İĞNE ORUCU BOZAR MI?
Ramazan ayı gelince nelerin orucu bozacağı, nelerinbozmayacağı tartışması başlar. Ne yazık ki Müslümanlar her yıl bir ay farzoruçla ve yıl içinde de çeşitli günlerde tutulan nafile oruçlar yahut kazaoruçlarıyla karşı karşıya oldukları halde orucu bozan ve bozmayan hususlarıönemli bir çoğunluğun tam olarak öğrendikleri söylenemez. Tartışmalı konulardanbiri de iğne, serum, aşı gibi deri altına, kas ve damara enjekte edilen ilaçlaorucun bozulup bozulmayacağı meselesidir. Aynı soruya verilen farklı cevaplarda kafa karıştırmaktan öteye geçmemektedir. Bu nedenle de kimse tatminolmamaktadır.
Bu konunun tartışmalı olmasının sebebi, ayet vehadislerde buna dair net bir bilginin bulunmayışıdır. Peygamberimiz ASV vesahabe döneminde günümüzdeki gibi iğne, serum veya aşı tedavisi yoktu. Ancak tamolarak benzerlik bulunmamakla birlikte o zamanki bazı uygulamalarabenzetilerek, kıyas sonucu bazı hükümler verilmiştir. Deri altına veya adaleye zerk edilen veya damardan yapılan iğneninorucu bozup bozmayacağı konusu, ilk fakihlerin, yaralayıp vücuda giren bıçak vb.katı cisimler ile derin yaraya sürülen merhemin orucu bozup bozmayacağınailişkin tartışmalarına göre belirlenmeye çalışılmıştır. Bu konudaki ihtilafınen önemli nedeni de orucun farkı tanımlanmasıdır. Örneğin İmam Ebu Hanife’yegöre, oruç tutmak, vücuda hiçbir şeyin girmemesi demektir. Katı, sıvı, besinyahut ilaç arasında fark yoktur. Bunlardan birinin her ne sebeple bilerekvücudun içine girmesi, orucun bozulmasına sebeptir. Ancak Şafii, Maliki, Hanbelî mezhepleriile Hanefi mezhebinden de İmam Muhammed ve Ebu Yusuf’a göre oruç, normalyollardan yani vücutta yaratılışta var olan menfezlerden vücuda bir şeyingirmesini engellemektir. Bu durumda yaratılışta var olmayan yeni bir menfezaçıp oradan vücuda zerk edilen hiçbir şey orucu bozmaz. İğne, serum, aşı gibitedavi araçları da yaratılışta var olmayan yeni bir menfez açılarak uygulandığıiçin orucu bozmamaktadır.
Enesbin Malik (RA)’ın rivayetine göre, Bir adamPeygamberimize geldi ve “Ey Allah’ın Resulü, gözüm ağrıyor, oruçlu olduğumhalde sürme çekiyorum, bu orucumu bozar mı?” diye sordu. Peygamber ASV da “Hayırbozmaz” buyurdu. (Tirmizî, Savm:30.)
PeygamberASV’ın kendisinin de oruçlu iken gözüne sürme çektiğine dair hadis rivayetlerivardır. (Ebu Davud, Savm, 31.) Bu hadislere dayanarak bütün mezhepler, gözekonulan ilacın da orucu bozmayacağı görüşünü savunmuşlardır. Hatta Şafii veHanefilere göre, göze konulan ilacın tadı boğazda hissedilse bile orucu bozmaz.Ancak Maliki ve Hanbelîlere göre, boğazda tadı hissedilse oruç bozulur. Aslındatedavi amaçlı ve haz özelliği taşımayan iğneyi bu göz ilacına kıyas etmek demümkündür.
Kur’anve sünnetten direktiflerinden anladığımız kadarıyla oruç, nefsin hazalışkanlıklarını terk etmektir. En belirgin hazların yeme içme olması ve cinselilişki olması itibariyle bunları terk etmek olarak tanımlanmıştır. Tedavi amaçlı iğne, serum ve aşı yeme-içmetüründen olmadığı ve nefsin hazzını taşımadığı için, orucu bozmadığınahükmedilmiştir.
Oruçluiken suya girmek orucu bozmadığı kesindir. Oysa çok susamış bir kimsenin, birsure suda bulununca susuzluğunun geçmesi gösteriyor ki, gözeneklerden vücudunasu girmiştir. Buna rağmen orucu bozulmaz. Çünkü suyun bu şekilde vücudagirmesiyle su içmiş sayılmamaktadır. Ayı şekilde iğne de ağız yoluyla olmadıkçaorucu bozan bir beslenme şekli olmadığı muhakkaktır.
Herhangibir delile dayanmadan iğnenin orucu bozduğuna hükmederek Müslümanların orucunuheba etmek yanlıştır, büyük bir vebaldir. Düşünün, ikindiye kadar sebat etmişancak rahatsızlandığı için, doktorun önerisiyle iğne yaılan bir müslümana,“senin orucun bozuldu” hükmünü vererek onun en faziletli Ramazanın bir günorucundan mahrum bırakmak büyük bir hatadır. Kendisinde fetva selahiyetigörenlerin buna dikkat etmesi gerekir.