TIRNAK…
“Dırnağıyın dibinden bulasan”
Urfa bedduasıdır…
Acımasız bir bedduadır; en yakınında en güvendiğinden vurgun yemedir…
“Etle tırnak gibi” deyimi arkadaşlığın dostluğun et ile tırnak arasında bağın kinayeli anlatımıdır.
Urfa deyiminde ve genelde de kullanılan “tırnak piçi” denilen tırnakla etin arasında çıkan deri kıvrıkları oluşur.
Vücut alarm verir, der ki; bir şeyler ters gidiyor…
Tırnak piçi, takılır oraya buraya her elini attığın yerde biraz daha etine doğru iner…
Canın acır, elini her attığın yerde…
Etle tırnak olmuş canı gönül dostluğun arasına giren tırnak piçinden zamanın da kurtulmazsanız eğer;
Tırnağınızdan bir parça etle birlikte ayrışır vücudunuzdan…
Zamanla geçer tırnakla piçin bıraktığı yara…
Bir süre izi kalır…
Unutursun…
Vücut zayıf düşünce yine ortaya çıkar piç…
“Tırnağı etmez” “dırnağıyın dibine değmez” deyimlerinde kinayeli veciz deyimleri yaşamamak için tırnak piçinin “etle tırnak olmuş” dostlukların arasına girmesine müsaade etmeyin…
Tırnak piçini zamanında kesin!
Zamanıda kesmezseniz “dırnağınızın dibinde bulursunuz…”