ORUÇ; İNŞA, YARDIMLAŞMA VE DUA
“O Halde gücünüz yettiği kadar Allahtan korkun, dinleyin itaat edin kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir” ( Tegabün-16)
“Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.
Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kuran' ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.
Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler. ” 2/183-186
Aslında kısmen de olsa yeryüzü bir oruca evrildi. Hunharca kullandığımız, adeta talan ettiğimiz yeryüzü kaynakları hakkında durup düşünmek, hava kirliliğinin şu birkaç günde düşmesi, insanların ve toplumların süregelen plan ve faaliyetlerini değiştirmeleri, ertelemeleri veya yeniden değerlendirmeleri hızlı gelen sonuçlar oldu. Mesela uğruna bunca kan dökülen petrolün yerlerde sürünmesi ve elbette insanın haddini/konumunu/çaresizliğini görmesi. Görebilene tabi. Aslında çokta değmiyormuş bunca plana, savaşlara, kan dökmeye denebilecek mi?
İlla ki sonuçları olacak her orucun. Az ya da çok.
Tüm bu sorunların kaynağında, dünyanın gidişatında asıl etkileyici unsur insandır. Bir hikayede; bir çocuğun, elindeki bir yüzünde insan; diğer yüzünde dünyanın olduğu bir kağıttaki insanı düzeltince; parçaları doğru yerleştirince dünyanın da düzeldiğinden bahsedilir. Çok anlamlı ve özet bir hikayesidir insanın. Temel hedef insanın düzeltilmesidir aslında.
Hz. Adem’ den beridir tüm tarih boyunca Allah, bu mesajla bizi muhatap almıştır. O yüzden “tutmak/oruç/denge” bu düzeltmeyi sağlayacak eylemlerden biri olmuştur.
İbadetlerin mantığı önemlidir. Onların ruhunu anlamak ayrıcalıktır. Mesela Kurban’ın felsefesi/hikmeti; en kıymetlinden vazgeçebilmektir. Oruç ise hoşuna giden kimi eylemlerini frenlemek. Oruç; vücut sağlığı için de mükemmel bir nadas ve denge unsuru olmakla beraber; esasen ruhun olgunlaşmasını ve tüm ibadetlerle hedeflenen yaklaşmayı/yaklaşma kıvamına gelmeyi hedefler. Bir dinginlik sağlar; hakkıyla eda edebilirsek.
İlgili ayetlerde Kuran’ a işaret edilir. “…insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır…”2/185
İnsanlık hak ile batılı birbirinden ayırma meselesini ve bunu; Kuran’ ı ölçüt alarak yapmadığı müddetçe felaha erişebilirler mi?
Çünkü Kuran; en küçük zerreden, en büyük kainata kadar tüm maddi ve manevi varlığın yasasını koymuştur. Bu yasaya göre konumlanma yapılmadığı müddetçe dengeye/adalete/kurtuluşa ermenin imkanı yoktur.
Oruç; zihnimizi, günümüzde insanlar ile Allah arasına giren kurumsal İslam/egemen otoritenin İslam’ı, geleneksel/kültürel İslam, tasavvuf veya etnik İslam, bölgesel/mezhepsel İslam, rivayet, hikaye İslam’ı/İsrailiyat gibi –ki tüm bu yaklaşımları uyulması gereken doğrular olarak dayatma girişimlerinin hepsi toplamda Siyonist İslam’ a tekabül eder- engelleri yıkabilecek özgürlüğe taşıyabilecek mi?
Kimseyi araya koymadan, sahici bir dua ilişkisi kurdurabilecek mi Rabbimizle?
“Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler. ” 2/186
Doğru yolu bulmak adına bir kaygıyı/görevi hatırlatacak mı? Bizden görünenlerin; ısrafını, zulmünü, kibrini, basiretsizliğini, bozgunculuğunu, saldırganlığını, acımasızlığını, adaletsizliğini, bitmişliğini, köhneliğini ve tüm bu yaşananların sistemsel olduğunu görebilecek miyiz?
Oruç; bedenimizden önce zihinlerimizi ve ruhlarımızı özgürleştirebilecek mi?
Küresel sistemin tüm kurum ve kuruluşlarıyla, sadece bir zümreyi/küresel baronları esas aldığını ve dünyanın hangi toplumu olursa olsun; tüm yapılanların, çabaların, üretilenlerin/tüketilenlerin, savaşların, “barışların” bu egemen sınıfın çıkarlarına hizmet etmekten başka bir sonuç doğurmadığını görebilecek miyiz?
Küresel bozgunculuğa ve sömürüye karşı küresel bir direniş bilincinin gelişmekte olduğunu, tek başına bir kişinin bile çok şey yapabilecek derecede önemli olduğunu fark edebiliyor muyuz?
