GÖNÜLLER ÜLKESİNİ FETH EDEBİLMEK
Kâinatın mayası, sevgi ile muhabbet/ İnsaniçin sevgidir, cihanda en ali devlet!
Bedbahtlığın büyüğü, toprağa nefret ile kin ekmek/ Ve oturup mahsulün iyisinibeklemek! (N.Y)
Gönüllerifeth etmeyi başaramayanlar, tüm dünyayı feth etseler dahi; geride bırakacaklarıeserlerinin ömrü, suyun üzerinde yazılan yazılar kadar olacaktır! Zira,dünyadaki kalıcı tüm fetihlerin yolu; insanların gönül ülkesini feth etmektengeçer… Bu da; insana sevgi, saygı ve ilgi ile mümkündür. İnsana; sevgi, saygıve ilgi ile yaklaşamayanlar; ilim ve irfandan sınıfta kalanlardır. Müslüman;Müminlere karşı toprak kadar mütevazı; hakka düşmanlık edenlere karşı ise kalegibi muhkem, kalkan kadarda sert olan Çelebidir.
Yaşadığımızmodern zaman diliminde, gerçek manadaki; aşk ve sevdanın,sevgi ve saygının,ilgi ve alkanın şeklide değişti, değiştirildi… İçi boşaltılmış kelimeler,yapmacık gülüşler ve sahte hürmetler almış başını yürümüş. Para ve pulsahiplerine beslenen saygı, fakir ve gurebanın semtine uğramaz oldu neredeyse!Lakin bilinmelidir ki, karşılıkbeklemeden beslenen sevginin, hak namına yapılanikramın; insanların gönül ülkesini feth edebilmek için sarf edilen çaba vegayretin, parasal olarak,yeryüzünde hiçbir fiyatve karşılığı yoktur, zatenhiçbir zaman da olmadı…
Bizdenönceki asırlarda yaşayan gönül erleri, tüm çaba ve gayretlerini; öncelikliolarak insanların gönül ülkesini feth etmek için harcadıkları için, insanlarıngönlüne girmeyi başarabildiler. Çünkü onlar; gönül ülkesi feth edilmişinsandan; kötülük değil iyilik, ihanet değil sadakat, kin değil sevgi ve saygısadır olacağını biliyorlardı… Günümüzde, Müslümanlar olarak belki de sınavınıkaybettiğimiz en önemli şey; insanların gönül ülkesini feth etmeyibaşaramadığımızdır… Bil ki, gönüller ülkesi feth olunmuş olan bireylerden,sadık toplumlar; sadık toplumdan da Adaletli devlet mekanizması ve adilidareciler meydana gelir…
“Hz. Mevlana ne güzel ifade buyurmuş:“Öldükten sonra bizim mezarımızı yeryüzünde aramayınız. Bizim mezarımızariflerin gönüllerindedir.” Evet, hayattayken insanların gönüllerini fethetmeyi başarabilenler; öldükten sonra da, insanlar onları daima hayır veiyilikle yâd ederler… Bakmaz mıyız, Hz. Veysel Karani, ölümünün üzerinden ondört asır geçmesine rağmen; insanlar onu hala ilk günkü gibi sever ve hayırlayâd ederler. Çünkü o, insanların gönül ülkesini feth etmeyi başaran gönülülkesinin mümtaz bir fatihiydi.
Hz.Üveys el-Karani’nin; dünyevi olarak mal varlığı, köşe başı arsaları, arkasındaat koşturan kalabalık adamları, korumaları, lüks şatoları, fabrikaları falanolmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Peki, öyleyse Hz. Üveys’i; Hz.PEYGAMBERE (s.a.v)’e dost, Tabiinin ulusu, gönüller diyarının fatihi ve Sultanıyapan neydi? Evet, gönül ülkesinin fethi, ilkin kişinin kendisinden başlar.Kişi kendi “ene” sini yendikten sonra; bilgi, sevgi,saygı ve ilginin, ilimirfan ve marifetin yön verdiği bir istikamete doğru yol almayı başarabilirse;düşmanları dahi onun hakkında adil konuşmaya başlarlar.
Düşmanlarıdahi, haklarında adil konuşacak olan gönül erlerinin; dostları onlar hakkında hiçkötü konuşabilirler mi? Asla ve kat’a… “Hz.Ali Efendimiz (k.v)’nin: “Öyle sadık ve dürüst olunuz ki, öldüğünüz zaman;düşmanlarınız dahi sizin için ağlasınlar.” Buyurması; bize gönül erleriolabilmemiz adına, ne kadar da güzel bir yol göstermektedir!...Evet, bu günün Avrupa ve Amerika’sına baktığımızda; dünyaya ve insanlığıngönlüne, kin ve nefretten başka bir şey ekmediklerini görmekteyiz. Şiddet,tahakküm, zorbalık, savaş ve katliamlarla isimleri anılan ve anılanve bilinenbatı; hiçbir zaman iyilikle anılmayacağı kesindir.
Çünküonlar yani batılılar, sevgi ve merhamet yerine, kin nefret ve şiddetiseçtikleri için; saltanatlarını da şiddet ve tahakküm üzerine kurmuşlar!Girdikleri her ülkeye, savaş ölüm ve katliam götürdüklerinden dolayı;insanlığın gönül mahkemesinde ebediyen mahkûm olacaklardır… Rüzgâr eken,fırtına biçer misalinde olduğu gibi; İnsanlık ve dünya, sevgi ve adaletle kaimolur ancak! Bu günün batı Medeniyeti denilen varlık, aslında canavar ruhlu biredeniyettir! Çünkü batı, hiçbir zaman uygar ve medeni olmadı. Onları taklitedip ve onlara benzeyen her kim varsa, onlarda onlar gibi daima kötülükleriyleanılacaklardır… Unutmayalım ki, sevgi parayla satın alınabilecek bir metadeğildir. Bu dünyada sevgi ve muhabbet ekenler, her iki dünyanın da en mesut vebahtiyarları olacaklardır… Dünyanın fethinden önce, gönüller ülkesini fethedebilmemiz temennisiyle… Selam ve dua ile.