HAYY/AT B/İLGİSİ
Yaşamayı arzuladığımız hayat ile yaşadıklarımız arasında uçurum açılıyor. Hayatı öldürüyoruz. Yaşam çarkının dişlileri arasında eziliyoruz. Hayatı ötelediğimiz, hayatı ölüme bulaştırdığımız için boşluk duygusu sarıyor her yanımızı, huzursuz oluyoruz. Yaşamın tüketen girdabından kurtulamıyor, aşkın bir hayatın güzelliklerini ruhumuzdan, hayat yanımızdan esirgiyoruz. İnsan âleme sığmıyor. Dünya milyarlarca insanı içine almışken, insan bir dünya ile yetinmiyor, yetinemiyor. Vazgeçemiyor insan; daha güçlü, daha çok, daha fazla olmak için girdiği yarışın içinde hayat bulamıyor, ölüyor insan… Yaşamın içinde hayat bulacağımız bir “hayat bilgisi”ne ihtiyacımız var. Yeniden hayata dönebilmemiz, hayata dair yaklaşımımızı gözden geçirmemize bağlı.
İki kelimeden oluşan yazımızın başlığını biraz da meramımızı ortaya koyma adına dört kelimeye ayırdık. Hayy ve hayat, ilgi ve bilgi. Yazılarımızı takip edenler bu ayrımın rastgele bir ayrım olmadığını anlayacaklardır. Açalım; Hayy’a ilgisi olmayanların, Hayy ile bağ kuramayanların hayata dair bilgileri eksik kalacaktır. Hayy’dan kopuk bir hayat olamayacaktır, belki biyolojik olarak sadece yaşamak olacaktır. Zira yaşam ile hayat arasında, yaşam ile hayat kadar fark var… Yaşam; yeme, içme, barınma ilgili olup, biyolojik olarak salt bedenle yaşamayı ve tek dünyalılığı ifade ederken, hayat; ruhlar âleminde Allah’a verdiğimiz sözle başlayan ve ölümden sonra da ebediyete kadar devam edecek olan süreci içine alarak çift dünyalılığı ifade eder. Hayat; yaşamdan çok daha fazlası ve de ölümün elinden kurtarılması gereken bir kavram.
Bizi Hayy’a bağlayacak bir varlık anlayışına, bizi diri kılacak bir yaklaşıma yönelerek dahası, var olmanın hakikati ile ulaşabileceğimiz vecd halinde ancak “vucud” bulabileceğiz. Cevher ile arazı, ilke ile tecelliyi, fizik ile metafiziği, suret ile maddeyi, somut ile soyutu, dünya ile ahireti bir bütün olarak kavrayarak, birini diğerine feda etmeyerek sahih bir hayat görüşüne ulaşabiliriz. Bunun aksi kendimizi, dünyayı ve öteyi anlayamamaya götürecektir.
Yaşamdan hayata bir yol bulmalı insan… “Yaşamak” için sağa sola savrulanların, “Hayy”a dair, hayata dair; bir dur’uşları, bir duy’uşları, bir gör’üşleri olamayacağından “hayat” bulamayacaklardır. Büyümeli insan, dünyanın içinde büyütmeli kendini, yaşadıkları hayat sunmalı, çoğaltmalı insanı. Nasıl her an bir şen üzere ise hayat, tıpkı onun gibi her an bir diriliş yaşamalı insan. Dünyasını genişletmeli, dünyayı çoğaltmalı, iyiliği, güzelliği, ahlakı, erdemi çoğaltmalı. Hayatın içinde hayat bulmalı insan.
Ne diyoruz; seküler bir yaşamdan, bize hayat sunacak bir “hayat bilgisine”ne ulaşamayacağız. Seküler bir halin bizi ulaştıracağı yer seküler bir dünya görüşü olacaktır. Seküler dünya görüşü ile de ancak “öte”den koparılmış bir dünyanın huzursuzluğunu yaşayacağız. Huzuru yaşamanın imkânını bize sunacak olan Hayy ile olma imkânını sunacak olan hayat görüşü, hayata ilgi duyacak; bambaşka bir hayat duyuşu ve hayat duruşunu kapsayan hayat bilgisi olacaktır.
B/ilgi için ilgi gerekecektir. En başta insanın kendine ilgisi gerekecektir, kendisinden çıkarak bir başkasına, ötekine ilgisi gerekecektir, hayata ilgisi gerekecektir, Bilgi insana değecektir, hayata değecektir, başkasına, ötekine değ-ecektir. Bilginin insana değmesi, insanın bilgiye temas etmesi yeterli mi, değil elbette. Bilgi; insana hayata, öteki ile Öte’yle, Hayy ile ilişki biçimine değ-er katacaktır. İşte uğraşmaya değer olan bilgi, ilgi ile beslenen bilgi ve de insanı değerli kılacak bilgi ancak bu bilgi olacaktır. Bilgi insana değ-ecektir, bilgi insana değ-er katacaktır dedik. Bitti mi, bitmedi; bilgi, insanı değiştirecektir, hayatı değiştirecektir. Zira hayata ve insana değ-meyen, hayata ve insan değ-er katmayan, hayatı ve insanı değ-iştirmeyen bilgi değersiz bilgi olmaya mahkûm olacaktır.
İnsanın ve hayatın; bilginin tahakkümünden kurtulabilmesi için bilginin ve bilimin Hayy ile hayat ile temas kurması, hayata bir şeyler katması gerekecektir. Dahası hayatı Hayy olana bağlayacak, Hayy ile irtibatı kesmeyecek, hâsılı O’na dolaysıyla hayata ve insana ilgi duyan bir bilgi anlayışına ihtiyaç var. İşte o zaman bilginin hakikatle ilişkisini doğru biçimde konumlandırmış olacağız. İşte o zaman hayy/at b/ilgisi dersinden geçer not alabileceğiz…