Bu küresel zulüm sistemine karşı direnişin; insani olduğunu, her türlü farklılıktan beri olduğunu, kim olursak olalım böyle bir görevimiz olduğunu fark edebilecek miyiz? Kim olursa olsun zalime karşı; kim olursa olsun mazlumdan yana olabilecek miyiz?
İbadetlerin; Rabbin, bizleri terbiye etmesine götürmesi dileğimizdir.
“ Onlara, "Allah’ın indirdiğine uyun" denildiğinde, "Hayır, atalarımızdan gördüğümüze uyarız" dediler. Ya atalarının aklı bir şeye ermemiş, doğru yolu bulamamışlarsa! ” 2/170
Bu yüzden oruç zordur. Tutmak zordur. Görmek ve uymak zordur. Hayır demek zordur. Vazgeçmek zordur. Kurban zordur. Denge zordur. Yardım etmek, başkasının derdiyle dertlenmek zordur. Merhamet etmek, vicdanı harekete geçirmek zordur. Ama tüm bunlara yönelmek ve gayret etmek mümkündür.
Kısacası tüm ibadetler gibi oruç da bizleri değiştirip dönüştürmeli, olgunlaştırmalı; yanlışları terk etmeye; doğrulara/iyiye yöneltmeli. Bu sonuçları hedeflemeli orucumuz, diye anlıyorum.
“ İbadetlerimiz tevhidi bir duyarlılıkla bizi dönüştürmüyorsa , biz, zamanı /mekânı /hayatı dönüştüremeyiz. Bilinçsiz ve içeriksiz , biçimsel dindarlığın , biçimsel ibadetlerimizin bize kazandırabileceği bir şey yoktur .” Atasoy Müftüoğlu
“ Bunlar , tövbe edenler, ibâdetedenler , hamdedenler , oruçtutanlar , rükû ' ve secdeedenler , iyiliği emredip kötülüktenalıkoyanlar ve Allah'ın koyduğu sınırları hakkıylakoruyanlardır . Mü'minleri müjdele .” Tevbe : 112
“Amerika- İsrail ve Arap müttefikleri İran’a karşı Sünni bir dayanışma oluşturuyor.
Dünya düzeni siyasal varoluşu kendi temel meselesi haline getirirken, Müslümanların İslami anlamda siyasal bir bilinç inşa etmelerini, bağımsız bir siyasal düşünceye / kültüre /tarza / tavra/ duruşa sahip olma çabalarını, entelektüel terörizme tabi tutuyor.” Atasoy Müftüoğlu.
Sezai Karakoç , Oruç Ülkesi’nde şöyle der :
” Hırsla , ihtirasla dünyaya bağlanmanın , adeta ahreti unutmanın mevsimlerinin geçtiğini, din gününün geldiğini ilân eden bir sancaktır çekilmiş insanlık ufku burçlarına oruç. Oruç , dereceler halinde , belli sürelerde dünyanın tatil edilmesi demektir insan için . Ve ahiretin
Örtülerinin kat kat açılması demek. Süreklice bir gidiş geliş , bir medcezir dünya ile ahret arasında . İnsan , bu gidişgelişledir ki en büyük ilerlemesini yapacaktır ruh ve maneviyat alanında .”
Ekonomik sıkıntıların yaşandığı günlerden geçiyoruz.
Sıkıntıda olan kesimlerle dayanışma bugünlerde çok daha önemli. Mülteciler, işsizler, dar gelirliler, cezaevinde olanlar, öğrenciler, gerçek anlamda muhtaç olup bunu söyleyemeyenler, borçlular... En yakın çevremizden başlayarak tespit etmeye ve onlara ulaşmaya çalışmaya yönelik faaliyetlerde bulunanlardan Allah razı olsun. İslam iyiliktir.
"(Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir."2/273
"Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'ın sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez."Kasas:77
Hiç kuşkusuz “Yerde ve gökte her türlü egemenlik/hüküm; kendisinden başka ilah olmayan Allah’ ındır.”
“Allah büyüktür, yücedir, eksik sıfatlardan münezzehtir.”
“Allah’ tan başka ilah yoktur”
Rabbim, küresel zorbalara, onların sistemlerine/kurum ve kuruluşlarına/tuzaklarına/hegemonyalarına/düzenlerine/felsefelerine/zihinsel ve medyatik yönlendirmelerine/ ekonomik düzenlerine, okullarına, eğitim sistemlerine, cinsiyetleştirme projelerine, kültürlerine ve onların plan ve projelerini mazlum toplumlar üzerinde uygulama görevi almış olup bizden görünen bozgunculara ve zalimlere karşı; bize uyanıklık , cesaret ve mukavemet versin. Ramazanı, gerçek bayramlara bayrama evirsin ve hakkıyla tevbe etmeyi nasip etsin.
Selam ve dua ile. Hayırlı Ramazanlar.