BİR İYİLİĞE ÇOK SEVAP
Muhterem Kardeşlerim…
Cuma günü yapılan ibadetlere, en az iki kat sevab verilir. Cuma günü işlenen günahlar da, iki kat yazılır. Bu, cuma gününün faziletindendir. Bir şeyin kıymeti ne kadar çoksa, ona saygısızlığın günahı o kadar büyük olur.
Efendim;
Bu konuda da birçok Ayet_i Kerimeler ve Hadis-i Şerifler vardır.
Bir Hadis-i Şerif:
“Allah katında, cuma günü işlenen sevabdan daha kıymetlisi olmadığı gibi, o gün işlenen günahtan daha kötüsü yoktur.” [Cami-üs-sagir]
Sokakta günah işlemek günahtır, camide işlenirse daha çirkin olur. Hele Kâbe’de işlenirse daha büyük olur. İşlenen aynı günah, işleyene ve işlenen yere göre de değişir.
Bir Hadis-i Şerif:
“Komşu kadına, arkadaş hanımına şehvetle bakmak, yabancı kadına bakmaktan on kat daha günahtır. Evli kadınlara bakmak, kızlara bakmaktan bin kat daha günahtır. Zina günahları da böyledir.” [Taberanî]
Demek ki aynı günah, yapılan yere ve şahıslara göre değişiyor. Bunun dışında ise, Cenab-ı Hak iyiliklere kat kat sevab verirken günahlara kat kat vermiyor, bir günahı bir günah olarak yazıyor. Dört Hadis-i Şerif:
“Müslümanın her iyiliği için, on katından yedi yüz katına kadar sevab yazılır. Her günahı için ise bir misli yazılır.” [Müslim]
“Her iyilik için on mislinden yedi yüze kadar sevab yazılır. Her kötülük ise, bir misli yazılır. Allah onu affederse hiç yazılmaz.” [Buhârî]
“Rabbiniz rahimdir. Bir iyilik yapmak isteyip de yapamayana, bir sevab yazar. Yapana on mislinden yedi yüz misli veya daha fazla sevab yazar. Kötülüğü isteyip de yapmayana bir sevab, yapana ise bir günah yazar, dilerse onu affeder.” [Taberanî]
“Allahü teâlâ buyuruyor ki: Bir iyilik yapmak isteyip de, yapamayan kuluma, bir sevab yazarım. Yaparsa on mislinden yedi yüz misline kadar sevab yazarım. Bir kötülük düşünüp de yapmayana bir şey yazmam. Yaparsa sadece bir günah yazarım.” [Buhârî]
Dört Âyet-i Kerime meali:
“Hasene ile [salih amelle] gelene, [en az] on kat sevab verilir. Seyyie ile [günahla] gelen de, misliyle cezalanır. Hiçbiri haksızlığa uğratılmaz.” [Enam 160]
“Hasene ile [salih amelle] gelene, ondan daha iyi bir mükâfat verilir. Seyyie ile [günahla] gelen de, sadece yaptığı kadar ceza görür.” [Kasas 84]
“Malını Allah yolunda harcayanın hâli, her başağında yüz tane bulunan yedi başaklı bir tohuma benzer. Allah dilediğine daha fazla da verir.” [Bekara 261]
“Allah, [kötülüğün cezasını adaletle verir] zerre kadar haksızlık etmez, zerre kadar iyiliğin sevabını da kat kat artırır ve ayrıca büyük mükâfat verir.” [Nisa 40]
Allahü Teâlâ, sevabı kat kat vermekle ve günahları affetmekle kalmıyor. Günahlarını sevaba çevirdikleri de vardır.
Bir Âyet-i Kerime meali de şöyledir:
“Tevbe edip iman eden ve salih amel işleyenlerin günahlarını sevablara çeviririm. Allah gafur-ür-rahimdir, çok affedici ve çok merhametlidir.” [Furkan 70]
İKİ KAT SEVAP ALANLAR
Bir ibadeti yapınca herkes bir sevap alırken iki sevap alan kimseler de vardır. Aynı ameli işleyen kimseden Eshab-ı Kiram daha çok sevap alır.
