ENGELLER

Ey taşralı gizemi, sinede kor Nureddin!... Hayal ve idealin bir de düşlerin vardı… Takılmadan engele, yol yürümekti emelin. Yolda engeller bitmez, unutma ha Nureddin? Uzatsan ellerini güllere, dikenleri batmakta, Gülün aşkına, hun yüreğin durmaz yanmakta. Bedevisin belki de, yüreğinağır tartmakta, Ağır yükler sırttan, tükenmez bil Nureddin! Hani kuşağın Hadi, Ahmed şimdi neredeler? Gurbet ebediâlem, birçoğu ötedeler. Yolda engel olmasa, çekmezdin bunca keder, Keder ve hüzün bitmez, buralarda Nureddin! Şimdi dövünme haydi kalk, diriliş zamanıdır, Hasattan arta kalan, çer çöp ve samanıdır. Karanlığa koşanın, bu belki son anıdır, Gün gelir güneş doğar,ışığa bak Nureddin! Önüne çıktı engel, barikatla zorluklar, Sabrın sonuna bak sen, sabırdan ziya doğar? Adalet vaki olur, suçlu itirafa koşar, Mahşerdeadil hesap, olacaktır Nureddin! Engellere takılan, yalnız sen değilsin bil, Nice eren yiğitler, bu yolda dövüldü bil. Adem babadan beri, susturuldu nice dil, Son gün diller susunca, HAK konuşur Nureddin!.. Bu dünyada at koşturup, el üstünde tutulan, Ene ’sine kul olup, Şeytan’ca uyutulan. Sırat-ı müstakimdir, yalnız haktan sunulan, Tali yollar daaallindir, Sırata gir Nureddin! Üç günlük bu dünyada, ölümsüzce yaşamak, Ömür sermayesini, heveslere harcamak. Nasipsizlerin işi, boş işlerle uğraşmak, Aman sınava dikkat, sınav zordur Nureddin! Bil ki bitmez burada, engellerle zorluklar, Takılmamak na-mümkün, her insan dertli doğar. Gün ola, hayır ola, bak ki yarın ne doğar? Belki ebedi fecir, belki “son sur” Nureddin!... 27 Haziran 2019. (Şiir Defterimden)