URFA’ DA EMLAK PAHALILIĞI VE KİRACILIK
Söz konusu Urfa’nın sorunları olunca uzun bir listeyle karşılaşırız. Gaddarlık mı desen, hayattan kopmalar mı desen, sahipsizlik mi desen, işsizlik mi desen, tefecilik mi desen, mevsimlik işçilik mi desen, elektrik mi desen, eğitim mi, sağlık mı desen…
Uzayıp giden bu listeden bu günlerde yine kendisini iyice hissettirmeye başlayan konut sorunu, sağlıksız yapılaşma, ev fiyatları, kira ve kiracılık konularına değinmek istiyorum.
Önce ev sahibi olmak isteyenlerin karşılaştığı temel sorunları kısaca özetleyelim.
Urfa’ da arsa/emlak spekülatörlerinin olduğu ve bu tekelden dolayı arsa/ev fiyatlarının Türkiye geneli ortalamasının hayli üstünde olduğu bilinmektedir. Bu durum salgın koşulları ve öncesinden başlayıp salgın süreciyle devam eden diğer inşaat girdilerindeki fiyat artışlarıyla ev fiyatlarına yansıdı. Bu da ev almak isteyenlerin elini büyük oranda zayıflatmaktadır.
Urfa’ da bazen emlak satışlarında uzun süreli durgunluklar olur. Sonra bir hareketlilik başlar. Bu hareketlilik bazen kredi koşullarının değişmesi sonucu yaşanır ve bankalar üzerinden ev almak isteyenleri umutlandırır. Bu defa da ev fiyatları aniden yükselir ve kolaylaştırılan kredi imkanlarını kullanmak isteyen vatandaşı tekrar frenler. Tabi krediyle ev almak zorunda kalmak/bırakılmak ayrı bir sorun…
Nüfusu hızlı bir şekilde artan, göç alan bir şehir olan Urfa’ da bu durum kısır bir döngü olarak devam eder yıllardır ve hala da devam etmektedir.
Ev, böyle haksız ve reel olmayan bir değer kazanınca; kira fiyatları da haliyle yüksek olmakta...
Bir diğer husus ev sahiplerinin evlerini kiraya vermek istememesi. Kiraya vermek isteyenlerin de Urfalı’ ya ev vermek istememesi...
Bazı emlakçıların tekrar komisyon alabilmek veya ev sahibinin daha yüksek fiyatla evi kiraya vermesi, depozito gibi nedenlerle kiracıları evden çıkardıklarına dair sorunlar da sık dillendirilenler arasında.
Bu durum da zaten zor olan kiracılığı, taşınmanın maddi ve manevi zorluklarının da eklenmesiyle, daha da içinden çıkılmaz bir çileye dönüşmesine sebep olmaktadır.
Sorunun esas önemli nedeni ise yeterli ve sağlıklı bir konutlaşmanın gerçekleşmemesi olarak belirlemek isabetli olacak.
Zaman zaman TOKİ ve Belediyelerin yaptığı konutlar, konut sorununu bir miktar hafifletse de yapılan konut sayısının yetersizliği ve fiyatların yüksekliği gibi nedenlerden dolayı, sorunun çözümüne yönelik katkıda bulunmaktan uzaktır.
Özellikle TOKİ konutlarının, gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması henüz istenilen düzeyde değil. Fiyatlar ise çok yüksek.
Sonuç olarak; bu konuda bir harita çıkarılması, merkezi bir planlama ile haksız rekabet oluşturulmadan, ihtiyaç sahiplerinin konut sahibi olmaları, bütçelerine uygun, sağlıklı bir yuvaya kavuşmalarına yönelik çalışmalar yapılması mümkündür.
Böylelikle en azından diğer alanlarda gelir dengesizliğine maruz kalan dezavantajlı kesimlerin yükü kısmen de olsa hafifleyebilir.
Rabbim, bu acımasız çarka karşı basiret ve Salih bir duruş nasip etsin.
Selam ve dua ile.