SANATIN DİLİ
Sanat eseri diyorduTurgut CANSEVER; “Varlık-kâinat tasavvurunun yapılana yansımasıdır. Eseriniortaya koyarken aldığı her karar, sanatkârın varlık ve varlığın güçlerihakkındaki tasavvuruna göre şekillenir. Bu özellikleri ile sanat, din ve ahlâkalanında yer alır.” Sanat önce zihindeoluşur. Tahayyül edilir yani. Önce tasavvur edilir, tasavvuru güzel olmayanınelinden zuhur edecek olan ‘estetik’ kaygıyla yapılmış olsa bile güzelliğedönüşmeyecektir.
Sanatın amacı güzelliğeulaşabilmek, estetik olana, etik olana, ahlaki olana, fıtri olanaulaşabilmektir. Estetik olan etik olandan tezahür etmeli, ahlaki olandan,yaratılışın bizatihi kendisinden, özden gelmeli. Güzellik öze ulaştırmalı yani.Zira güzellik, Güzel olan, g(öz)el olandır, Özün göze gelmiş haline ulaşması,güzellikle buluşmasıdır. Sanatçı elindeki esere içinin güzelliğini işleyendir.Gayesini içinde taşıyan eylemdir sanat. Nedir, estetik duyuş insanın kendieksiğini tamamlama, estetik olan yani kendilik bilincimiz yani özümüzdür.Ahlakımız, yaratılışımız, fıtratımız. Ne diyordu ehli irfan, cemal kemaldedir.Ya da hanisorulmuştu ya bir hak dostuna, dünyaya niçin gönderildik diye.Şöyle cevap vermiş idi: kemali bulmak, cemali görmek için. Sanat insanın eksikliğini elindeki eserletamamlama çabası. Parçadan bütüne ulaşabilmek; Kesret’de Vahdet’i veVahdet’de de Kesret’i görebilmek ve gösterebilmektir.
Görünenden görünmeyeneulaşmak, görüneni taklit eden sanatın; renk, şekil, ses, ritim vs.den yolaçıkarak manayı ortaya koyan, anlatan sanata dönüşmesi. Yani amaç göstermekdeğil görünenin ardındaki hakikati görebilmek. Görünene bakarak, görünmezi görmek,mutlak güzelliğe ulaşabilmektir. Sanatıtrajik olandan, şuurlu olana, manası olana, değerli olana ulaştırabilmektirgaye.
Sanatçı hakikatinbilgisine sahip olmadıkça ne kendisiyle ne eşyayla nede dünyasıyla sahih birçizgide buluşamaz, Peki hakikati bulur mu sanat, belki işaret eder. Salt sanatabakmak değil, sanatsal bakabilmek. Pencereye değil, pencereden bakabilmek.Sanatsal bakabilmek; hayata sanatın bakışı ile sanatın diliyaklaşabilmektir. Bu dil, aşkın dilidiraşkın olanın dilidir. Hangi sanat eserinde olursa olsun aşk dili hep varolacaktır.
Sanat insanın güzelliği arayışıdır.Sanatın asıl vazifesi dünyayı güzelleştirmektir. Zira güzelliğin özgürlüğünüortaya koyamayanlar, tutkunun esaretine kapılacaktır. O yüzden sanatçı birgüzellik işçisidir. Sanatçının yapmaya çalıştığı, hayatın eksikliğinin,bozulmuşluğunun, kirlenmişliğinin karşısına güzelliğin, saflığın, masumiyetinkonulduğu duruma ulaşma çabasıdır. Sanatçı arayışın gerilimini yaşayan kişidir.Hakikat arayışının gerilimini taşıyordur. Cihanda, cihanın canını aramaktır. Sanatı vesanatçıyı trajediden öteye taşıyacak olandır aslolan. Necip Fazıl’ın dediğigibi; “Anladım işi; sanat Allah’ı aramakmış/Marifet bu, gerisi yalnız çelikçomakmış.”
Yaşanılası bir dünyayı şaşılası hale getiren insanınsanatın diline ne çok ihtiyacı var. Dünyaya güzelliğin penceresindenbakabilmemizin yolunu açacak olan, sanatın aşk olan, aşkın olan dili olacaktır.Ancak bu dil dünyayı sıradanlıklardan, çirkinliklerden, kötülüklerdenkurtaracaktır. Dünyayı yaşanılırkılabilmenin yolu, sanatın dili ile tınısı ile sözü ile sesi ile rengi iletasarımı ile musikisi ile tınısı ile sanattan geçecektir. Sanatın dilinden,sanatın güzelliğinden, güzelliğin sanatından geçecektir.