktainsan yüklendiği emaneti ve halifetülarz görevini ifa durumuna göre bir yerdeduracaktır İnsan. Nerede duracağına; varlık ve varoluş arasındaki durumuna görekendisi karar verecektir. Ya “esfelisafilin”e düşerek en alçak halinisergileyecek, varlık olmaktan başka bir şey ifade etmeyecek, beşer halindenileriye gidemeyecektir. Ya da yüklenmiş olduğu emanet ve yeryüzünde halifelikgörevinin bilincinde olarak; oluşa, var oluşa, dünyayı güzelleştirmeye adanmışbir hayatı ortaya koyarak görevini yerine getirmiş olacak ve “ahsen-itakvim”e uygun olarak yücelerinyücesine ulaşacaktır.
Filozof balığa şöyledemiş: “Hayatın amacı sorgulamak ve bilge olmaktır.” Balık cevap vermiş:“Hayatın amacı yüzmek ve sinek avlamaktır.” Filozof mırıldanmış “zavallıbalık…” ardından bir fısıltı duyulmuş “zavallı filozof...” MaxBlack’ın, filozofla balığı konuşturduğu temsilisöyleşisi, varlık ve varoluş arasındaki farkı ortaya koyması açısından dikkatedeğer bir örnek.
İnsan sorgulayabildiğikadar sorumluluk alacaktır, sorumluluk alabildiği oranda kendisine yüklenengörevi ifa edecektir, varoluşa hizmet edecektir. Yeryüzünde halifelik görevivar oluşa talip olan insana; varlık olan, yeryüzü ile arasında ahengi oluşturmagörevini vermektedir. Var oluş ile varlık arasındaki uyum kâinatta uyumugetirecektir. Varoluş; var olan insanın sorgulaması ile başlar ve bu anlamdaoluşa doğru bir yola ulaşabilirse eğer var olmuş olur insan. İnsan var olanhaliyle varlıktır. Var oluş kaygısı ile insan beşer halinden insan halineyükselecektir.
Yazımızailham olan Yusuf Özkan Özburun’un “Hatırla Beni Hayat” kitabından yapacağımız alıntıile yazımızı sonlandıralım. “İnsan mevcudiyetinin sırrından sual edene dek çokçok “beşer olan varlıktır.” Ama bir kezvar olmanın amacına dair soru sorunca “varlık”tan çıkar “varoluş”a dalar.Sormadan önce “varlık”ız, sorduktan sonra “varolur”uz. Sormadan önce beşer,sorduktan sonrainsanız. Varlık’tan çıkıp Varoluş’a yöneldiğimizde her “şey” birsual olarak zahir olur; her sual bir meseledir artık. Çünkü “Her şey vardır,sadece insan var olur.” Taş, toprak, kuş,ağaç, melek, şeytan vardır ama insan var olur… Meselenin tümü Varoluş: Tümü Oluş:Tümü Ol’uş.”