KENDİSİNDEN BAŞKASINI BEĞENMEMEK İTİKADİ BİR HASTALIKTIR
Ey Âdemoğlu! Yeryüzünde kabara ve şımarıkyürüme, zira yeryüzünde gezen nice şımarık ve kibirli insanlar; yerin altınagirmekten yakaların kurtaramadılar!... Elindeki mala mülke de çok güvenme, ziramal el kiri ve kulluk imtihanının birer vesilesidir. Er geç o da, çer çöp olupelinden çıkacaktır. Karun’un ne kadar da çok mal ve hazinelerivardı onlara güvenip,diğer insanları küçümsemiş ve bazı aklı kıt kişiler de onun mal ve servetineimrenmişken; akıbetinin ne olduğunu bilmeyen var mı?
İlimve bilgeliğine de çok güvenme, zira nice bilgi sahipleriiçin Cehennem’inbarınak olacağını bilmiyor musun?.Hz. Musa (a.s) zamanında, İsrailoğullarındanBel’am ibn-i baura’nın başına gelen, onun kendi bilgisine çok güvenmesindenveonu kötüye kullandığından kaynaklandığını duymadın mı?... Ey insanoğlu! Sakınha, ben Profesörüm, Doktorum, Kalemşorum, Edebiyatçıyım, yazarım çizerim;Akademisyenim Âlimim diye de havalara girme; zira nice ün ve san sahibiinsanlar şu andakara toprağın altında sessiz sessiz yatmakta olup; yeryüzünde neadları ne de kaldı, ne de isimli birer mezarları!…
Dünyakimseye kalmaz, şu paylaşamadığımız yeryüzü; nice insan topluluklarına evsahipliği yaptığını; bir tek ALLAH bilmektedir. Yüz yıl yaşayan da ölüp göçtü,bin yıl yaşayan da! Yüz yirmi dört bin Mürselatı-ı Kiram’a ve Kâinat’ın yüzüsuyu hürmetine yaratıldığı; Eşref-ül mahlûkat veSeyyid-ül beşer olan Hz. Muhammed (s.a.v)’e kalmayan dünya; bana sana, bizesize mi kalacak? Ne az düşünüyoruz değil mi?
Yeryüzübizi sallamasın diye, ALLAH’IN yaratmış olduğu dağlara bakmak gerekmez mi?İnsanın boyu mu çok uzun, yoksa dağların ki mi? Ey insan! Günde üzerinde,yüzlerce binlerce günah işlediğin yeryüzü; neden hemen seni yutmadığını ve Mülkünsahibi olan ALLAH’IN seni hemen cezalandırmadığını neden düşünemez hale geldin?Derviş Yunus (r.alh) ne kadar güzel de ifade etmiştir: “Adama güvenme ölür,Ağaca dayanma kurur.” Yani, ey insan! Senin tek güveneceğin ve dayanacağın zat;yüce ALLAH’IN zatı olsun demekle ince bir noktaya işaret ettiğini bilmez misin?…
Evliyaüllah’tan Hatem-i Esam (k.s),innasihat türündeki şu cümlelerine kulak ver: “Güzel ve hayırlı bir yerdeyaşadığına aldanma. Cennetten daha güzel yer yok iken Hz. Âdem (babamızın)başına gelenler orada gelmiştir. Çok ibadetine de aldanma. Hiç şüphesiz İblisuzunca bir ibadet ve kulluktan sonra ilahi huzurdan kovulmuştur. Çok ilmine dealdanma. İsrailoğullarından Belam b. Baura, ism-i Azam’ı bilen bir âlimdi.Baksana başına neler geldi.
Salih insanları görmeklede aldanma. Hiç şüphesiz Hz. Peygamber (s.a.v)’den daha yüce ve kıymetli kimseyokken, O’nunla buluşan ve beraber olan nice kâfir akraba ve düşmanlarıkendisinden bir fayda görmedi.” (Kuşeyri risalesi) Ey insan! Bil ki,kendisinden başkasını beğenmemek; hem İtikadi bir hastalıktır, hem de fıtratınhukukuna tecavüzdür…
Mensupolduğunu aşiretine, kabilen ve adamının çokluğu da seni yoldan çıkarıpaldatmasın; zira tarih boyunca nice büyük aşiretlere adam kalabalığına sahipolup ve hüküm süren hükümdarlardan, imparatorlardan; Kral ve Şahlardan geriye,bak eser var mı? Kiminin sadece isimleri var namları yok ve nazik bedenleri toprağakarıştı, kiminin de ibret alınası yalnızca acı akıbetlerine dair verilen ilahi hüküm!
Eyİnsan! Sakın ha, insanlara tepeden bakıp da, sen kendini küçültme. Bakmaz mısınki, yeryüzü mütevazı olduğundan dolayıdır ki; her gün üzerinde milyarlarcainsan seline analık yapmaktadır. İnsanın bunca günah ve isyanına rağmen, hemenyarılıp onu yutmamakta ve biçilen süreye kadar, mütevazılığından asla ödünvermemektedir… Sende mütevazı ol ki, kadrin yücelsin…
Unutma ki, sadece kendini beğenip,başkasını beğenmemek, başkasını hor ve hakir görmek; küçümsemek, alaylıtavırlarla yaklaşmak; İtikadi bir hastalık, ruhi bir vebave akli bir cinnethalidir… O hastalık ve veba hali, her kimin vücut sarayına sirayet edipbulaşırsa; ateşin odunları yakıp bitirdiği gibi, onlarda onun ruhunu esir alıptüm varlığını yiyip bitirecektir. Günümüzde, biraz mal ve mülke, ilim vemakama, kariyer ve üne, çevresindeki adam kalabalığına ve insanlar tarafındanalkışlandığına bakıp da kendinden geçen nice insanların varlığına şahitolmaktayız… Oturduğu çevre ve muhiti, aydın ve ilerici addedip; kenar yerlerdemeskun olan insanları küçümseyenlerin var olduklarını az mı sanırsın?... Dahadüne kadar, pedallı bisiklet bulamayan bir kısım çevrelerin; bu gün yüz binliralık arabalara burun kıvıran mağrurlar, kara toprağın altında onlargibi milyarlarcainsanın olduğunu ne çabuk unuttular?.Genelkaidedir: “Hiçbir kimse çok akıllı ve zeki olduğu için her şeye sahip olmadı.Hiçbir kimse de akılsız ve çaresiz olduğundan dolayı çulsuz kalmadı!” Nasipmeselesine ne dersin ha? İmtihan, imtihan! Yüce Rabbim cümlemizi, mağrurolmaktan ve başa kakmaktan muhafaza buyursun… Selam ve dua ile…