Bir Hadis-i Şerif meali şöyledir:
“Yemin ederim ki, bir kimse, Uhud dağı kadar altın sadaka verse, eshabımdan birinin bir avuç kadar arpa sadakasının sevabına kavuşamaz.” [Buhari]
İhlası çok olanın aldığı sevap da çok olur. İki kat sevap alanlar çoktur.
Bu konudaki Hadis-i Şeriflerden bazıları şöyledir:
“Şunlar amellerine karşılık iki sevap alırlar:
1- Resulullah’ın Ezvâc-ı Tahiratı [Müslümanların anneleri olan temiz hanımları],
2- Ehl-i kitap [kitaplı kâfir] iken tevbe edip Müslüman olanlar,
3- Köle olan, hem Allahü Teâlâ’nın hem de efendisinin hakkını ödediği için.” [Buhari]
“Akrabaya verilen sadakanın sevabı iki kat olarak verilir. Yani hem sadaka ve hem da Sıla-i Rahim sevabı kazandırır.” [Taberani]
“İkindi namazı, sizden önceki ümmetlere de farz idi, fakat onlar bunu terk ettiler. Bu namaza devam edene iki kat ecir vardır.” [Müslim, Nesai]
Cuma günü yapılan ibadetlere en az, iki kat sevap verilir. Cuma günü işlenen günahlar da, iki kat yazılır. (Riyad-ün-Nasihın)
Her günahtan sonra, hemen tevbe etmek farzdır. Tevbeyi bir saat kadar geciktirince, günah iki kat olur. (Hak Sözün Vesikaları)
Resulullah Efendimize verilecek sevaplar, diğer Peygamberlere verilecek sevaplardan kat kat fazladır. Makbul bir ibadet ve hayırlı bir iş işleyene verilen sevap kadar bunun hocasına da verilir. Hocasının hocasına dört misli, onun hocasına sekiz misli, onun da hocasına onaltı misli olmak üzere, Resulullah’a kadar her hocaya talebesinin iki misli sevap verilir.
Mesela, yirminci hocasına 524 bin 288 sevap verilir. Resulullah’a, ümmetinin her iyi işi için sevap verilir. Muhammed aleyhisselama verilecek olan sevapların sayısı, bu hesaba göre düşünülürse, hepsinin miktarını Allahü Teâlâ’dan başka kimse bilmez. Selefi Salihinin, sonra gelenlerden daha efdal, daha üstün oldukları bildirildi. Sevap sayısı bakımından bu üstünlük meydandadır. (Herkese Lazım Olan İman)
“Bir hayrın yapılmasına yol gösteren onu yapan gibidir” mealindeki Hadis-i Şerife göre, sadakayı açıktan vermek, iyiliği açıkça yapmak iki kat sevap olur. Biri, sadaka sevabı, ikincisi ise, başkalarını teşvik etmek sevabıdır.
Bir Hadis-i Şerif meali:
“Sadakayı gizli vermek, açıktan vermekten efdaldir. Ancak, örnek olmak için, teşvik etmek için açıktan verilen sadaka gizli sadakadan efdaldir.” [Deylemi]
Riya korkusu olursa sadakayı gizli vermek daha sevaptır. “Ya Resulallah, hangi sadaka daha faziletlidir?” diye sorulunca, “Az maldan gizli verilen sadaka) buyurup, “Eğer sadakayı açık verirseniz güzel olur, gizli verirseniz, sizin için daha hayırlıdır” mealindeki Âyet-i Kerimeyi okudu. (Taberani)
Allahü Teâlâ cümlemizi hep iyi ve hayırlı düşünen ve amel eden Salih kullarından eylesin. (Amin)