KALBİN SESİ; BİR HİCRET RİSALESİ
Kalbinizle aranız nasıl, kalbinize iyi bakıyor musunuz, iyi besliyor musunuz kalbinizi, konuşuyor musunuz kalbinizle ya da dinliyor musunuz dertleşiyor musunuz, şöyle tutup ellerinden kalbinizi ya da bırakıp kendinizi kalbinizin ellerine hoş bir yolculuk yapabiliyor musunuz, sahi kalbinizin farkında mısınız? Kalbinizle aranızdaki mesafenin farkında mısınız? Duyuyor musunuz kalbinizin sesini?..
Kulak verilmeye değer en yüce sestir “Kalbin Sesi.”Mustafa Kutlu son kitabı “Kalbin Sesi; Bir Hicret Risalesi” ile amentüye inanan herkese; bize, size, hepimize, her birimize hayatın karşımıza çıkardığı çıkmaz sokaklardançıkar yollar öneriyor. Kitap insanın en eski sorusuyla başlıyor: “Hayatın manası nedir? Hayatın manası Amentüye inananlar için ne müphemdir ne de muğlak… Önce niyet edeceğiz, ardından kalbin sesine uyarak sonsuzluğa yöneleceğiz. Üç hâkimin hükmünde hata aranmaz: Kalbin, kaderin, ölümün. Aramak vazifedir. Aramakla bulunmaz fakat bulanlar ancak arayanlardır denilmiş. İnanmak ve sevmek şart...”
Kalbin Sesi; kalbi olanlara sesleniyor, ümit ve korku arasında bulunanlara, takva sahibi olanlara, amentüye inananlara, ahlak nizamını kurmak isteyenlere, derdi olanlara, derdinin farkında olanlara sesleniyor.
Kalbin Sesi; kapitalizme karşı esaslı bir duruş öneriyor. Hududullah diyor mesela. Kapitalizmden kurtuluş reçetesi olarak tek kelimelik bir çözüm öneriyor: Ölçüyü kaçırmamak, haddini bilmek, insana karşı, doğaya karşı, Allaha karşı ilişkisinde dengeyi gözetmeyi öneriyor. Hali pür melalimizin sebebi olarak hududullahın dışına çıkarak, ahireti unutup cenneti dünyada bulmak hevesinden kaynaklandığını ifade ediyor. Kanaat ekonomisine davet ediyor bizi. Elimizle ve dilimizle düzeltemediğiniz kapitalim belasından kurtulabilmek için en azından kalbimizle buğzederek çıkış için bir niyet ortaya koymayı öneriyor.
Kalbin Sesi; aslolanın iktidar olmadığını ortaya koyuyor. Yeniden Müslümanlığa dönmekten, maneviyatçı, bütün insanlığa açık, adaleti esas alan ve uygulayan, ahlaklı olmayı önceleyen ve dayanışmacı bir anlayışla medeniyetin yeniden ihya ve inşasını konuşabileceğimizi ve de dünyaya sözümüzün olabileceğini ortaya koyuyor.
Kalbin Sesi; bizi kendimize çağırıyor. Tövbeye çağırıyor, imanı tazelemeye çağırıyor, imanımızın gereği olan hayatı yaşamaya çağırıyor. Şehirleri boşaltın diyerek toprağa dönmeye çağırıyor.Zihnen, kalben ve fikren bir hicrete niyet etmeye çağırıyor... Uzun bir yola çağırıyor, bizim cennetimiz öte dünyada diyerek bu dünyada cenneti arayan anlayıştan uzaklaşmaya çağırıyor. Mesuliyetimize çağırıyor, hakka hizmet için halka hizmete, vazifeye talip olmaya çağırıyor. Ahlaka çağırıyor.
Kalbin Sesi; salt bir batı karşıtlığının yerine bizi batıl anlayışlardan ve kavramlardan kurtularak bir zihniyet değişimine davet ediyor. Kendi varlığını ve konforunu sürdürülebilir hale getirmek için her gün yeni coğrafyalarda yaşamayı sürdürülemez hale getiren vahşi“çağdaş küresel medeniyetin”çarkları arasında ezilmekten kurtulabilmek için ilk adım olarak bu kan emici uygarlığın;varoluş, âlem, dünya, insan, hayat, bilim anlayışını toptan terke niyet etmek olduğunu hatırlatıyor…
Daha fazlası için hazineyi yani kitabı işaret ederken, manifesto niteliğinde bu kitap sebebiyle Mustafa Kutlu üstadı, yüreğine ve kalemine sağlık dileyerek selamlayalım. Yazımızı kitaptan kitabın amacına dair alıntı ile sonlandıralım. “Artık okumakta olduğunuz kitabın hedefini daha rahat ifade edebilirim. Hedef kan emici Kapitalizm’in pençesinden kurtulmaktır. Kurtulalım,imanımızın gereği olan hayatımızı yaşayalım. Hem biz, hem bütün dünya. Dünyaya öyle bir söz söyleyelim ki duyan okuyan “Evet, işte bu” diyebilsin.”
vakilli@hotmail.com