EKMEĞİN KEPEKLİSİ…
Kilo vermekten dolayı elbiselerim geniş gelmeye başlamıştı. Bazı giysilerimi terziye götürüp daraltma ihtiyacı duymuştum. Terzi, elbiselere baktı, sonra da ölçülerimi aldı. Biraz şaşırmış gibiydi. “Hocam bu elbiselerin senin olduğuna emin misin?” diye esprili bir soru sorduktan sonra nasıl kilo verdiğim konusunda ısrarla anlatmamı istedi. Sonra da " Mesela sabah kahvaltısında ne yedin? " diye devam etti. Bende kahvaltıda yediklerimi anlatmaya başladım.
“-Bir dilim kepekli ekmek ” dedim. Daha diğer yediklerimi anlatmadan terzi:
“-Ben de kepekli ekmek yiyorum hocam, hem de her öğünde iki tane yiyorum” dediğinde önce anlamadım. Kısa bir süre sonra kepekli ekmeği ilaç olarak gördüğünü ve yedikçe kendisini zayıflatabileceğini düşündüğünü anladım…
Kepekli ekmekte zayıflatıcı etki olduğu kanısı birçok insanda vardır. Oysa kepekli ekmeğin vücuda kazandırdığı kalori miktarı ile beyaz ekmek olarak nitelendirilen ekmeğin vücuda kazandırdığı kalori miktarı arasında büyük bir fark yoktur. Bu açıdan önemli olan gün içinde yediğimiz toplam ekmek miktarıdır. Kepekli ekmeğin şekli rengi ve kokusu diğer ekmekteki kadar iştah çekici olmayabilir. Ayrıca şekil itibariyle yemek yerken dürüm yapılmasına uygun olmamasından dolayı fazla miktarda tüketilmez. Çünkü ekmeğin içine bazı yiyecekleri koyarak dürüm şeklinde yemek ekmek tüketiminin fazla olmasına sebeptir. Kepekli ekmek dürüm yapılmaya uygun değildir. Bu özelliği ile kilo vermede etkili olabilir. Kepekli ekmeğin besleyici değerinin yanında kolesterol, kan şekeri, tokluk hissi, doyurucu özelliği, kalın bağırsak hareketleri üzerindeki olumlu etkisi gibi önemli farklılığından dolayı tüketilmesi daha uygun görülmektedir.
Kepekli ekmek, sadece kilo vermek amacı ile diyette yer almamalıdır. Yenmesi gereken miktarda yenmelidir. Kepekli olması dolayısıyla kalorisinin çok düşük olduğu zannedilmemelidir. Kepekli ekmek “hasta ekmeği” olarak veya “kilo verme ekmeği” olarak görülmemelidir. Toplumdaki genel kanının aksine kepekli ekmek, sadece kilo sorunu veya şeker hastalığı gibi rahatsızlıkları olanlar için değil, herhangi bir sağlık sorunu olmayan tüm insanların tercih etmesi gerekir. Çünkü kepekteki lif varlığı dolayısıyla sindirim kolaydır. Lif ve selülozik yapıdaki maddelerin sindirilmesi güçtür. Dolayısıyla bu maddeler vücuda alınınca vücut bunları bir an önce atmak ister. Bu nedenle kepek bağırsak hareketini hızlandırır. Bağırsak kanseri riskinin azaltılması için de kepekli ekmek tavsiye edilmektedir. Rejim yapanlar, kalp, şeker hastaları tarafından daha çok tercih edilen kepekli ekmeğin bütün insanlar tarafından tüketilmesi önerilmektedir.
Buğday, sağlık açısından yararlı olan B2 ve B6 vitaminleri ile Niyasin, Folik asit, demir ve çinko içeriyor. Bu maddelerin en fazla bulunduğu kısım olan buğdayın kabuğu, un yapımı sırasında ayrıştırılıyor. Bu sebeple ekmeğin besin değeri düştüğünden dolayı beyaz ekmek yerine kepekli ekmeğin tercih edilmesi daha sağlıklı olur.
100 Kg buğdaydan elde edilen Una göre randımanlandırma yapılarak adlandırılır. Buna göre; %60-70 randımanlı una ekstra-ekstra Un, %70-80 randımanlı una ekstra un,
%80-90 randımanlı una 1. kalite un, %90 dan fazla randımanlı una 2. kalite un denir. Kepek tabakası çok ayrıldığı için %60–70 randımanlı Unlarda vitamin, Mineral ve Protein miktarları diğerlerinden daha düşüktür. Buğday bütün olarak bütün değerleriyle öğütüldüğü zaman “tam buğday unu” olarak isimlendirilir. Bu unun içinde olması gereken miktarda kepek, nişasta ve diğer maddelerden vardır. Kepeğin un içindeki en uygun miktarı tam un içindeki miktar ve oranıdır. Buğday eskiden olduğu gibi herhangi bir işleme tabi tutulmadan yani kepeği ayrıştırılmadan un haline getirilip bu undan ekmek yapılırsa hem besleyici değeri olarak hemde doyurucu olarak en ideal ekmek elde edilmiş olur. Kepeği ayrıştırdıktan sonra elde edilen una tekrar belli miktarda kepek katılarak ekmek haline getirilmesine de kepekli ekmek adı verilmektedir. Oysa kepekli ekmek yapmak yerine tam undan yapılmış ekmek elde etmek daha sağlıklı olur.
Afiyette kalın…